‘Her şeye rağmen Irak öncelikli pazarımız’

M.Tekin ÇİÇEK

GAZİANTEP - Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Eyüp Bartık, ihracatta İzmir’i geçerek 5’inci sıraya yükselen Gaziantep için herşeye rağmen Irak’ın birinci öncelikli pazar olduğunu, ikinci öncelikli pazarlarının ise özellikle tekstil sektöründe büyüme potansiyeli olan İran pazarı olduğunu söyledi. Bartık, turizmde de söz sahibi olmak için GTO’nun öncülüğünde Antakya, Osmaniye, Kilis, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Şanlıurfa iş dünyası ile birlikte Kültür Yolu Projesi’ni başlattıklarını ifade etti. 

DÜNYA Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Eyüp Bartık, kurdaki artış ve ekonomik durgunluğun Gaziantep’te yatırımları biraz zayıfl attığını belirterek, “3 ay önce 100 TL’ye alınan ürün şu anda 120-125 TL oldu. Dolayısıyla yatırımlar da bekliyor. Ancak Gaziantep girişimci ruhuyla yatırımlardan asla vazgeçmeyecek. Yatırımlarla isim yapan kent bundan sonra da yapmaya devam edecek” dedi.. 
Gaziantep’in ihracatta bir basamak yükselerek Ankara’nın önüne geçtiğini vurgulayan Bartık, “İhracatta 5’nci sıraya yükseldik ancak sevincimiz buruk. Türkiye’nin ihracatı düşerken Gaziantep’in yükselmesine fazla sevinemedik. Türkiye’nin ihracatının da yükselmesini istiyoruz. Gaziantep’te Türkiye’nin üstünde yükselsin. 2015 yılı sonunda benim öngörüm Gaziantep’in 5’nci sıraya yükseleceği yönündeydi ama bu biraz erken oldu. Şuna da inanıyorum 3 yıl için de İzmir’i de geçerek 4’üncü sıraya yükseliriz. Ondan sonra uzun bir süre sıradaki yerimizi koruruz” diye konuştu.

Türkiye’nin sağında tek üretici kentiz

Bartık, son dönemlerde herkesin ‘Irak’a yoğunlaşmayalım’ dediğini hatırlatarak, “Irak bizim için önemli bir pazar. Bu pazarda devam edeceğiz. Zaten Irak’ın da bizden başka bir şansı yok. Irak’ta petrol var. Bu da para anlamına geliyor. Benim için birinci öncelikli pazar Irak. İkinci öncelikli pazar ise İran. Özellikle Gaziantep’in çok başarılı olduğu tekstil sektöründe İran’ın ciddi oranlarda ürünlere ihtiyacı var. İran’a ambargoyu ‘Avrupalılar kendileri için kaldırdılar’diye yorumlar var. İran önemli çünkü kapı komşumuz. Biz genellikle ayağa kalkarak ufk a bakıyoruz ama ufk a bakarken maalesef ayağımızın yanındakini görmüyoruz. Aslında şunu öğrenmeliyiz; bir gözümüz ufk a bakarken, bir gözümüz de ayağımızın yanında olmalı. Tabi bunu komşuluk adına söylüyorum. Baktığınız zaman bizim ayağımızın yanında Irak var, İran var, Rusya var. Bunları GTO Başkanı olarak Gaziantep için söylüyorum. Diğer taraftan Türkiye geneline bakılırsa Türk işadamları Bulgaristan’da, Romanya’da, Yunanistan’da Kuzey Afrika’da, Ürdün’de ne yapıyorlar? Bize çok avantajlı olan pazarları maalesef boş verip daha uzaklara bakıyoruz. Oysa yakın pazarlara yönelmeliyiz” şeklinde konuştu. Yakın pazarlarda alışkanlıklar ve tüketimin hemen hemen aynı olduğunu kaydeden Bartık, “O nedenle yakın pazarları daha çok önemsiyorum. Mesela Türkiye’yi ikiye böldüğümüz de Türkiye’nin sağında tek üretici şehir olarak Gaziantep’i görüyoruz. Dolayısıyla dünya haritasını da aynı şekilde düşünüp merkeze Türkiye’yi koyduğumuz zaman Rusya, İran, Irak, Suriye tabi bunların yanında Azerbaycan, Ukrayna, Gürcistan gibi ülkeleri de dahil edersek pazarımızı oldukça geniş bir alana yayabiliriz” ifadesini kullandı.

Kentin borçlarını ödeme performansı çok iyi

Gaziantep’in Türkiye’nin en borçlu 6’ncı ili olduğunu, aynı zamanda da en büyük 6’ncı il olduğunu kaydeden Bartık, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bilgilerine göre, ödeme performansına bakarsak, Gaziantep borç ödememede de Türkiye ortalamasının altında. Gaziantep geriden gelip borçlanarak koşmasına rağmen ödeme performansında çok iyi durumda. Herkes kendi işi, bankası ve borcuyla ilgilensin. Herkes kendi kapısının önünü temizlerse zaten mahalle tertemiz olur. Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi su almaya başlarsa bu hepimizi de etkiler” diye konuştu.

