“Fark, ancak kişiye özel hizmetle yaratılır!”
Jumeirah Bodrum Palace'ın Genel Müdürü Zeynep İncekara, “Artık sadece çekirdekten yetişerek değil, işin eğitimini alarak ve hatta kalben hizmet verirseniz başarılı olabilirsiniz” diyor.
EMRE ALKİN
Bu hafta konuğum turizm ve otelcilik sektörünün çok tecrübeli bir ismi. Zeynep İncekara; 35 yıllık uluslararası tecrübesiyle, nisan ayında Bodrum’daki Jumeirah Bodrum Palace otelinin Genel Müdürlüğü'ne atanmış. Kariyeri Avusturalya’da başlayan Zeynep Hanım, sektörle ilgili her detaya hakim. Bu kadar tecrübe ve bilginin üzerine bir de zarafeti eklemesi söyleşinin renkli ve akıcı olmasını sağladı. İşteki başarısını babasından, zarafetini de balerin olan annesinden almış olabilir. Yine de özgür yetişmiş bir insanın kendi başına kazandığı güçlü özellikleri fark ettim Zeynep Hanım’da. Paylaşmasak olmazdı...
- Yaptığınız işi bize tarif eder misiniz?
1979 yılından beri turizm sektöründeyim. Uluslararası bir markada, garson olarak başladığım kariyerimde, 10 ülkede farklı kültür ve görüşten insan ile çalışma ve başarılara imza atma şansını elde ettim. Yaklaşık 3 aydır büyük bir otel grup zincirinin halkası olan Jumeirah Bodrum Palace’ın Genel Müdürüyüm. Kendine kaliteyi ve başarıyı hedef almış olan bir ekibin lideri olarak; misafirlerimize unutulmaz bir hizmet vermek için çalışıyoruz. Görevim, sadece ekibimin yüksek kalite servis anlayışı içinde eğitilmesi değil, aynı zamanda, sağlıklı bir ortamda, misafirlerimize hizmet sunmak için hazır olmalarını desteklemek. Üstün hizmeti temin etmek için hedefl ediğimiz; önce doğru kişileri seçmek sonra onlara gereken eğitimi ve sektörel prensipleri vermek. Doğru kişi dediğimiz zaman da kişilerin davranışları, olumlu bakış açıları benim için önemli. Hizmet sektöründe canı gönülden çalışmak isteyenler olduktan sonra teknik olarak her şey öğretilebilinir ve ileriye dönük stratejiler kurarak destek olunabilinir.
“YARATICI BİR ORTAMDA BÜYÜDÜM...”
- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?
Küçüklüğümden beri herkesi mutlu etmeyi, organizasyonlar yapmayı seviyorum. Sydney Avustralya’da büyüyüp otelcilik eğitimi aldım, servis sektörüne gönlümü kaptırdım. 18 yaşında hem okuyup hem de bu sektörde çalıştım ve bugün hâlâ devam ediyorum. Bütün hayatım bu sektörde işimi çok severek geçti ve daha uzun seneler de bunu yapmayı planlıyorum. Bu sektörde en çok sevdiğim husus da genç arkadaşlara kariyerlerinde destek olmak ve onlara mentorluk yapmaktır.
- Anne ve babanız hayattaki seçiminizde etkili oldu mu?
Babam iş adamı, annem balerindi. Yaratıcı bir ortamda büyüdüm. Ailem; ağabeyim ve bana her zaman, her konuda destek oldular, hiçbir zaman kariyer konusunda bizi yönlendirmediler, etkilemediler. Annem ve babam bizlere küçük yaşta sorumluluk ve işimize karşı saygılı olmayı öğrettiler. Bir görev veya iş yapacaksanız bunu sonuna kadar gururla tamamlamamız gerekir. Hiçbir zaman seçimlerime karışmadılar, fakat temelden iyi bir eğitim verdiler; iş disiplini, hayat disiplini ve saygı öğretiler; bunlar da kariyerimde yükselmeye ve başarılı olmama sebep oldu.
- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz?
Bu sektöre otelcilik okuyarak başladım, Avustralya’da hem okudum, hem de çalıştım. Sydney Hilton’da, bana ilk görevimi veren; ziyafet müdürlüğü yapmış olan, rahmetli Atilla Dömbekçioğlu idi. Kendisine sonsuz saygım var, bu sektörde ilk “mentorum” kendisiydi. Sonrasında Türkiye’de Divan Hotel’de, Hayman Island’de çalıştım. Türkiye’de Çırağan Saray Kempinski, Four Seasons Hotelleri İstanbul, Singapur, New York ve Londra ve akabinde Mandarin Oriental Tokyo ile Hong Kong derken, şimdi Jumeirah Bodrum Palace Bodrum’dayım. Kendimi çok şanslı hissediyorum, çünkü hayatımda iyi lider ve mentorlarla çalıştım ve onlardan çok şey öğrendim. Ben de, onlar gibi, yeni neslin gelişmesine destek olmaya yönelik çalışıyorum.
