İhracatçı 3 Ocak'ta döviz müjdesi bekliyor

Ekonomi yönetiminin son bir haftada aldığı faiz indirimi, ardından da reeskont kredilerine ilişkin alınan karar, ihracatçı tarafında memnuniyetle karşılandı. İhracatçı, şimdi de 3 Ocak’ta açıklanacak 2024 ihracat verileriyle birlikte TCMB’ye yüzde 30 döviz bozdurma zorunluluğunda müjde bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERÇİN- Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

 Küresel pazarda ya­şanan talep daral­ması ve içerideki yüzde 200’leri aşan ma­liyet artışının gölgesin­de, yılı tamamlayan ihra­catçının gözü 3 Ocak 2025 tarihinde.

Cumhurbaş­kanı Recep Tayyip Erdo­ğan, 3 Ocak Cuma günü, aralık ayı ve 2024 yılı top­lam ihracat verilerini açık­layacak. İhracatçı, o gün Cumhurbaşkanı’ndan döviz bozdurma zorunluluğu konu­sunda da müjde bekliyor. Reka­bette rakipleriyle eşit şartlarda sahaya çıkmak isteyen ihracat­çı, Merkez Bankası rezervleri­nin son bir ayda 93 milyar dola­ra yaklaştığını, dolayısıyla yüz­de 30 ihracat gelirini TCMB’de bozdurma zorunluluğunun or­tadan kalktığına işaret ediyor.

TCMB’de bozdurulup TL’ye çevrilen parayı hammadde al­mak için tekrar dövize çevir­diklerini anlatan ihracatçılar, bu durumda kur makasının ya­rattığı ek maliyet artışından yakınıyor. Bilindiği gibi 4 Ey­lül 2018 tarihinden itibaren 6 ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilmesi ve yüzde 80’inin bankaya bozdurması uygula­masına geçilmişti.

Daha son­ra bu düzenleme hem süre hem oran bakımından gevşetildi. Geçen haziran ayında yapılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 31. Olağan Genel Kuru­lu’nda konuşan Cumhurbaşka­nı Erdoğan, “Müjdeli bir haber vermek istiyorum. İhracatçıla­rımız için döviz bozdurma zo­runluğunu yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik” demişti.

Haziranda yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürüldü

Bu kapsamda 10 Haziran 2024 tarihinden itibaren İh­racat Bedeli Kabul Belgesine (İBKB) veya Döviz Alım Bel­gesine (DAB) bağlanan ihracat bedellerinin yüzde 40’ının de­ğil yüzde 30’unun Merkez Ban­kası’na satılması zorunlu ha­le geldi.

İhracat bedelinin 180 gün içinde Türkiye getirilme zorunluluğu (180 günden faz­la vade öngörülmesi durumun­da, vade bitiminden itibaren 90 gün içinde) devam etti. İh­racat bedellerinin en az yüzde 80’inin TL’ye çevrilmesi (DA­B’a bağlanması) zorunluluğu kaldırıldı. İhracat bedeli 15 bin ABD Doları altı ise, dövizi yur­da getirme zorunluluğu bulun­madığı bildirildi.

İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedel­lerinin en az yüzde 30’u belge­yi düzenleyen bankaya satılı­yor. Bedeller bankaca, Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankası’na satılıyor ve Merkez Bankası’nın banka nezdindeki hesabına aktarı­lıyor.

Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ih­racatçıya TL olarak ödeniyor. Genelgeye göre, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kay­dıyla, dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedeller, bankalarca ih­racat bedeli olarak kabul edi­lebiliyor.

TİM Başkanlar Kurulu da hemfikir

Sermaye hareketlerinin dal­galı seyrettiği ve ülkeden pa­ra çıkışının yaşandığı dönem­de devreye alınan ihracatçı dö­vizlerinin yurt içine getirilerek bozdurulmasına yönelik uygu­lama ülkede döviz krizini önle­mek üzere devreye alındı.

Hem rezervlerin geldiği durum hem de Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in açıklamaları dikka­te alındığında, özellikle yoğun ithal girdi kullanan ihracatçı imalatçıların talep ettiği mev­cut uygulamanın sonlandırıl­masına yönelik zemin oluşmuş görünüyor. DÜNYA'nın edin­diği bilgilere göre konu son ya­pılan TİM Başkanlar Kurulu toplantısında da gündeme gel­di. İhracatçı başkanlar uygula­manın kaldırılmasında hemfi­kir. Konunun 2024 yılsonu ih­racat verilerinin açıklanacağı toplantıda da gündeme gelme­si bekleniyor.

İDDMİB Çetin Tecdelioğlu: Kaldırmamak için neden yok

İhracatçının Merkez Ban­kası’na yüzde 30 döviz boz­durma zorunluluğunun artık kaldırılması gerektiğini söy­leyen İstanbul Demir ve De­mir Dışı Metaller İhracatçıla­rı Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecde­lioğlu, “Zaten hammadde alı­mı ve birçok noktada ihracat­çının döviz bozdurmaya ihti­yacı var. Yani finansal olarak günlerce, aylarca bekletip dö­vizi kenara koyacak gücümüz yok. Dolayısıyla zorunluluğun kalkması ihracatçıya destek açısından faydalı olacak” dedi.

TİM Başkan Vekilliği görevini de yürüten Tecdelioğlu, “Re­eskont kredilerinde oran yüz­de 25.93’ten 23.03’e çekildi. Bu ihracatçı açısından takdirle karşılanan bir hareket. İhra­catçının uygun faiz oranlarıy­la kredilere erişimi için daha da aşağı düşmesi yönünde ilk çeyrekte beklentimiz yüksek. Çünkü finansta dış kaynak kullanımı çok fazla olduğu için ihracatçımız yüksek faizler­le karşı karşıya kalıyor. Zaten düşük kurdan dolayı rekabet gücümüzü kaybetmiş durum­dayız.