Bölgelerarası Güç Platformu oluşturduk

Bartık, GTO’nun öncülüğünde Antakya, Kilis, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa ve Osmaniye ticaret ve sanayi odaları ile birlikte İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın da finansal kaynak sağladığı Kültür Yolu Projesi’ni hazırladıklarını belirterek, “Gaziantep’i insanların ziyaret etmesi için hazırlıklar yapıyoruz. Umarım bu konuda başarılı oluruz. Biz bunları yaparken terör olaylarının bitmesi, iş dünyasındaki istikrarın bir an önce oluşması gerekiyor. Yabancı turistin en ucuz uçakla inip otele gitmesini, orda konaklayıp, güneşlenip tekrar ülkesine dönüp, ‘ben Türkiye de birkaç şehri gördüm’ demesini istemiyoruz. Ülkemize gelen turistin Türkiye deki diğer tarihi bölgeleri doğayı, kültürleri de görüp, tanımasını istiyoruz. Amacımız turistin bir hafta gelip buralarda zaman geçirmesidir. İşte o zaman gerçek kültür turizmini yapmış olacağız” açıklamasını yaptı.

Yeni hikayenin önceliği ekonomi olmalı

Eyüp Bartık, Çin’deki krizin büyümesinin global ekonomiyi sıkıntıya sokmaya başladığını ifade ederek, “Bizim yaşadığımız ekonomik zayıfl ama biraz dünya piyasalarından geliyor ama Türkiye de doğru politikaları üretmek zorunda. Merkez Bankası’nın bu konuda hassas davrandığını düşünüyorum çünkü özerk bir kuruluş. İlla Türkiye’de hükümetle beraber çalışacak diye bir şey yok. Biz dünya küçülürse küçülüyor, dünya büyürse büyüyoruz. Dünyanın gribinden biz nezle oluyoruz. Türkiye bir an önce yeni bir hikaye yazmalı. Kavgalar, çatışmalar, ayrımcılık bir an önce bitmeli, herkes bu ülkenin yararına çalışmalı. Bunu yapamazsak, su alırsa hepimiz aynı gemide batarız. Yeni hikayenin önceliği ekonomik kalkınma olmalı. Önümüzde, geriden gelip ileriye doğru giden ve ekonomik kalkınmayı başaran bir Kore örneği var. Türkiye’de de ince elenip daha doğru işler yapılmalı. Ben Kore örneğinin henüz daha modellenebildiğini düşünmüyorum. Ülkede hukukun üstünlüğü, eğitim üstünlüğü ve eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi lazım” şeklinde konuştu.

Bu yıl Türkiye yüzde 3-4 aralığında büyür

Herşeyde olduğu gibi büyümenin de kalitesini sorgulamak gerektiğini belirten Eyüp Bartık, “Maalesef bu yıl iç harcama yaparak büyüyoruz. Bu, Türkiye’nin uzun vadede faydasına olan bir şey değil. İşin doğrusu yatırım yaparak, üretim yaparak, ihracat yaparak büyümemizdir. Dünyanın ateş çemberinden geçtiği bu ortamda Türkiye’nin böyle büyümesine de olumsuz bakmıyorum. Sonuçta o ateş çemberinin içinde bizde varız. Yani bu olumsuzluklara duyarsız kalıp, ‘neden Türkiye şöyle büyümedi, neden böyle olmadı’ deme şansımız yok. Sonuçta dünyadan kopuk bir ülke değiliz, dünyanın içindeyiz. Bizim yeraltı kaynaklarımız yok, o zaman üretime yönelmeliyiz. Dünya ekonomisinin daha düzenli gitmesini umut ediyoruz” dedi.

Artık Suriyelilerden nasıl fayda sağlayabileceğimizi konuşmalıyız

Eyüp Bartık, Suriyeliler için çalışma izniyle ilgili kanunun çıktığını öğrendiklerini ancak yönetmeliğin yazılıp uygulanmadığını belirtti. Suriyelilerin de bir an önce iş hayatına girmesi gerektiğine dikkati çeken Bartık, “Suriyeli mülteciler sorunu sadece Gaziantep’in değil Türkiye’nin sorunu. Gaziantep’te kültür uyuşması ve iş alanı yüksek olduğu için genelde Suriyeliler Gaziantep’i tercih etti. Bu konu sosyal anlamda şehrimizi ve bizi zorluyor. Fakat şimdilik yapacak bir şey yok. Bizler misafirperver insanlarız. Kıyıya vuran çocuğu hepimiz gördük. Türk milleti olarak bunları hiçbir zaman göz ardı etmedik, edemeyiz. Suriyeliler gelse miydi gelmese miydi tartışmalarını doğru bulmuyorum. Hükümet Suriyelileın gelmesi yönünde karar aldı, geldiler. Bizler öncelikle bunları nasıl iş hayatına sokabiliriz, nasıl karşılıklı fayda sağlayabiliriz, onların yaşamına nasıl katkıda bulunabiliriz? gibi konuları konuşmalıyız. İnsani değerler bunları gerektirir” diye konuştu.