“KENDİNİZE YATIRIM YAPMANIZ GEREKİR...”
- Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır?
Özellikle sizin mesleğinizde. Bence yüzde 99. Eğitim alsanız bile, eğitim aldım diye otelciliğe girdiğinizde bu sizin için bir temeldir. Adım adım ilerlediğinizde, her adım bir tecrübedir. 35 yıldan fazla bilgim, tecrübem var ve her gün daha da artıyor, her gün öğrenmeye devam ediyorum. Bence tecrübe eşittir eğitim.
- Bu işte ekmek var mı?
Bu işte ve her işte olduğu gibi ekmeği kazanmak için; zamanınızı yatırım yapmanız gerekiyor. Eğitimini alıp gelişmeleri takip etmeniz, kendinizi güncellemeniz, farklı farklı konularda kendinizi geliştirmeniz gerekir, kısaca kendinize yatırım yapmanız gerekir.
- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran?
Anlatacak çok şey var, bin bir anı var, genelde hep güzel şeyler hatırlıyorum, karakter olarak güzel şeylerden besleniyorum. Şanslıyım, çünkü dünyanın her bir yanında değişik ülkelerden insanlarla tanıştım ve yeni kültürler öğrendim. Ne güzel ki geçmişte ağırlamış olduğum misafirlerle, gittiğim yerlerde yeniden karşılaşma fırsatı buluyorum.
TURİZM DÜNYA ÇAPINDA İLERLEDİ
- Turizm ve otelcilik dünden bugüne ne kadar değişti?
Turizm dünya çapında ilerledi, büyük bir yarış içinde, herkes daha iyi bir servis, daha iyi bir otel konsepti yaratmak istiyor. Luxury, bana sorarsanız, misafi r adına düşünmekten, her şeyi misafir için yerine getirebilmekten geliyor. Eskiden dünyada bir kısım zümre dünyayı gezip görebiliyordu ama şimdi herkesin gezme imkânı var, ulaşım geçmişe göre daha kolaylaştığından, daha çok kişi güzel ortamları ve kaliteli servisleri tatma, deneyimleme imkânına sahip oluyor. Bana sorarsanız dünyada turizm daha profesyonelleşti, okullar gelişti. Artık sadece çekirdekten yetişme değil, işin eğitimini alarak ve hatta kalben hizmet verirseniz ancak başarılı olursunuz. Sonuçta herkesin unutmaması gereken bir şey var, farklılık yaratmak ancak kişiye özel hizmet vermekle gerçekleşir.
- Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak istediniz?
Çocukluğumda pilot olma, balerin olma gibi hayaller kurardım, psikiyatrist olmak da isterdim. Karakterime uyan en iyi mesleği seçtiğimi biliyorum. Şimdi hobi olarak bol bol psikoloji kitapları okuyorum.
“SEKTÖRÜN KÜRESEL İSİMLERİNDE ÇALIŞMA FIRSATI BULDUM”
- Yaptığınız işte küresel olarak öne çıkmış isimler veya kurumlar var mı?
Bunlardan biri Isadore Sharp. Four Seasons Hotels & Resort grubu kuran kişi... Ama tabii ki küresel anlamda öne çıkmış olan çok sayıda isim var. Bizi, Türkiye’yi de temsil eden çok sayıda saygıdeğer otelcilerimiz var. Sektörün Kempinski, Four Seasons, Mandarin Oriental gibi en iyi kurumlarında yakaladığım çalışma fırsatını şimdi Jumeirah Bodrum Palace'ta yaşamaktayım.
“SOSYAL MEDYASIZ TANITIM MÜMKÜN DEĞİL!”
- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?
Bugünkü çağda sosyal medyasız bir ürün tanıtımı mümkün değil, bir de şeff af olmanız gerekiyor, bu da çok güzel bir şey, çünkü; geçmişte oteller bir broşür basar iki odanın resmini koyardı. Şimdi, sosyal medya kanalıyla misafirler kendi deneyimlerini paylaşıyor, sizin satış ve pazarlama kanalınız daha da büyüyor. Bu da İngilizce tabirde denildiği gibi “Keep you on your toes”, yani sizi her zaman hareket ve tetikte tutuyor. Her zaman yenilikler ve servis hizmetlerine yatırımlar yaparsanız, misafirlerin memnuniyetini de o ölçüde kazanırsınız. Her eleştiriye açık olmanız gerekir ve bunlardan aldığınız bilgiler doğrultusunda kendinizi geliştirmelisiniz. Bizim en önemli görevimiz misafirimizi memnun etmektir.