Ebola, Türkiye-Afrika ilişkilerini etkiler mi?
Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, Ebola'nın bir köyle de sınırlı olsa ciddiye alınması gerektiğini, ancak bundan Afrika’daki 54 ülkeyle Türkiye'nin ekonomik ilişkilerinin etkileneceği sonucu çıkarmanın yanlış olduğunu söyledi
ARZU ALP
İZMİR - Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Ebola’dan ölenlerin sayısı bini geçti. Salgından en fazla Batı Afrika ülkeleri Gine, Sierra Leone ve Liberya etkilendi. Sorun bütün Afrika’da yaşanıyormuş algısı yaratıldığından şikayet eden Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın (üstte), Ebola salgının bu kıta ile Türkiye arasında ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi.
Afrika’nın 54 ülke ve 1 milyar nüfustan oluşan dev bir kıta olduğunu hatırlatan Taşkın, “Elbette bu tür sıkıntılar bu kıtanın bir bölgesindeki, bir köyünde de yaşansa ciddiye alınmalı. Fakat bundan Afrika’daki 54 ülkeyle Türkiye’nin yeni başladığı ekonomik ilişkileri etkileyeceği sonucunu çıkarmak çok saçma. Böyle bir şey olmaz.
Afrika’da 35 ülkede büyükelçiliğimiz var, onlar bu konuyu yakından takip ediyor. Zamanında kuş gribi yüzünden Çin’de de bunu yaşadık. Keşke 800 kişi ölmeseydi. Ama bu Türkiye ile ilişkileri etkilemez” dedi. Afrika’da turizmin, Güney Afrika, Tanzanya, Kenya, Zambiya ve Senegal gibi ülkelerde canlı olduğunu vurgulayan Taşkın, “Fakat şu anda Ebola virüsünün bulunduğu köyü bırakın, ülkesi bile turizm destinasyonu içinde değil. Liberya’ya turizm amaçlı gidilmiyor. Afrika’nın en büyük dezavantajı, bir olay olduğunda bütün kıtanın bundan olumsuz etkilenmesi. Örneğin Somali’de insanlar aç dendiğinde bütün Afrika kıtası aç sanılıyor. Oysa Afrika’da neredeyse elinizi kaldırdığınız her yerde meyve ağacı var. Sanki bütün kıta olumsuz bir gelişmenin yaşandığı bir köyden ibaret algısı yaratılıyor. Beyaz adam da bunu çok iyi kullanıyor. Çünkü ‘Ebola çıktı’ dendiği zaman Türkler bu kıtaya gitmiyor ama onlar gidiyor” diye konuştu.
"Kuzey Afrika’daki kaybı Sahra Altı ile telafi ettik”
Yaratılan olumsuz algıların Türk işadamlarının önünü kapatmamasını isteyen Taşkın, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yakın zamana kadar Türkiye’nin Afrika ile ekonomik ilişkileri Kuzey Afrika’daki Arap ülkeleri ile sınırlıydı. Sahra Altı denilen bölgedeki diğer Afrika ülkelerine 2-3 senedir inmeye başladı. Hatta Kuzey Afrika ülkelerindeki kriz, Türk müteahhitlerinin, işadamlarının aşağıya inmesini hızlandırdı. 2 yıl öncesine göre baktığımızda Kuzey’deki kaybettiğimiz pazarları eski rakamlarıyla koyduğumuzda o zaman artış gözükecektir. 23 milyar dolar ticaret hacmimiz vardı, bugün de 23 milyar dolar ama kuzeyde 3-4 milyar dolarlık pazarı kaybettikten sonra yakaladığımız rakamlar bunlar. 2-3 sene önceki Mısır, Tunus, Cezayir’in rakamlarını koyduğumuzda bu rakamlar 27-28 milyar dolarlara çıkar. Afrika ile ilişkilerimiz artıyor. Arap Baharı’ndan dolayı ortaya çıkan gerilim nedeniyle o pazarların kapanması bizleri şu anda etkiledi. İnşaallah en kısa zamanda Kuzey Afrika düzenini kurar. Biz Yine Mısır’la, Tunus’la Libya ile eski günlerimize döneriz.”
"Bu yıl 25 milyar dolar ticaret hacmine ulaşılabilir”
Bu yıl da 25 milyar dolar ticaret hacmine ulaşılabileceğini dile getiren Taşkın, “Biz işimize bakalım. Güvenlik, hastalık gibi nedenlerden dolayı Afrika ülkelerine gitmekten çekiniliyorsa, Türk üniversitelerinde okuyan, Türkçe konuşan dünya kadar hedef ülkelerin insanı var. Ben Gediz Üniversitesi’nde okuyan Tanzanyalı genci işe aldım. Onu eğitiyorum, hedef pazarlarımızı anlatıyorum. Kendisine bir uçak bileti aldım, ‘Ülkene git aileni ziyaret et, bir de hedef sektörlerimizden demir-çelik ve çimento fabrikalarına firmamızın katologlarını götür, kartvizit alışverişi yap, fiyat ver’ dedim. Bir uçak biletine riski varsa ben gitmeden de işimi yapıyorum. Zamanında kuş gribi nedeniyle Çin’de de benzer olaylar yaşandı ama bu 1.5 milyar nüfuslu Çin’e gitmemeyi gerektirmez. Afrika’da 54 ülke var, kimse Ebola yüzünden koca kıtayı kirletmesin” dedi.