Görüşme sonrası azaltma kararı maksatlı

Enerji Bakanı ABD ve AB'nin İran'a yaptırım kararının Türkiye'yi hukuken bağlamadığını söyledi. Yıldız, İran'dan doğalgaz alımının azaltılmasını 9 yıllık stratejileri ile ilgili olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "ABD'nin de AB'nin de aldığı kararların Türkiye açısından hukuki bir bağlayıcılığı yoktur" dedi. İran'dan petrol alımının azaltılmasının stratejik bir karar olduğunu söyleyen Yıldız, görüşme sonrası böyle bir karar çıkmasının maksatları var diye konuştu.

Kayseri'de yerel bir televizyon kanalında "Basın Kulisi" programında soruları yanıtlayan Yıldız, İran'ın Türkiye'nin çok önemli bir ticari partneri ve komşusu olduğunu, tarihe dayalı birçok ilişkisi bulunduğunu söyledi. İran konu olduğunda dünyanın Türkiye'ye sıradan bir muamele yapamayacağını, yaparsa haksızlık etmiş olacağını ifade eden Yıldız, şöyle devam etti: "İngiltere ve Fransa'nın toplam petrol ithalatının yüzde 2'sini yaptığı İran'dan petrol ithalatını kesmesiyle, benim sıfırlamam aynı şeyler değil. Bunun birisi elmaysa birisi kavundur. Bunları ayrı raflara koymak lazım. Sırf rakam buradaki meramımızı anlatmaya yetmez. ABD'nin aldığı kararların Türkiye açısından hukuki bir bağlayıcılığı yoktur. AB'nin aldığı kararların da Türkiye açısından hukuki bir bağlayıcılığı yoktur.

İran'dan alımı kesmemiz maksatlı

Bunları önceden de söyledim, şimdi de söylüyorum. Bu fikirlerimizde herhangi bir değişme yok. Türkiye böyle bir yanlış algının muhatabı olamaz. Niçin? Bakın 9 yıl önceki açıklamalarımıza, 5 yıl önceki strateji belgesine, 3 yıl önce yenilenen bir başka enerji politikaları ve strateji belgemize, hepsinde bu ülkelerin çeşitlendirilmesi ve güzergahın da çeşitlendirilmesi ana politikalarımızdandır. 5 ülkeden doğalgaz, 11 ülkeden ham petrol alıyoruz.

Amacımız şu, 7-9 ülkeden doğalgaz almak, -atıyorum rakamı- 17-18 ülkeden de ham petrol almak. Rakamlar değişebilir. Bunu eğer ben son 2 hafta içinde söyleseydim, 'bu algıdan dolayı acaba yeni mi söylediniz' diyebilirdiniz. 9 yıllık kayıtların hepsinde bunlar var. Bu stratejimizin açıklamasının bu güne gelmiş olmasının, böyle bir İran seyahatinin sonuna gelmiş olmasının tabii ki maksatları vardır ama temel stratejimizi bu bozmaz. Libya'nın normalleşmesine katkı koyacak ülkelerden bir tanesi Türkiye'dir. Libya'nın ürettiği ham petrol, İran'a göre daha ince bir petroldür. Her birinin birbirine göre avantajları ve dezavantajları var. Bunun karşılığında yine ticaret hacmi oluşturmasının Türkiye'ye faydası var."

Petrole muz ithalatı muamelesi yapamam

Türkiye'nin problemlerini kendisinin çözdüğüne dikkati çeken Yıldız, ABD'nin İran'dan alınan ham petrolün azaltılması konusunda bir tavsiyesi olmadığını bildirdi. Yıldız, Libya ile alakalı girişimlerde bulunduklarını belirterek, şunları kaydetti: "Benim açıklamama dikkat ettiyseniz, İran'dan alınan 9 milyon ton ham petrolün 1 milyon tonuyla alakalı, yani yüzde 12'sine karşılık gelen ham petrolün Libya'dan sağlanması konusu var. Yüzde 20'yi TÜPRAŞ açıkladı. Ham petrolün rafine edilmesini özelleştirmiştik.

Özel sektörün kendine has sorumlulukları var, bizim kendimize has sorumluluklarımız var. Ben petrole muz ithalatı muamelesi yapamam. Ham petrolün rafine edilmesi özelleşmiş bile olsa stratejik bir ürün olduğu için benim ne olup bittiğini görmem lazım. Bu serbest piyasaya müdahale değildir. Bu serbest piyasanın kamu eliyle yönetilmesi işi değildir. Genova'da, İtalya'da, Akdeniz havzasında oluşan fiyatlar piyasayı belirler. Altın gibidir. Ham petrolün varilini biri 123.42 dolardan alır, biri 123.47 dolardan alır. Biri '1 dolar indiriyorum' dese, 'bir dakika bu neyin nesi, sahte mal mı' derler.

Petrol barterle alınacak

Yıldız, Türkiye'nin politikalarını belirlerken ithalata dayalı bir petrol yapısının olduğunu bilerek hareket ettiklerini dile getirerek, şunları anlattı: "Venezuella'dan alacağımız petrokok karşılığında oraya bina yapacağız. Libya'dan aldığımız ham petrol karşılığında belki oraya mamul malzeme vereceğiz, elektrikle alakalı bir enerji yapılanmasına gireceğiz. Bunları konuşuyoruz. Türkiye ne kadar ithalat yaptığı ülkelere bağımlıysa, oradaki politikası, karşılıklı bağımlılık oluşumu üzerinedir. Türkiye, ben sana bağımlıysam, sen de bana biraz bağımlı ol demek ister. Türkiye ne yapmak ister, ithalat yaptığı ülkelere daha çok mal vermek ister. Şimdi biz İran'a da aynı şeyi söylüyoruz. 3.5-4 milyar dolar civarında bizim ihracatımız var, toplam dış ticaret hacmimiz 17 milyar dolar civarında, demek ki sizin lehinize gelişmiş bir durum var. Kusura bakmayın beraber bunu dengeleyelim. Biz bunu açıkça söylüyoruz."

(AA)

Bu konularda ilginizi çekebilir