Yılbaşı öncesi ufak da olsa faiz indirimi ve reeskont kredilerindeki indirim bizi memnun etti. Yüzde 30 zorun­luluğunda da aynı beklentimiz var” değerlendirmesini yaptı. Döviz bozdurmada bankalara ödenen komisyona da dikkat çeken TİM Başkan vekili Tec­delioğlu, “Maalesef o da büyük sıkıntı. Onun da sabit bir ha­le getirilerek özellikle ihracat­çıya binde 1 oranında alım sa­tım oranı gibi sabit bir yüzde tanınması arzusundayız” me­sajı verdi.

İKMİB Adil Pelister: 50 bin dolar altı muaf tutulabilir

İstanbul Kimyevi Madde­ler ve Mamulleri İhracatçıla­rı Birliği (İKMİB) Başkanı ve TİM Başkan Vekili Adil Pelis­ter, “İhracatçının döviz boz­durma zorunluluğunun kaldı­rılması aylardır talep ettiğimiz bir konu. Çok fazla bürokrasi doğuran ve kur makası yüzün­den bankaların kazandığı bir sistem” dedi. Pelister, “Talebi­miz bunun tamamen kaldırıl­ması ama olmuyorsa da ilk aşa­mada yüzde 20’ye çekilmesi ve 50 bin dolar altındaki ihracat bedellerinin de uygulamadan muaf tutulmasıdır. Daha sonra yılın ilk yarısında bu uygulama tamamen kaldırılabilir” ifade­lerini kullandı.

OİB Baran Çelik: Bir miktar daha indirim olabilir

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yö­netim Kurulu Başkanı Baran Çelik de, “Uygulamanın kaldı­rılmasını ilgili toplantılarda ta­lep ediyoruz. Gereksiz bir bü­rokrasi ve mevzuat oluşturu­yor. Kaldırılması birden ve çok kolay olmayacak diye düşünü­yoruz. Bir miktar daha indirim olabilir ama talebimiz o yönde olsa da tamamen kaldıracakla­rını düşünmüyorum. Faiz indi­rim süreci başlayınca rezervle­re ihtiyaç olacak” diye konuştu.

“Teşvik priminin artırılması gerekiyor”

Farklı görüş paylaşan ihra­catçılar da var. Merkez Ban­kası’na döviz bozdurma mec­buriyetinin devam etmesinde bir sorun olmadığını dile geti­ren TİM Yönetim Kurlu Üyesi, Türk İklimlendirme Sanayi İh­racatçıları Birliği (İSİB) Yöne­tim Kurulu Başkan Yardımcısı Salih Zeki Poyraz ise, “Yüzde 30 devam edebilir hatta biraz daha artırılabilir. Ancak boz­durma karşılığı firmalara öde­nen teşvik primi yüzde 2’nin artırılmasında fayda var” dedi.

PLASFED Ömer Karadeniz: Dövizi nasıl kullanacağına ihracatçı karar vermeli

 Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “İhracatçı firmalara halen yüzde 30 olan döviz bozdurma zorunluluğu artık kaldırılmalı veya kademeli olarak azaltılmalı. İhracatçı dövizini nasıl değerlendireceğinin kararını kendisi vermeli. Özellikle bizim gibi hammaddesi büyük ölçüde dışa bağımlı olan sektörler, yüzde 30 döviz bozdurma zorunluluğundan ciddi zarar görüyor.

Öyle zaman geliyor ki bütün dövizimizi hammadde ödemesi olarak kullanıyoruz. Hammaddeyi ithal eden plastik sektörü açısından yüzde 30 döviz bozdurma zorunluluğu, büyük bir sorun teşkil ediyor. Hem plastik sektörünün hem de Türk ihracatçısının önünün açılmasını istiyorsak, Merkez Bankası bu ısrarından vazgeçmeli” yorumunu yaptı.

Karadeniz, “Yüzde 30 döviz bozdurma zorunluluğunun kaldırılması için adımların atılacağını umuyoruz. Ülkemizin koşulları ne olursa olsun üretimden ve yatırımdan vazgeçme gibi bir lüksümüz yok. Sınırlı mali kaynaklarımızı en etkin şekilde kullanarak, üretime, teknolojiye odaklanmalıyız” dedi.

“Rezerv endişe kaynağı olmaktan çıktı”

Döviz bozdurma zorunluluğu uygulamasının devreye alındığı 2018’in Eylül ayında Türkiye’nin brüt döviz rezervi 67 milyar dolar düzeyindeydi. O yılın başında 91 milyar dolar düzeyinde olan rezervler sekiz ayda yaklaşım yüzde 27 oranında eridi. Aralık 2024 itibarıyla brüt döviz rezervleri 92.3 milyar dolar seviyesinde. Altın dâhil brüt rezervler 156,2 milyar dolar.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bu gerçekten hareketle, geçen hafta IICEC Konferansı’nda yaptığı sunumda şu bilgileri verdi: “Rezerv konusu geçen sene büyük bir endişe konusuydu artık bir endişe konusu olmaktan çıktı çünkü Türkiye'nin net rezervi 50 milyar dolar civarına geldi. 50 milyar dolar oldukça iyi bir rakam, burada zirveyi 70 milyar dolarla 2011'de bulmuştuk, 2018’in başında 38 milyar dolar civarıydı dolayısıyla Türkiye rezerv konusunu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttı.”