Euro Bölgesi 2025’e toparlanma sinyalleriyle başladı

Euro Bölgesi ekonomisi, 2025 yılına satın alma yöneticileri anketlerine göre hafif bir toparlanmayla giriş yaptı. Hamburg Commercial Bank ve S&P Global tarafından açıklanan verilere göre Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi, Ocak ayında 50,2’ye yükselerek ekonomide büyümeye işaret etti. Ancak ABD’nin gümrük vergilerini artırma tehdidi ve düşük borçlanma maliyetlerine dair belirsizlikler, toparlanma üzerindeki baskıları artırıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi olasılığı ise dikkat çekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Euro Bölgesi ekonomisi, 2025 yılına geçen yıla kıyasla hafif bir toparlanma ile başladı. Hamburg Commercial Bank ve S&P Global tarafından açıklanan satın alma yöneticileri anketi sonuçları, ekonomik aktivitede sınırlı bir büyümeye işaret etti. Ocak ayı Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), bir önceki ayki 49,6 seviyesinden 50,2’ye yükseldi. Bu, ekonomistlerin 49,8 olan tahminlerini aşarak büyümeye dönüş sinyali verdi.

PMI verileri toparlanmayı destekliyor

İmalat sektörüne dair PMI verisi 46,1 olarak açıklanırken, bu rakam 45,4 olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Hizmet sektörü PMI ise 51,4 ile büyüme eşiği üzerinde kalmayı başarsa da 51,5 olan beklentinin altında kaldı.

Belirsizlikler ekonomi üzerinde baskı oluşturuyor

ABD'nin gümrük vergilerini artırma tehdidi, Euro Bölgesi’nde toparlanma umutlarını gölgeleyen unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca düşük borçlanma maliyetlerinin yılın ilerleyen dönemlerinde büyümeyi desteklemesi beklenirken, ticari belirsizlikler ve global piyasalardaki dalgalanmalar bu beklentiyi sınırlandırıyor.

Avrupa Merkez Bankası faiz indirimi masada mı?

Ekonomideki zayıf toparlanma işaretleri, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) temel faiz oranlarında indirime gitme olasılığını artırıyor. Gelecek hafta yapılacak ECB yönetim kurulu toplantısında bu olasılığın değerlendirilmesi bekleniyor.

Euro Bölgesi ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde toparlanmanın devam edip etmeyeceğine dair sinyallerle yakından izlenecek. Özellikle küresel ekonomik politikalar ve merkez bankalarının hamleleri, bölge ekonomisinin gelecekteki yönü üzerinde belirleyici olacak.