Enerjinin CEO’ları resesyon bekliyor
KPMG’nin 2022 Küresel Enerji Sektörü CEO Araştırması’na göre faiz oranları, enflasyon ve resesyon CEO’ların endişe ettikleri riskler içerisinde ilk üç sırada yer alıyor. CEO’larının yüzde 87’si önümüzdeki 12 ay içerisinde bir resesyon yaşanabileceğini söylerken yüzde 71’i pandemi öncesinde ofiste çalışan iş gücünün önümüzdeki 3 sene içerisinde yeniden düzenli olarak ofisten çalışacağını öngörüyor.
Jeopolitik gerilimler, devam eden pandemi ve belirsiz ekonomik iklimin neden olduğu çalkantılı bir ortamda KPMG’nin gerçekleştirdiği 2022 Küresel Enerji Sektörü CEO Araştırması enerji CEO’larını bekleyen zorlukları ve fırsatları da ortaya çıkardı. Petrol, gaz, enerji, yenilenebilir enerji ve kamu hizmetleri alanlarında 138 enerji CEO’sunun katılımı ile yapılan anketin sonuçları ekonomik görünüm, teknoloji, yetenek ve ESG (çevre, sosyal, yönetişim) olmak üzere 4 ana başlık altında yayımlandı.
Sonuçlar hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Elektrik ve Altyapı Sektör Lideri Orhan Turan “Bu ankette CEO’ların iş ve ekonomik duruma dair önümüzdeki 3 yılı kapsayan görüşlerini ve perspektiflerini topladık. CEO’lara endişe ettikleri en büyük riskler sorulduğunda; faiz oranları, enflasyon ve resesyon ilk 3 sırayı alıyor. Bununla birlikte CEO’lar şirketlerinin büyüme beklentileri konusunda iyimser olduklarını da ifade ediyor. 2020 ve 2021 yıllarında çevresel/iklim değişikliği riski kuruluşlarının büyümesine yönelik en büyük tehdit olarak görülüyordu. 2022 anketimizde ise iklim değişikliği, ilk riskler arasında yer almadı ve sadece yüzde 9’luk bir kesim bunun en önemli risk olduğunu söyledi, 2021’de bu oran yüzde 35 seviyesindeydi. Bu sonuç da anketimizden çıkan diğer çarpıcı bir sonuç oldu.” dedi.
Ekonomi: Enerji sektöründe resesyon bekleniyor
Anket sonuçlarına göre enerji sektörü CEO’larının yüzde 87’si önümüzdeki 12 ay içerisinde bir resesyon yaşanabileceğini söylüyor. CEO’ların yüzde 59’u bu resesyonun hafif ve kısa süreli olacağını düşünürken yüzde 75’i önümüzdeki 3 yılda yaşanması beklenen büyümeyi tersine çevireceğine inanıyor.
Enerji CEO’ları bir resesyona hazırlanıyor olsalar da birçoğu önümüzdeki 3 yıl içinde ekonominin geneli, enerji sektörü ve kendi şirketleri için büyüme beklentileri konusunda iyimser olduklarını da ifade ediyor. CEO’ların yüzde 71’i küresel ekonominin büyüme potansiyeli konusunda kendilerine güvendiklerini ya da çok güvendiklerini belirtirken yüzde 85’i de enerji sektörü ve kendi kuruluşları hakkında kendilerine güvendiklerini ya da çok güvendiklerini söylüyor.
Ekonomik durgunluğun etkilerini hafifletmek için önlemler alan CEO’ların yüzde 41’i tedarik zincirindeki bozulmalara karşı tedarik zincirlerini çeşitlendireceklerini, yüzde 36’sı ise bunu 6 ay içinde yapmayı planladıklarını söylüyor. CEO’ların yüzde 49’u önümüzdeki 6 ay içinde çalışan sayılarını düşürmeyi planladıklarını belirtiyor.
Teknoloji alanında ise 2022’de enerji CEO’larının yüzde 16’sı gelişmekte olan/yıkıcı teknoloji riskini şirketlerinin 3 yıllık büyüme beklentisinin önündeki en öncelikli risk olarak belirliyor. 2021’de bu oran yüzde 8 seviyesindeydi.
Bu endişe CEO’ları geri adım atmaya ve dijital stratejileri hakkında dikkatlice düşünmeye yönlendiriyor. Nitekim CEO’ların yüzde 37’si jeopolitik zorlukları neden göstererek dijital dönüşümlerine ara verdiklerini söylüyor. Yüzde 47’si ise önümüzdeki 6 içinde dijital dönüşümlerine ara vereceklerini belirtiyor.
