Hak-İş 38 yaşında
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Hak-İş'in, kuruluş amacıyla ülkesini, toprağını seven, insanına, çalışanlarına, emek sahiplerine daha çok haklar temin etmeye çalışan bir sendika olduğunu bildirdi.
ANKARA - Arınç, Hak-İş Konfederasyonunun 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen geceye katıldı.
Yıl dönümünün, büyük bir heyecanla coşkuyla 38 yıl öncesinin duygularıyla güzellikleriyle yaşatıldığını belirten Arınç, Konfederasyonu, kuruluş yıl dönümü ve bugüne kadarki başarıları dolayısıyla tebrik etti.
Arınç, büyük başarılarla yoluna devam etmesini dilediği Konfederasyonun, Türkiye'nin en saygın sendikalarından biri olmasını ümit ettiğini söyledi.
Arınç, kuruluşundan bu yana yaptığı çalışmaları takdir eden, avukatlık hayatının en az 10 yılını sendikalarında hukuk müşaviri olarak geçirmiş birisi olarak Hak-İş'i çok sevdiğini, beğendiğini dile getirdi.
Hak-İş'te mücadele yıllarında çok seviyeli çalışmalar yapıldığını anlatan Arınç, Türkiye'nin her yerinde sendikalaşma, üye kaydı, yetki alma mücadelelerinin büyük bir sabırla verildiğini ifade etti.
Arınç, "Bugün hemen hemen her iş kolunda en güçlü sendikaları içerisinde barındıran bir konfederasyon olmayı Hak-İş çoktan haketti. Bu yüzden bugüne kadar genel başkanlık, sendika başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği, sendika üyeliği, bütün bu görevlerde bulunmuş arkadaşlarımı takdir ediyorum, alınlarından öpüyorum, onlarla iftihar ediyorum" diye konuştu.
Hak-İş'in Türkiye için çok güzel bir sendika, büyük bir nimet olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Çünkü kuruluş amacıyla ülkesini, milletini, bayrağını, toprağını seven, insanına, çalışanlarına, emek sahiplerine, alın teri dökenlere daha çok haklar temin etmeye çalışan, bir marjinal, ideolojik sendika değil, hak arayıcısı ve bunu ülkemizin şartları içerisinde demokratik usul ve yöntemlerle yapmaya gayret eden bir sendika. Üyelerini her zaman sevdi, onları hiçbir zaman aldatmadı. İşverenle ilişkilerinde her zaman dürüst oldu. Bu yüzden üye sayısı her dem arttı ve çok şükür en çok yetkiye sahip sendikalardan birisi olarak bugünlere geldi. Tökezledi ama doğru yoldan hiç şaşmadı. Düşe kalka ama dosdoğru gitti. Bugün 38. kuruluş yıl dönümünü başarıyla altın sayfalarla övünerek yapıyor."
Hak-İş'in Türkiye sevdalısı olduğunun da bilinmesi gerektiğini dile getiren Arınç, "Onlar Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda cansiparane mücadele eden ama bağırarak, çağırarak değil, kitaplarıyla raporlarıyla mitingleriyle panelleriyle sempozyumlarıyla bugüne kadar Türkiye'nin demokratikleşmede attığı adımların en güçlü sahibi olarak da bugünlere geldiler" değerlendirmesini yaptı.
Arınç, Hak-İş'in, Türkiye'nin özgürleşmesi, ayrımcılıkların ortadan kalkması noktasında, insanlara, bölgelere farklı muameleler yapılması karşısında sesini yükselten, özgürlüğün sahibi bir sendika olarak bugünlere geldiğini ifade etti.
Türkiye'nin bugün yılların birikmiş kronik sorunlarını çözme noktasında başarılı adımlar attığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir siyasi tercih değildir. Bu bence Türkiye'nin bir tercihidir. Çözüm süreci bunlardan bir tanesidir. Çözüm süreci, Türkiyemizde büyük bir ümit ve beklenti içinde karşılanmışsa Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer alan Sayın Genel Başkanımızın ve çözüm sürecine destek verme noktasında, halkımızın aydınlatılmasına gayret eden bütün sendika mensuplarımızın da payı var. Birileri sarı sendikacılık noktasında başarılarına başarılar eklerken sonunda bitme noktasına geldiler ama çok şükür Hak-İş Konfederasyonu, her zaman güvenilen, ilkeli, kararlı, tutarlı anlayışıyla bugün herkes tarafından takdir ediliyor. Türkiye'de bugün insanların ayrımcılığa uğraması karşısında gözyaşı dökmüş bir neslin Hak-İş'e çok büyük borcu olduğunu düşünüyorum."
Hak-İş'in hazırladığı raporları, her zaman başucu kitabı olarak gördüklerini de belirten Arınç, konuşmalarında, siyasi çalışmalarında bunlardan çok faydalandıklarını söyledi.
Fikri çalışmaları ve Türkiye insanına her koldan ulaşma gayretlerinin Hak-İş'i diğerlerinden ayırt eden önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Arınç, gecede ikinci kısa film ödül töreninin de gerçekleştirildiğini anımsattı.
Arınç, "emek" temalı kısa film yarışması düzenlenmesinin, emek konusunun Hak-İş'in birinci düşüncesi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
"Son Kar" filmiyle birinci olan Feyzullah Arslan'a ödülünü veren Arınç, yarışmada ödül alacak diğer filmlerin de özgün çalışmalar olduğuna inandığını belirtti.
Arınç, "İnşallah bu filmlerden bizler de TRT'den sorumlu bir arkadaşınız olarak sadece sinema filmleri noktasında değil, belgeseller noktasında da yeni dokümantal filmler hazırlanması noktasında da mutlaka istifade edeceğiz. Üniversitelerde henüz okuma aşamasında olan gençlerimizin bu kadar büyük bir başarıyla taltif edilmesi, marifet iltifata tabidir, inşallah başka arkadaşlarımızın da önünü açacak ve özgün eserler yarışmalara katılacaktır" diye konuştu.
Yarışmada Necati Çelik özel ödülü verildiğini de anımsatan Arınç, Çelik'i rahmetle andı.