GE CEO'su: Moody's'i bilmiyorum ama GE yatırıma devam edecek
GE'nin genişlemeden sorumlu başkanı ve CEO’su Alex Dimitrief, “Moody’s notunuzu ne yaptı, açıkçası bilmiyorum ama GE için yatırımda öncelikli ülkelerden biri Türkiye” dedi.
ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN
GE, Türkiye’yi büyümede öncelikli ülkeler arasında belirlemiş durumda. İlk akıllı fabrika dönüşümüne Gebze’de imza atan dünya devi, Türk şirketlerinin dijitalleşme yolculuğunda yer almak istiyor. Şirketin genişlemeden sorumlu başkanı ve CEO’su Alex Dimitrief, çeşitli temaslar için şirketin üst yönetimi ile geldiği Türkiye’de DÜNYA’nın sorularını yanıtladı. Dimitrief, Moody’s’in daha yeni not indiriminde bulunduğunu hatırlatarak Türkiye’ye yatırıma bakışını sorduğumuzda; “Moody’s notunuzu ne yaptı, açıkçası bilmiyorum ama GE için yatırımda öncelikli ülkelerden biri Türkiye” dedi.
Dünya devi General Electric’in Global Genişlemeden Sorumlu Başkan ve CEO’su Alex Dimitrief, Bergama’dan Avustralya’ya ilk ihracatlarını yaptıklarını, Gebze’de akıllı fabrikaya dönüştürdükleri üretim tesislerinin tüm dünyaya örnek olacağını anlattı.
Türkiye’yi global büyüme stratejiniz içinde nereye koyuyorsunuz?
Türkiye’de çok uzun süredir varız. Bu pazarda 70 yılı aşkın süredir olmak bizim için önemli. Enerji, sağlık, havacılık, yenilenebilir enerji, dijital... Her bir sektörümüzde Türkiye’de güçlü bir şekilde faaliyet gösteriyoruz ve Türkiye’yi dünyadaki evlerimizden biri olarak kabul ediyoruz. Gelişen orta kesimin ekonomiyi ateşlediği, genç nüfusuyla büyük potansiyel vaat eden, kamunun sağlık, ulaştırma, enerji gibi alanlarda kaliteli bir ortam yaratmak için çaba gösterdiği bu pazar bizim için çok önemli. Geleceğimizin kritik bir parçasısınız.
Moody’s Türkiye’nin notunu düşürdü birkaç gün önce. Siz buradasınız. Yeni yatırım planlarınız mı var?
Moody’s’in ne yaptığından açıkçası haberdar değilim ama evet buradayız, Türkiye’de yatırıma devam edeceğiz. Birçok görüşmemizde bunu ortaya koyuyoruz. Uzun vadeli stratejimizin bir parçası Türkiye. Şimdi sağlık alanında yatırımlarla çok yakından ilgiliyiz. Kamu özel sektör işbirlikleri bu anlamda çok etkileyici. Türkiye; sağlık sisteminde sadece erişebilirliği değil kaliteyi artırmayı da hedefliyor. Bu açıdan GE için önemli fırsatlar olduğunu görüyoruz. Biz 70 yıldır buradayız; ekonomide ne tip bir gelişme olursa olsun buradaki varlığımız çok önemli bizim için.
Rüzgar türbini kanadı fabrikanız faaliyete geçti mi?
Evet ve İzmir’deki rüzgar türbin kanatları üretimimiz sadece Türkiye için değil, buradan pek çok ülkeye ihracat hedefliyoruz. Bu, farklı alanlarda da uygulayabileceğimiz bir model. Bergama’da 50 milyon dolar yatırımla kurduğumuz bu fabrika ilk ihracatını daha çok yeni Avustralya’ya yaptı.
Gebze’deki Güç Transformatörleri fabrikamız ise alanında ihracat şampiyonu olacak, bunu görüyoruz. Sadece bu fabrikalarda değil, 2 bini aşkın çalışanımızla yüksek kalitede istihdam sağlamaya devam edeceğiz.
Endüstri 4.0 Türkiye’de çok konuşuluyor. Siz dijitalleşmede neredesiniz?
Dijitalleşmeye çok önem veriyoruz. Türk şirketlerinin verimliliğini artıracak modeller, iOT sistemleri, yapay zeka... Türkiye bizim çok ilgilendiğimiz pazarlardan biri bu anlamda. GE, dijital bir dönüşümden geçiyor. Burada önce kendimizi örnek olarak ortaya koyduk. Gebze’deki üretim merkezimizi akıllı bir fabrika haline getiriyoruz. Veriyi analiz ederek işimizde kullanabilme yolunda ‘zeki’ bir üretim şekline giderken, yapay zekayla daha verimli, daha az insan hatası olan, daha düşük maliyetli bir üretim sistemine ulaşma üzerinde çalışıyoruz. Gebze bu yolda çok önemli bir test merkezi... Eğer başarılı olduğumuza inanırsak GE olarak bu modeli tüm dünyada yaygınlaştıracağız. Havayolları, enerji şirketleri, hastaneler... Onlara sattığımız makineyi nasıl böyle verimli bir sistem içinde kullanabileceklerini görmek, dijitalleşme sürecine girmek istiyorlar. Gelecek 10 yılda dijitalleşme ile 10 trilyon doların dünya ekonomisine kazandırılacağı hesaplanıyor. Biz de GE olarak bunun önemli bir parçası olmayı hedefliyoruz.
Peki akıllı fabrikalar denildiğinde eleman azaltımı da hemen gündeme geliyor. GE bu anlamda geçen yıl çok ciddi bir küçülme yaşadı. Gebze’de nasıl bir süreç yaşandı?
Gebze’de işçi çıkartılması ile ilgili çok rutin düzenlemeler söz konusu. Dönüşümün bu anlamda bir etkisi olmadı. Global anlamda da küçülme dijital dönüşüm ile ilgili değil. Tarih şunu kanıtlıyor ki teknoloji her zaman iş hayatının kalitesini yükseltiyor ve yeni iş alanları yaratıyor. Türkiye'de yeni nesil çok çözüm odaklı, şirketler de öyle. Elbette bu dönüşüme ayak uyduramayanlar olabilir; bu noktada okulların şirketlerle birlikte yeni dönemin bilgi setlerini belirleyip gerekli eğitimlerine yönelmesi gerekiyor. Önümüzdeki süreçte veri analizi alanında eğitim almak çok önemli olacak.
'Babam İstanbul Teknik mezunu Türkiye'deki eğitim etkileyici'
Dimitrief’le sohbetimizde söz Türkiye’deki mühendislik eğitimine geldi. GE Genişlemeden Sorumlu CEO’su, Türkiye’de mühendislik eğitiminin çok ileri seviyede olduğunu, Türkiye’deki mühendis işgücünün sofistike bilgi seviyesinin tüm Amerikalı şirketleri etkilediğini söyledi. Türkiye’de büyüme imkanı bulmalarının ardında çok kalifiye mühendisleri istihdam edebilmelerinin yattığını anlatan Dimitrief, ailesinin1940’larda Rusya’dan Türkiye’ye sığındığını ve babasının da İTÜ mezunu olduğunu, daha sonra Kanada’ya yerleşerek orada köprüler ve binalar inşa ettiğini anlattı. Dimitrief, “Bu nedenle İstanbul’da olmak benim için çok özel” dedi.