ETSP: Teşvik mekanizması bölgelere göre işletilmeli
ETSP Başkanı Güvenli, bölgesel yatırımların artması için teşvik mekanizmasının doğru işletilmesi gerektiğini söyledi. Güvenli, teşvik mekanizmalarının genele hitap etmek yerine bölgelere ve o bölgenin dinamiklerine göre planlanmasının, yatırımcı için daha verimli olacağına dikkat çekti.
Murat KÜÇÜK
ERZURUM - Girişimciye yatırım kararı aldıran en önemli unsurlardan biri olan teşvik paketleri, yatırımcılara önemli avantajlar sunuyor. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını azaltmak, göçü önlemek ve istihdama katkı sağlamak amacıyla hazırlanan teşvik paketleri, bazen müteşebbislerin beklentisi doğrultusunda hazırlanmıyor.
Teşvik paketleri hakkında konuşan Erzurum Sivil Toplum Platformu (ETSP)Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güvenli, teşvik paketlerinin yatırımcı kararını doğrudan etkilediğini bundan dolayı da hazırlanma aşamasında daha dikkatli çalışılması gerektiğini söyledi.
Yatırımcının sermayesini doğru zaman ve doğru yerde kullanabilmek adına tüm alternatifleri göz önünde bulundurarak yatırım karar verdiğini belirten Mustafa Güvenli, teşviklerin güçlü olduğu ve doğru işletildiği yerin yatırımcı için ‘en cazip nokta’ olduğunu belirtti.
Genele hitap eden teşvik paketleri beklenen etkiyi yaratamıyor
Teşvik paketlerinde bölgesel farklılıklara dikkat çeken Mustafa Güvenli sözlerine şöyle devam etti:
“Yatırımı etkileyen teşvikleri başta vergi indirim olmak üzere, işverenin devlete karşı olan mali yükümlülüklerinde esneklik, fiziki ve teknik altyapının hazırlanması, verimli iş ortamı, ulaşım ve amorti süresi şeklinde sıralayabiliriz. Doğal olarak teşvik çatısı altında topladığımız unsurların tercih edilebilirliği ne kadar yüksek olursa, sermaye için çekim merkezi yaratmak bir o kadar kolay olur. Ülkemizde uygulanan teşvik politikalarında ise üzülerek belirtmek istiyorum yukarıda kısaca izah ettiğimiz formülün tam tersi uygulanıyor. Birbirinden farklı iklim, fiziki yapı, ulaşım ve altyapıya sahip sanayi, ticaret, tarım ve hayvancılık potansiyelli merkezlere genele hitap eden teşvik mekanizmaları sağlanıyor. Bu durum beklenen teşvik paketlerinde beklenen etkiyi yaratamıyor.”
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan bir bölgeye sanayi bölgesiyle aynı teşvik unsurlarının sağlandığını dile getiren Mustafa Güvenli, teşvik unsurlarının belirlenme sürecinde bölgesel ekonomik farklılıkların hesaba katılmadığını ifade etti.
“Müteşebbislere sağlanan vergi ve SSK işveren payı indirimi, enerji desteği ve bedelsiz arazi tahsisi gibi ayrıcalıklar, tüm bölgelerde aynı oranda tutulmuş, neredeyse Türkiye’nin yarısından fazlası teşvik yasalarının kapsamına alınmış” diyen Mustafa Güvenli yatırımcının beklentisinin daha bölgesel olduğuna dikkat çekti.
Doğru teşvik adımları atılamadığı için hayvancılık potansiyeli değerlendirilemedi
Bölgesel kalkınmayı mümkün hale getirebilmek için Ankara’nın samimi adımlar attığını belirten Mustafa Güvenli, Türkiye’nin toplam mera alanlarının yüzde 11’inden fazlasına sahip olan Erzurum’un büyükbaş hayvan sayısında eski günlerinden çok uzak olduğunu dile getirdi. Güvenli sözlerine şöyle devam etti: “Şehrimizdeki büyükbaş hayvan sayısı bugün 600 binlerle ifade ediliyor. Halbuki hiçbir desteğin olmadığı dönemlerde bile bu rakamın 950 binin üzerindeydi. Bu büyüklükteki mera alanlarına sahip olan bir şehrin büyükbaş hayvan varlığında gerileme olmuş. Çünkü şehrin sahip olduğu bu yüksek hayvancılık potansiyeli değerlendirilememiş. Bunun nedeni sektöre yönelik teşvik adımlarının doğru atılamamış olması.”
“Önemli olan teşvikleri çok daha kabiliyetli hale getirebilmektir”
Erzurum’un göç vermeye devam ettiğini vurgulayan Mustafa Güvenli, şehirdeki sermayeyi dahi tutamadıklarına dikkat çekti. Türkiye'nin toplam vergi gelirleri içerisinde Doğu Anadolu Bölgesi'nin düşük bir paya sahip olduğunu söyleyen Güvenli, buna rağmen mevcut işletmeleri koruma ve geliştirmeye yönelik adımların atılmadığını dile getirdi. Kayıt dışı istihdamın önüne geçmek ve işletmelerin maliyetlerini düşürmek için SGK işveren payında indirim yapılması gerektiğini belirten Mustafa Güvenli sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde uygulanan teşvik politikaları hakikaten de tarihin amacına en uygun atılmış adımları arasındadır. Önemli olan yukarıda da izah ettiğimiz üzere bir takım eksiklikleri ortadan kaldırmak ve ufak revizyonlarla söz konusu teşvikleri çok daha kabiliyetli hale getirebilmektir. Çözüm; illeri ve bölgeleri sahip oldukları potansiyelleri ve değerleri üzerinden desteklemek, yatırımcılara bu yönde imkanlar sağlamaktır. Ayrıca şehirleri cazibe merkezi haline getirmeye çalışırken mevcut işletmeleri korumak, desteklemek ve teşvik adımlarından onları da faydalandırmak gerekir. Bölgesel kalkınma farklılıkları ortadan kaldırılmadan sağlıklı bir ulusal kalkınmadan bahsedilemez.”