Endüstri 4.0, 'modernizasyon ve uyum yatırımları' ihtiyacını artırdı
İktisatçı Bayram Eşiyok, dinamik mukayeseli üstünlüklere göre yeni nesil yatırımlar yapılmadan teknolojik ihracattaki payımızın artırılamayacağını vurguluyor.
Rüştü BOZKURT
Endüstri 4.0 aşamasının etkileri sadece endüstri alanıyla sınırlı değil. Tarım ve hayvancılık, sağlık, lojistik hizmetleri gibi diğer birçok alanları da etkiliyor. 24 Kasım 2016 tarihinde Samsun’da Tarım Ve Gıda Fuarı’nda CRISPR-Cas 9 tekniğinin moleküler mekanizmaların işleyişini izleyerek, bitki gelişmesini yönlendireceğini, daha uzun ve sağlıklı yaşam olanakları sağlayacağını, tarım sektöründe ürün sistemlerinin dönüşmesi ve “toptan dönüşüm” yaratacağını anlattık. Dinamik karşılaştırmalı üstünlüklere dayanan bir “yatırım seferberliği” yapılacaksa, geleceği etkileyecek gelişmelerin dikkate alınması gerekir. (Değişmelerin bütünsel kapsamı için kutuya bakınız)
Dijital dönüşümlerin yarattığı “fırsat penceresinden”geleceği görmek bugünün önemli gündemidir.
Teknolojik dönüşümler “girdi bileşenlerini” katlanarak büyüyen bir hızla değiştiriyor.
Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretimin yaygınlaşması yeni hammaddeler ve yarı mamul maddelerin piyasaya sunulmasını alabildiğine hızlandırıyor.
Girdi kombinasyonları değişiyor, iş süreçleri hızlanıyor ve esneklikler artıyor.
Üretimin dönüştürme aşamasına yeni bakış açısı gerekiyor. Özellikle üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim tekniğinin hızla yayılmasının yarattığı “birey-odaklı üretim olanakları” yeni bir üretim aşamasına işaret ediyor.
İş süreçlerindeki değişme nedeniyle dönüştürme ve işlem maliyetleri arasında dengelerin değişmesi yatırım yönetimine dinamiklerini de değiştiriyor.
Blockchain tekniğinin kayıt ve işlem maliyetlerini köklü biçimde değiştirme potansiyeli geniş açılardan değerlendirilmesi gereken teknik gelişme olarak önümüzde duruyor.
Daha net bir anlatımla tedarikten dönüştürmeye, dağıtımdan satış sonrası hizmetlere bütün “iş ekosistemleri” farklılaşıyor. Yeni oluşan ekosistem ihtiyaçlarını tanımlamadan, eskileri ile olan ilişkilerinde geliştirici ve engelleyici bileşenlerini kavramadan yapılacak yatırımlar kaynak israfına yol açar.
Dünyamızın bugün geldiği aşamada, piyasanın görünmez eli gibi ideolojik model saplantıları sakıncalı sonuçlar yaratıyor. Statik karşılaştırmalı üstünlüklerden türeyen, ucuz-emek ve hammadde odaklı kalkınma bakış açıları gerilerde kalmıştır. Mevcut faktör donanımı yapısı geleceğimizi güven altına almaya yetmemektedir. Düşük ve orta düzeyde teknolojilere dayalı gelişme stratejilere ülkeyi “orta gelir tuzaklarına” düşürmüştür. Hızla seçici öze sahip, rekabet edebilir alan seçimi, rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknik donanım ve rekabet edebilir yönetişim anlayışı gerektiren bir aşamadayız.
Yatırım ihtiyacını dinamik bir anlayışla yeniden tanımlamamak gerekiyor.
Modernizasyon yatırımları
Bayram Ali Eşiyok’un tabloya yansıyan hesaplamaları “modernizasyon yatırımları” ihtiyacımızın ne denli ivedi olduğunun kanıtı. Yüksek teknoloji ihracatında dünyaki payımız paylarında yerimiz, olması gereken düzeyde değil. Bu yapıyı değiştirmek için rekabet edebilir alan keşfi, yeni nesil OSB’lerle sağlanacak mekansal avantaj, en az on yıllık bir zaman kesitinde işimizi görecek yeni teknolojik donanımlar, iş yerlerimizde rekabet edebilir ölçek ve rekabet etebilir yönetim anlayışı için kendimize yatırım yapma, gündemimizin önemli sorunları. İzlediğimiz “yüksek teknolojili ihracat” tablosu, gündemin en önemli maddesinin modernizasyon yatırımları olduğunu kanıtlıyor. Bu yatırımlar, ciddi bir bakış açısı gerektiren “yeni nesil yatırımlar” olmalıdır. Yatırımlar yapılırken, çok odaklı, çok sesli ve çok kültürlü bir bakış açısına şiddetle ihtiyacımız vardır.
Dijital uyum yatırımlar
Dijital dönüşüm sürecinin üretim ve bölüşüm ilişkilerinde yaptığı köklü değişmeleri dikkate almadan gelecek inşa etmek mümkün değildir.Toplum olarak bir başka düşünceyi daha ortak değer, ortak irade, ortak düşünce ve ortak projeler haline getirmeliyiz: Geleneksel fiziki sermaye stoklarının artırılması- Yol,köprü, demiryolu, liman, havaalanı, kanal, OSB vb. altyapılar- ile dijital altyapı yatırımları birlikte ele alınmalı; ihtiyaçların ivediliği rekabet odaklı bir bakışla belirlenmelidir. Özellikle de sahada yatırım yapacak olan firmaların satın alacakları dijital malzeme ve cihazlar konusunda bilgi sahibi olmaları önemli. Geçmiş dönemlerdeki yanlışlar tekrarlanmamalı, kulaktan dolma bilgilerle donanım satın alınmamalı.Bir enstitü odaklı örgütlenme ile cihazlar ile yapılacak işleri uyumlandıran bilgi desteği sağlanmalı. Kullanılacak cihazlarla yapılacak işlerin uygunluğuna ilişkin yatırımcı bilgilendirilmeli. Mekanizmaların ciddi biçimde işlemesi yatırım planlaması aşamasında ele alınmalı.Aynı sensöre, 90 dolar ile 500 dolar ödeme yapılması gibi gereksiz kaynak tahsisine yol açan israf kolektif bir anlayışla önlenmeli. Ortak alımlarla maliyet avantajı, Çin ve benzeri ülke deneyimleri de dikkate alınarak mutlaka organize edilmelidir. Özellikle Kazakistan’da Samruk-Katyna Fonu çalışmalarına bakılmalı. Bu da sözü edilen kurumun eş müdürü Yerzhan Tutkusev’in dediği gibi, altyapı, dijital ekonomi ve tarım alanlarında yeni sektörlere ciddi bir strateji, plan ve kaynak tahsisi disiplini gerektiriyor.