Hazine Bakanı Şimşek: Piyasadaki dalgaya karşı ilave planlar her zaman masada
İstanbul Büyükşehir ve bazı ilçe belediyelerindeki yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla tansiyonu artan piyasalara güven mesajı veren ekonomi yönetiminin proaktif hamleleri dün de devam etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve MB Başkanı Fatih Karahan dün yabancı yatırımcılarla bir araya geldi.
Geçen haftadan beri başta Merkez Bankası olmak üzere SPK, Borsa İstanbul ve BDDK’dan gelen adımlarla, piyasaları daha dengeli bir seyirde tutmak için hareket eden ekonomi yönetimi dün küresel yatırımcılarla telekonferansla bir araya geldi. Citigroup ve Deutsche Bank’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler değerlendirilirken toplantıya, Kuzey Amerika, Birleşik Krallık, Avrupa ülkeleri ve Orta Doğu’dan çok sayıda portföy ve doğrudan yabancı yatırımcı katıldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın da katıldığı toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek küresel yatırımcılara “Her zaman için ilave planımız bulunmaktadır” mesajı verdi. Şimşek ayrıca ilave tedbirlerin yanı sıra piyasaları destekleyici esneklikleri değerlendirdiklerini ifade etti. Finansal piyasalardaki volatilitenin azalacağını vurgulayan Bakan Şimşek, yabancı yatırımcılara ekonomi yönetimi olarak önceliklerinin makro finansal istikrar olduğunu, piyasalardaki dalgalanmaların da her geçen gün hafiflediğini anlattı.
Bakan Mehmet Şimşek, yaşanan gelişmelerin enflasyonda kalıcı hasara neden olmayacağını aktararak, mahkeme kararı sonrasında artan döviz talebinin kaynağını açıkladı.
Şimşek, piyasadaki talebin ve volatilitenin hafiflediğini, kurun her yatay hareketini “müdahale” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, borç stoku ve borç çevirme oranlarında problem olmadığını ifade etti.
Şimşek, yurt içi yerleşiklerin dolar talebinin az olduğunu, dalgalı dönemde talebin daha çok yabancı yatırımcı ve fonlardan kaynaklandığını söyledi. Şimşek’in verdiği bilgiye göre döviz talebinin yüzde 60’ını yabancı yatırımcı, yüzde 30’unu yerli şirketler ve yüzde 10’unu bireylerin alımları oluşturdu. Şimşek, “Talep gelirse TCMB döviz rezervlerini desteklemek için döviz cinsinden borçlanma yapabiliriz” dedi.
Türk lirası varlıklarındaki değer kayıplarına ilişkin aylık enflasyonda geçici etkiler görülse de yıllık enflasyon hedefine ulaşma konusunda bir engel görmediklerini ifade eden Şimşek, OVP’de herhangi bir revizyonun gündemlerinde olmadığını kaydetti.
Ara toplantı gerekliydi
Geçen hafta ara bir Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısıyla gecelik faizini yüzde 46’ya çıkartan ardından da bir dizi likidite önlemi alarak TL ve döviz piyasasındaki dalga boyunu dengeleyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise TCMB’nin toplantı bazında karar vermeye devam ettiğine dikkati çekerek, ara toplantının bir gereklilik olduğunu vurguladı. Karahan, TCMB’nin elinde çok fazla araç seti bulunduğunun altını çizerek, gerektiğinde yeni aksiyonlar alınabileceğini kaydetti. Karahan ayrıca TCMB’nin dezenflasyon stratejisinin reel kura bağlı olmadığını söylerken, “Döviz sepetinde aylık yüzde 4 kayıp oluştu” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise TCMB’nin toplantı bazında karar vermeye devam ettiğine dikkati çekerek, ara toplantının bir gereklilik olduğunu vurguladı. Gelişmeler karşısında gecikmeden aksiyon aldıklarını kaydeden Karahan, aksiyonların meyvesinin kademeli şekilde alınmaya başlandığını söyledi. Karahan, TCMB’nin elinde çok fazla araç seti bulunduğunun altını çizerek, gerektiğinde yeni aksiyonlar alınabileceğini kaydetti.
4 bin 500 yatırımcı katıldı
Toplantıdan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada bir saat süren toplantıya Kuzey Amerika, Birleşik Krallık diğer Avrupa ülkeleri ve Orta Doğu’dan yaklaşık 4 bin 500 yatırımcının ilgi gösterdiği belirtildi. Açıklamada Bakan Şimşek’in toplantıda piyasaların sağlıklı işleyişi ve etkinliği için ilk günden itibaren gereken tüm adımların en kısa sürede atıldığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Böylece piyasalardaki oynaklığın önemli ölçüde azaldığını, son gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkilerinin geçici ve sınırlı olmasını beklediğini ifade etmiştir. Önümüzdeki dönemde ihtiyaç halinde gereken adımların atılacağını da vurgulamıştır.”
Uygulanan programla birlikte Türkiye ekonomisinin dayanıklılığının arttığını, enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu, cari işlemler açığının sürdürülebilir seviyelere gerilediğini ve mali disiplinin güçlendiğini vurgulandığı kaydedilirken, “Programın ana hedefi olan fiyat istikrarının tesis edilmesine ve yapısal dönüşümün sağlanmasına yönelik politikalara kararlılıkla devam edileceğini belirtmiştir” denildi.
Piyasaların sağlıklı işleyişi için tüm adımlar atılıyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasaların sağlıklı işleyişi ve etkinliği için gerekli tüm adımların atıldığını belirterek, “Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleriyle, piyasalardaki oynaklığın azaltılması ve öngörülebilirliğin artırılması hedefleniyor” ifadesini kullandı.
Şimşek, sosyal medya hesabından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine (NDF) başlamasına ilişkin açıklama yaptı. Paylaşımında, piyasalarla ilgili mesaj veren Şimşek, şunları kaydetti: “Piyasaların sağlıklı işleyişi ve etkinliği için gerekli tüm adımlar atılıyor. Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleriyle piyasalardaki oynaklığın azaltılması ve öngörülebilirliğin artırılması hedefleniyor.”
BofA: Türkiye’de enflasyonist etki şu ana kadar sınırlı
ABD’li yatırım bankalarından Bank of America (BofA), müşterilerine gönderdiği ‘Belirsizliğin dağılması muhtemel’ başlıklı raporda, Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Siyasi belirsizliğin geçen hafta Türk piyasalarında dalgalanmalara neden olduğuna yer verilen raporda, siyasi belirsizliğin muhtemelen bundan sonra azalacağı ve enflasyonist etkisinin şu ana kadar sınırlı kaldığı ifade edildi.
Türkiye’nin borçlanmaları için ‘beğen’ duruşunu kaldırdı
Morgan Stanley’in analistleri, Türkiye’nin ülke borçlanmalarına yönelik duruşlarını azaltıklarını ve risk primindeki artış nedeniyle Türkiye için ‘beğen’ duruşunu kaldırdıklarını bildirdi. Analistler, MB’nin piyasaları yatıştırmada proaktif davranması ve brüt rezervler gibi dış tamponları koruyabilecek olması nedeniyle ‘beğenmeme’ duruşuna geçmeye karşı direndiler. Opsiyonlar yoluyla ‘carry trade’i sürdürürken, yatırımcılara ‘beklemelerini’ tavsiye eden analistler, “Asimetrik faiz koridorunun daha yüksek belirsizliklere karşı bir tampon olmaya devam etmesini bekliyoruz” dediler.