Gulfood’a katılım arttı, yer küçüldü ihracatçı tepkili

İbrahim EKİNCİ

Dubai’de gerçekleştirilen dünyanın en büyük gıda fuarlarından Gulfood 2017’ye 14’ü Şekerleme Tanıtım Grubu (ŞTG) ve İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği öncülüğünde, toplam 139 Türk firması katıldı. 26 Şubat’ta kapılarını açan fuara geçen yıl 106 firmanın katıldığını belirten ŞTG Başkanı Hidayet Kadiroğlu, “Türk şekerleme sektörü ihracatının yüzde 55’i Ortadoğu ve Afrika bölgesine. Bizim için, ne kadar karışıklık, savaşlar olursa olsun stratejik bir bölge. Alternatif ithalatçılar ve distribütörler bulma açısından önemli. Bu geleneksel pazarda büyüyebilmemiz için büyük fırsatlar yaratıyor” dedi.

Fuarda, İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Kadiroğlu, fuarda 85 firmaya birebir elden yer belirterek stand daveti yaptıklarını söyledi. Kadiroğlu, Türkiye katılımının giderek artmasına karşın fuar yönetiminin Türk şirket ve kurumlarına ayırdığı yeri sürekli küçülttüğüne, büyük gelişme farkına karşın fuarda Türkiye’yi Suriye, Mısır gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendirdiğine dikkat çekti. Zekeriya Mete de “Fuarın yöneticisi Türklerden çok hoşlanmıyor ve bizim fuar alanımızı her geçen gün daraltıyor” diye konuştu.

“Yapacak çok iş var”

Kadiroğlu, sektörle ilgili şu bilgileri verdi: “Dünyada şekerleme sektöründe 153 milyar dolarlık dış ticaret var. 16 milyar doları Ortadoğu ve Afrika’dan geliyor. BAE’nin ithalatı 1.9 milyar dolar. Bizim BAE’ye ihracatımız 60 milyon dolar. Almanya’nın ithalatı 11 milyar dolar, bizim ihracatımız 79 milyon dolar. İngiltere’nin ithalatı 9 milyar dolar, bizim ihracatımız 65 milyon dolar. Amerika 14 milyar dolar ithalat yapıyor, ihracatımız 130 milyon dolar. Daha yapacak çok şey var. Ocağı ihracatta yüzde 11 artışla kapattık. Şubat beklentimiz yüzde 15 ve üzeri artış. Geçen yılı da 2.3 milyar dolarla kapatmıştık. Şekerlemede 2017 hedefimiz 2.5 milyar dolar. İki yıldır hedeflerin gerisinde kaldık. Dünya ticaretinde 17. sıradayız. Dünyanın ikinci büyük sakız ihracatçısıyız. 5. büyük gofret ihracatçısıyız. Ortadoğu’ya ihracatta birinci sıradayız. Sektör dış ticaret fazlası veriyor. İthalat 1.3 milyar dolardır. Sözde değil özde inovasyon yapan bir sektörüz. Rusya önemli pazar. Uçak krizinden sonra Türk sakızını yasakladı. Siyasilerin konuşmaları altta bürokrasiye aynen yansımıyor. Daha fazla şey yapılması lazım.”

Türkiye’de fuar hazırlığı

Gulfood fuarında gıda şirketleri dışında CNR Fuarcılık ekibi de Türkiye’de düzenlenecek gıda fuarı için pazarlama yaptı. Zekeriya Mete, “Fuarlar bacasız sanayi. Buraya 90 bini yabancı geldi, oteller full. Bizim hesabımıza göre 500 milyon dolarlık katkı buradan geliyor” dedi. CNR yetkilileri CNR Food için Suudi Arabistan, Fas ve Polonya milli katılımının şimdiden belli olduğunu söyledi. Türk malı imajının ihracatçıyı iyi yerlere taşıdığını, bugüne kadar yurtdışında Ekonomi Bakanlığı’nın tavsiyesi ve desteğiyle ilişkiler kurulduğunu ve bu noktalara taşındığını fakat son zamanlarda siyasi konjonktürün ticareti ciddi anlamda etkilemeye başladığına dikkat çeken Zekeriya Mete, “Bir ülke siyasal ve güvenlik olarak dışardan problemli gözüküyorsa ticari ilişkilerin geliştirilmesi zor. Hızlı şekilde Türkiye’nin normalleşmesini sağlamalıyız. Dış ticaret yapan üyelerimizin, ihracatçılarımızın soruşturmalarla mağdur edilmemesini arzu ediyoruz” dedi.

Felaketin eşiğinden dönülmüş!

ŞTG Başkanı Hidayet Kadiroğlu’nun verdiği bilgiye göre 39 kişinin hayatını kaybetmesiyle zaten büyük bir felaket olan Reina saldırısının bir de ticari felakete yol açmasının eşiğinden dönülmüş. Saldırıdan bir gün önce 24 firmadan 45 kişinin katıldığı Çin heyetinin Türkiye’ye geldiğini anlatan Kadiroğlu, bazı heyet üyelerinin saldırının gerçekleştiği yılbaşı akşamını Reina’da geçirmek istediğini, ancak bundan sonradan vazgeçildiğini anlattı. Eğer bir kısım heyet katılımcısı o akşam Reina’da olsaydı ve terör saldırısında hayatlarını kaybetselerdi, Türkiye’ye ticaret heyeti getirme konusunda önemli bir güçlük ortaya çıkacaktı.

Tanıtım gruplarının kasasında 200 milyon lira kaldı

Tanıtım gruplarının kapatılmasını öngören karar yürürlüğe girdiği için ŞTG de kalkacak. Ancak fuar sırasında görüştüğümüz ihracatçılar da Hidayet Kadiroğlu gibi bu karardan memnun değiller. En önemli kaygıları tanıtım işinin bundan sonra nasıl yapılacağı konusunda. “Her sektörün pazarını, müşterisini, ihtiyacını en iyi o sektör bilir. Bunu merkezi olarak aynı isabette yürütmek çok zor” görüşündeler.

Kadiroğlu, “Bu grupların çalışma sonuçları ölçülebilir. Son 3 yıllık geri dönüşümlere baktığımızda hedef pazarlarımızda hep artış yakaladık. Rakip firmalar omuz omuza çalışıyor. İyi işler yaptığımızı düşünüyoruz. ŞTG olarak İİB’de de sekretaryamızın olması sebebiyle çok güzel bir birliktelik yakalandı. 2016’da 27 uluslararası fuara katıldık. 17 ticaret heyeti yaptık. Gittiğimiz fuarlardan yerel ithalatçıları alıp Türkiye’ye getirdik ve bunu çok zor bir dönemde getirdik. En son Çin heyeti geldi. 2017’de 25 etkinlik planladık. 15’inin anlaşmaları yapıldı. Ekonomi Bakanlığı ile koordineli yürüteceğiz. Tanıtım grubuyla 5 yılda edinilmiş kazanımlara fikren ve ruhen inanıyorum. Bundan sonraki dönemde de sektörümüzü temsil görevi verilirse en iyi şekilde yapacağız” dedi.

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, kararın başka sakıncaları da olduğu görüşünde. İhtiyaç duyan sektörde tanıtım grubu kurulduğunu, ancak yeni dönemde böyle bir ihtiyaç duymayan sektörlerden de kesinti yapılacağına dikkat çeken Mete, “Grupların bütçesi ihracatçıdan kesintilerle oluşuyordu. Toplamda 200 milyon lira civarında. Bu kaynağın nasıl kullanılacağı belli değil” dedi.