İhracatçı sis bulutunun dağılmasını bekliyor

Enflasyonla mücadele programına destek veren sanayici, Merkez Bankası’ndan 'tam zamanında' indirim bekliyor. Faiz indiriminin gecikmesi halinde sanayinin güç kaybedeceğine işaret eden sektör temsilcileri, erken bir indirim adımının da bugüne kadarki kazanımları heba edebileceğine dikkat çekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan ARSLAN -Mehmet Hanifi GÜLEL -Başak Nur GÖKÇAM

 Enflasyonu dizginlemek için ekonomi yönetiminin uygu­ladığı programa destek ve­ren sanayici ve ihracatçılar, enflas­yonla mücadele sürecinde yüzde 50’ye çıkan faiz oranının, yatırım­ların ertelenmesi, yükselen finans­man maliyeti ve ihraç pazarlarda fi­yat tavizinden dolayı tam zamanın­da indirimi istedi.

İndirimde çok geç adım atılmasının sanayinin güç kaybetmesine neden olabileceğini savunan sektör temsilcileri, “Bir sis bulutu içindeyiz ve neler yaşanaca­ğını zaman gösterecek. Bir çok sa­nayici durgunluktan dolayı üretim ve satışta zorluk yaşıyor. Emek yo­ğun sektörlerimizin güncel ekono­mik koşullardan daha çok etkilen­diği aşikar. Bazı firmalarımızın bu durumla baş etmekte zorlanıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bugüne kadar çok fatura ödendi

Ancak enflasyonla mücadelenin de kesintisiz sürmesi gerektiğinin altını çizen reel sektör temsilcileri, “Ekonomik istikrarı sağlamak için faiz politikalarında dengeli adımlar atmak ve doğru zamanı yakalamak gerekiyor. Bugüne kadar birçok fa­tura ödende. Erken faiz indirimi bu­güne kadar sarf edilen çabanın boşa gitmesiyle sonuçlanabilir" ifadele­rini kullandı.

-TİM Başkanı Mustafa Gültepe:

“İndirim için artık vaktin geldiğini dü­şünüyoruz. Merkez Bankası’nın da 2025’e kalmadan aralık ayın­da ufak adımlar ata­cağını düşünüyorum. Çünkü yavaş yavaş artık faizin ya­vaşlanması gerekiyor. Aksi takdir­de enflasyonu düzeltip faizleri in­direceğiz diye beklersek indirimi başlattığımız zaman sanayi çok güç kaybetmiş olabilir. Yüksek faizle alınan kredileri geri ödemesi başla­dı. Firmalar için zorlu bir süreç ya­şanıyor. Konkordato ilan eden sa­yısı ilk 9 ayda geçen yılın toplamını geçti. İş yapanlar da ‘karsız’ şekilde bu süreci atlatıp mevcut müşteri­lerini kaybetmemeye çalışıyor.

-TİM Başkan vekili ve GAİB Koordinatör Başkanı Fikret Kileci:

“Enflasyonu dü­şürmek ve eko­nomideki ate­şi söndür­mek için uygulanan bu daral­tıcı eko­nomi po­li­tikası ekonomideki tüm aktörleri ve özellikle biz ihracatçıları yakından ilgilendiriyor. Özellikle emek yoğun sektörlerimizin güncel ekonomik koşullardan daha fazla etkilendiği aşikar. Bazı firmalarımızın bu du­rumla baş etmekte zorlandığı görü­lüyor. Bugünlere bir günde gelmedi­ğimiz gibi bir günde de düzlüğe çık­mamız mümkün değil.

Faiz, şartlar gerektiriyorsa doğru zamanda doğ­ru oranda inecek ya da çıkacaktır. Erken faiz indirimi bugüne kadar sarf edilen çabanın boşa gitmesiyle sonuçlanabilir. Faiz indirimini ne zaman yapmamız gerekiyorsa bek­leyip o zaman yapmalıyız. Biz ihra­catçılar da bu mücadelenin önemli bir parçasıyız. Programı bugünlere taşıdık; çok acılar, problemler ya­şandı, pek çok fatura ödendi ya da ödenmeye devam edebilir. Çalışan ve işverenler olarak çok özverili bir dönemden geçiyoruz. Bu gayretle­rin karşılığını bulabilmesi, toplum­da enflasyonun kontrol altına alın­dığı hissiyatının güçlü bir şekilde yerleşmesi gerekiyor. Enflasyon ra­kamları yüzde 45’in altına inmeden faiz indirimi kararı verilmemesi ge­rektiğini düşünüyoruz.”

-Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi:

“Ekonominin zor­lu dönemlerden geç­tiği bu süreçte, atıla­cak adımlarda strate­jik bir denge kurmak gerekiyor. Ekonomik istikrarı sağlamak adına faiz politikalarında dengeli adımlar atmak ve doğru zamanı ya­kalamak önemli. 2025 ikinci yarı­sından itibaren müşterilerimizdeki alım iştahını artıracağını ve taleple­rin artacağını umuyoruz. Toparlan­manın siparişlere ve ihracata yansı­ması 2026 yılını bulacak.”

-İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan:

“Emek yoğun ima­lat sektörlerinden olan mobilya, öngörü­lemeyen artışları, fir­malarımızın finans­mana erişimini daha da önemli hale getirdi. Faiz indirimi ile üreticilerimizin bu arayışına cevap verilmesinin sektö­rümüze ivme kazandıracağını ön­görüyorum. Ayrıca sürdürülebilir bir ihracat için sektörümüz üretim maliyetlerinin azalması ile döviz kurunun istenen seviyeye gelmesi, dünya pazarındaki ülkelerle reka­bet şansımız artacaktır.”

-İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı:

Gıda ihracatçıları olarak faizlerin yük­sek olma sebebiyle ciddi sıkıntılar yaşı­yoruz. Faizin yük­sek, kurların düşük olması ve enflasyon sebebiyle ayrı­ca TL maliyetlerimizin yüksek olma­sı ürünlerimizi üretmekte ihraç et­mekte ve rekabet etmekte bizlere çok ciddi sıkıntılar oluşturmakta. Fakat bütün bu zorluklara rağmen otoritenin enflasyonla mücadele etmek adına aldığı bu kararları da destekliyoruz. Faizlerin enflasyon politikaların uygun olarak bir an önce düşmesini beklemekteyiz.”

-Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cem Seven:

“Yüksek enflasyon, yüksek TL faizi, enf­lasyon kadar artma­yan düşük kur, gemi, yat ve ekipmanları ih­racatçılarının işçi­lik maliyetini son bir yılda euro bazında yüzde 100’den fazla artırdı. Yüksek işçilik mali­yetlerinden kurtulabilmemiz ve de eski rekabetçi günlerimize dö­nebilmemiz, pazar kayıplarımızı bertaraf edebilmemiz için enflas­yon sarmalından bir an önce kur­tulmamız gerekiyor. Beklentimiz hem enflasyondaki düşüş ile bir­likte kredi faizlerinin de gerileme­si hem de döviz kurunun enflasyon kadar artması; ne az ne de çok, ke­za kur/enflasyon geçirgenliği hala yüksek seyrediyor.”

-Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay:

“Şu anda ihracatçı­ların en büyük sorunu aslında kurdaki den­gesiz durum ve yaşa­nan enflasyon. Bu du­rum maliyetleri her geçen gün daha da ar­tırıyor, ihracatçı artık kazancı, kârı bir kenara koydu günü kurtarmanın derdini yaşıyor. Maliyetlerin ne­redeyse yalnızca günü karşıladığı günlerden geçiyoruz ve bu hem sa­nayiyi hem de ihracatçıyı zorluyor. Bir taraftan maliyetler, bir taraftan mevzuatlar ve vergilendirmeler, bir taraftan doların baskılanması der­ken mücadele edecek birçok şeyle karşı karşıyayız. Mevcut durumda indirimin bu yıl olmayacağı görü­lüyor ama şu da bir gerçek ki enflas­yonla mücadele sürecinde açıkçası faiz indiriminin kısa vadede ciddi anlamda hızlandırıcı bir etkisi olur mu onu da öngöremiyoruz. Bir sis bulutu içindeyiz ve neler yaşanaca­ğını zaman gösterecek. Yani sektö­rün zamana ihtiyacı var diyebiliriz.”

-Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Başkanı Kenan Baytaş:

“Faizler düşmeden yatırım olmaz. Sana­yici yeni yatırımlar için faizlerin düşme­sini bekliyor. İhraca­tımız gerek maliyetle­rin yüksekliği gerekse de kurun artmaması sebebiyle dü­şük seyrediyor. Enflasyon­da kalıcı bir düşüşün gözlenmedi­ği bu ortamda iç talepteki daralma devam ediyor, faiz indirimlerinin ertelenmesi nedeniyle satışları­mız geriliyor. Birçok sanayici, eko­nomik durgunluktan dolayı üretim ve satış yapmada zorluk yaşıyor; bu durumun devam etmesiyle birlikte fabrikaların kapanma süreci hızla­nacak gibi görünüyor.”

-İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamuller İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister:

“Bir an önce piya­sanın normal akışıy­la devam etmesi, ku­run biraz yükselmesi, enflasyonun rekabet edilebilirlikte olumlu bir notaya gelmesi ge­rektiğini düşünüyoruz. İhracatımız şu anda artıyor, çünkü iç piyasadaki daralmadan dolayı ihracat pazarla­rına ağırlık veriliyor. O nedenle na­kit akışını sağlamak ve müşteri kay­betmemek için taviz veriliyor. Şu an için 2024 yılını bu şekilde kapatırız, ancak 2025 ve sonrası için bir faiz indiriminin yapılması ve kurlarda yukarı yönle biraz ivmelenmesi ma­kul olur. OVP’deki kur hedefine de ulaşamadık, ihracatçıların bu nok­tada da beklentisi var. Faiz geç iner­se sıkıntılar biraz daha uzamış olur.”

-İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı Ahmet Hayri Diler:

“Enflasyonla mü­cadele önemli bir gün­dem maddesi, ancak faiz indirimlerinin zamanında ve doğru yapılması, sanayi ve ihracat açısından bü­yük önem taşıyor. Faizlerdeki yük­sek seviye, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için finansman maliyetlerini artırıyor. Üretim ve ihracat kapasitesinin yükselme­sini de engelliyor. Bu noktada, ül­kemizin döviz kaynaklarından bi­ri olan sanayiciler ve ihracatçılar için düşük faizli kredi paketlerine duyulan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. Bu tür destekler, sektö­rel büyümeyi sürdürülebilir kıla­cak ve Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracaktır.”

-İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu:

2025 yılının ilk çey­reğinde faiz indirim­lerinin başlamasını sektörel bazda bekle­mekteyiz. Eğer birin­ci çeyreği geçip ikin­ci çeyreğe kalırsa, bu ciddi anlamda yatırım iştahını ve sürdürü­lebilirlik açısından firmalarınızın re­kabet güçlerini kaybetmesi­ne olumsuz yönde etki­leyecek­tir