Enerji CEO’larının yüzde 75’i sağlam bir siber stratejinin paydaşlarla güven oluşturmak için kritik önem taşıdığına inanıyor. Yüzde 73’ü de jeopolitik belirsizliğin, özellikle de Ukrayna’da devam eden savaşın, kurumlarında bir siber saldırıya ilişkin endişeleri artırdığı konusunda hemfikir. Bununla birlikte, enerji CEO’larının yarısından azı (yüzde 44) kurumlarının bir siber saldırıya karşı hazırlıklı olduğunu düşünürken yüzde 31’i hazırlıksız olduğunu düşünüyor. Saldırıya karşı çok hazırlıklı olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 2. Bu oran iki yıl önce yüzde 22 seviyesindeydi.
Yetenek: Petrol ve gaz sektörü CEO’ları iş gücünü artırmayı planlıyor
Yetenek konusunda, enerji Sektörü CEO’ları önümüzdeki 6 ay içinde çalışan sayılarını azaltmayı planlasa da ankete katılan CEO’ların yüzde 25’i yetenekleri çekmek ve elde tutabilmek için güçlü bir “Çalışan Değer Önermesine” sahip olmanın birinci öncelikleri olduğunu söylüyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde iş gücünü artırmayı planlayan petrol ve gaz sektörü CEO’larının oranı yüzde 84 olurken enerji ve kamu hizmetleri CEO’larında bu oran yüzde 46 seviyesinde bulunuyor.
CEO’ların yüzde 71’i pandemi öncesinde ofiste çalışan iş gücünün önümüzdeki 3 sene içerisinde yeniden düzenli olarak ofisten çalışacağını öngörüyor. Bunun sonucunda yetenekleri şirket bünyesine katmanın daha da zorlaşması bekleniyor.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan KPMG Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Lideri Hakan Demirelli, “Ekonomik yavaşlama işe alımlarda kısa vadeli değişikliklere neden olsa da iş gücü piyasasında daha uzun vadeli yapısal değişiklikler devam ediyor. Bu nedenle şirketler yetenek ihtiyaçlarını yönetirken teknoloji ve otomasyona yatırım yapmayı, iş gücünü eğitmeyi ve esnek çalışmayı daha fazla teşvik etmeyi göz önünde bulundurmalıdır. Diğer yandan hibrit çalışma ortamlarına ilişkin çalışan beklentilerinde de temel bir değişim gözlemleniyor. Yöneticilerin artık sorması gereken soru ‘Pandemi öncesi çalışma ortamına ne zaman döneceğiz?’ değil, ‘Hibrit çalışmayı etkili bir şekilde nasıl uygulayabiliriz?’ olmalıdır.” dedi.
ESG: Şirketlerin ESG stratejileri ve performansları artık herkesin ilgi odağında
Enerji CEO’larının yüzde 66’sı yatırımcılar, düzenleyiciler ve müşteriler gibi paydaş gruplarının ESG alanındaki şeffaflığın ve raporlamaların artması yönünde taleplerinin giderek artığını söylüyor. CEO’ların yarısından azı (yüzde 48) ESG performansının finansal performans ile ilişkili olduğunu düşünüyor. Ankete katılan enerji CEO’larının yüzde 50’si beklenen resesyon nedeniyle önümüzdeki 6 ay içinde ESG aktivitelerini duraklatacaklarını veya yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaklarını belirtiyor. Yüzde 36’sı ise hâlihazırda ESG aktivitelerini durdurduklarını belirtiyor.
IMF: Küresel borç salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalacak
IMF yetkilileri, 70 yılın en sert düşüşüne rağmen küresel borcun salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalmaya devam ettiği kaydedildi. Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel borcun 2021’deki keskin düşüşe rağmen salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalmaya devam ettiğini bildirdi. IMF yetkilileri Vitor Gaspar, Paulo Medas ve Roberto Perrelli, küresel borçlara ilişkin ortak bir blog yazısı kaleme aldı. IMF’nin Küresel Borç Veritabanı’na göre toplam kamu ve özel borcun küresel gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının geçen yıl 10 puanlık azalışla yüzde 247'ye gerilediği belirtilen yazıda, 70 yılın en sert düşüşüne rağmen küresel borcun salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalmaya devam ettiği kaydedildi. Yazıda, toplam kamu ve özel borcun küresel GSYH’ye oranının 2020’de yüzde 257 ile zirveye ulaştığı anımsatıldı. Küresel borcun çok daha yavaş bir oranda da olsa artmaya devam ettiği belirtilen yazıda, geçen yıl 235 trilyon dolarlık rekor seviyeye ulaştığı kaydedildi. Enflasyonist baskı için maliye politikaları kullanılmalı Yazıda, ekonomik görünümün bozulmaya devam etmesi ve borçlanma maliyetlerinin daha da yükselmesi halinde yüksek borç seviyelerini yönetmenin giderek zorlaşacağı aktarıldı. IMF yetkililerinin blog yazısında, yüksek enflasyonun 2022’de borç oranlarının düşmesine yardımcı olmaya devam ettiği ancak hükümetlerin enflasyonist baskıları azaltmak için maliye politikalarını kullanması gerektiği ifade edildi.