İhracatçı yeni fırsatlar için Trump’ın Çin hamlesini bekliyor
Maliyetler ve durağan döviz kuru gölgesinde ihracatta 2024 yılını 2023 ile aynı seviyede kapatan demir ve demir dışı metaller sektörü, bu yıl bölgedeki fırsatlara odaklanarak yüzde 10 büyüme hedefliyor. Suriye’nin yeniden yapılanmasında aktif olmaya hazırlanan sektör, Trump’ın Çin ürünlerine karşı alacağı tavrın da fırsatlar getireceğine inanıyor.
Nurdoğan A. ERGÜN
Toplamda 12.7 milyar dolarlık ihracatla 2024 yılını kapatan demir ve demir dışı metaller sektörü, maliyetler gölgesinde girdiği 2025 yılında yeni fırsatlara odaklanmak istiyor.
Bu yıl ihracatta yüzde 10 büyüme hedefi koyan sektör, en az 14 milyar dolarlık ihracata imza atmak istiyor. Daralan AB pazarına karşılık yeni bölgelerde güçlenmeyi hedefleyen sektör, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump yönetiminin özellikle Çin ürünlerine karşı atacağı adımların da fırsat getireceğini düşünüyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, ABD’de Trump yönetimi ile birlikte Çin’e ve diğer Uzakdoğu ülkelerine uygulanacak tedbirlerin Türkiye’ye avantaj sağlayacağını belirtti.
Tecdelioğlu, “Avrupa ve Amerika otomotivden elektroniğe, makinadan elektriğe kadar birçok önemli sektörü Çin’e kaptırmış durumda ve tüm dünyada Çin’e ve Uzakdoğu’ya karşı bir eylem var, koruma duvarları örülmeye başladı. Türkiye’nin bu fırsatı görüp dünyaya partner olabilecek ülke konumunu güçlendirmesi gerekiyor. Yan sanayideki güvenilir ülke, güvenilir tedarik zinciri ülkesi olma statümüzü kaybetmememiz gerekiyor. Tedarik zincirimizi Çinlileri araya sokmadan devam ettirmek zorundayız” dedi.
“Şubatta Suriye’ye gidiyoruz”
Yılın son aylarında Suriye’deki savaşın bitmesi ve bölgedeki istikrar ortamının da Türk ihracatçısı açısından yeni fırsatlar doğurduğunu kaydeden Tecdelioğlu, şunları söyledi: “Suriye’deki durumun normalleşmesinin ardından İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya savaşlarının biteceği yönünde beklentiler giderek artıyor.
Türkiye için en büyük fırsatlar bu savaşların bitmesinin ve bölgenin normalleşmesinin ardından gelecek. Sadece Rusya bölgesinde 10 milyar dolarlık bir pazar kaybı yaşadık. Suriye’de de aynı şekilde çok ciddi kayıplarımız oldu.
Suriye’de müteahhitlik hizmetleri, altyapı, üst yapı, eğitim, barınma ve bu başlıkla ilgili en az 10 milyar dolar ve üzerinde bir ekstra pazar yakalayacağımızı tahmin ediyoruz. Savaşlar nedeniyle kaybedilen pazarlar Türkiye’nin önünde büyük bir potansiyel olarak duruyor.” Şubat ayında Suriye’de düzenlenecek yapı fuarına gözlemci olarak gideceklerini açıklayan Tecdelioğlu, “Belki konteyner olarak değil ama ilk etapta palet bazlı ihracat için çalışacağız” diye konuştu.
“İsraf edersek iflas ederiz”
Sektörün 2022’de ulaştığı 14.4 milyar dolar ihracattan sonra 2023 ve 2024’ü 12.5 milyar dolarla tamamladığını söyleyen Çetin Tecdelioğlu, tüm zorluklara rağmen 2024’ü başarılı bir yıl ilan ettiklerini dile getirdi. “İçeride enflasyonla paralel gitmeyen bir kur politikası ve yüksek faizler ciddi anlamda rekabet gücümüzü azalttı, fiyat tutturamaz hale geldik” diyen Tecdelioğlu, karsız bir yılı geride bırakan sektörün 2025 yılını ise verimlilik yılı ilan ettiğini bildirdi. Özellikle alüminyum gibi alanlardaki verimsiz yatırımlara işaret eden Tecdelioğlu, fabrikaların daha verimli çalışması gerektiğini vurgulayarak, “İsraf edersek iflas ederiz” açıklamasını yaptı. Tecdelioğlu, 2025 yılı içerisinde 52 etkinlikle yıla damga vurmak istediklerini de ekledi.
“Finansla ilgili alternatif ürünler bekliyoruz”
Uygulanacak ekonomi politikalarında 2025 yılında da bir değişiklik olmayacağını dile getiren Çetin Tecdelioğlu, ihracatçının biraz daha rahatlayıp rekabet edebilmesi için Eximbank ve diğer bankalara büyük iş düştüğünü vurguladı. Özellikle Eximbank’ın burada çok önemli bir oyuncu olduğunu ve Merkez Bankası’nın faiz indiriminin hemen ardından onların da faizleri düşürdüğünü hatırlatan Tecdelioğlu, “Bundan sonraki dönemde de hem Eximbank’tan hem de diğer bankalardan ihracatla ilgili alternatif ürünler geliştirmesini ve gelecek ihracat bedelleriyle ilgili stratejiler oluşturmasını bekliyoruz” dedi.
"Alt sektörler rekabet gücünü kaybediyor"
Demir ve demir dışı metallerin alt sektörlerini anlatan Çetin Tecdelioğlu, özellikle bakır, alüminyum ve hırdavatta önemli başarıların elde edildiğini söyledi. Bakırda miktarda yüzde 4.79’luk, değerde de yüzde 7.84’lük bir artış olduğunu kaydeden Tecdelioğlu, “En büyük ikinci sektörümüz alüminyumda da miktarda yüzde 7.34, değerde yüzde 0.89’luk bir artış var. Alüminyumun birim fiyatı yüzde 6 düşmesine karşın miktarda ve değerde artı yazması alüminyum sektörünün ciddi bir başarısı.
Hırdavatta da yüzde 8:27’lik bir birim fiyat düşüşüne karşın miktarda ve değerde artışlar yaşanması sektör açısından son derece önemli” dedi. Döküm sektörü, ev ve mutfak eşyaları sektörü, endüstriyel mutfak sektörü ve armatür sektörlerinin ise birim fiyatlarındaki artışa karşın ihracatta 2024’ün altına düştüklerini belirten Tecdelioğlu, bu sektörlerin rekabet gücünü kaybetmeye başladıklarını ve artık alarm vermeye başladığını söyledi.