'Don kişot ' bale sahnesine konuk
Müzikleri Minkus, koreografisi Petipa imzası taşıyan, Ayşem Sunal Savaşkurt’un sahneye koyduğu ve düzenlediği bale, kapalı gişe oynuyor.
NERMİN SAYIN
Cervantes tarafından 1600’lerin başında yazıldığından beri dünyanın en çok okunan kitaplarından biri olan ve modern romanın başlangıç eseri sayılan “La Manchalı Yaratıcı Asilzade Don Quijote”, başta sinema olmak üzere tüm sanat dallarının yararlandığı bir eser. Elbette balenin de bu yapıta kayıtsız kalması düşünülemezdi, kalmadı da... Alıştığımız söyleyişiyle "Don Kişot" un bale serüveni uzun ve detaylı, ama bugün bizi ilgilendiren tarafı İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde perde açan yepyeni yorumu. Geçen günlerde prömiyer yapan eser, ünlü romandan bazı bölümleri, Minkus’un müzikleri ve Petipa’nın koreografisini temel alan yorumla sahneye taşıyor. Eseri sahneye koyan ve düzenleyense Ayşem Sunal Savaşkurt.
Orkestrayı Roberto Gianola’nın yönettiği “Don Kişot” balesinde perde açıldığında; ünlü asilzadeyi serüven romanlarının dünyasına dalmış görüyoruz. Bir anlığına hayallere kapıldığında Dulcinea’sını gören Don Kişot, daha fazla dayanamıyor ve Sancho Panza’yı uyandırıp hem rüyalarının kadınını hem de özlemini duyduğu serüvenleri aramaya koyuluyor. Müziğinin ve koreografisinin zenginliğinde İspanyol kültürünün etkisi hemen hissedilen “Don Kişot”ta, ikilinin yolu Dulcinea sanacağı Kitri ve sevgilisi Basilio’nun öyküsüyle kesişiyor. Tabii Kitri’nin istenmeyen koca adayı Gamache, paragöz babası Lorenzo, arkadaşları Mercedes ve Espada, Rüya Kraliçesi ve Çeribaşı gibi pek çok karakterle daha tanışıyor baleseverler bu yolculukta. Dekorlarını İsmail Dede’nin, kostümlerini Gizem Betil’in, ışıklarını ise Önder Arık’ın yaptığı “Don Kişot” tekli ve ikili sahnelerde dansçılardan yüksek performans bekleyen, toplu sahneleriyle de görkemini yansıtmayı hedefl eyen bir eser. Ayrıca öykünün teatralliği dolayısıyla dansçılardan mimik de talep ediyor. Ya sonuç derseniz; benim izlediğim temsilde salonu hıncahınç dolduran 7’den 70’e uzanan seyirci topluluğunun keyifl e seyrettiği, mizahi yönü de olan, bol alkışlanan bir bale çıkmış ortaya.
Kıtrı ve basılıo'nun uyumu
Ben “Kitri”yi Berfu Elmas’tan, “Basilio” yu ise Batur Büklü’den seyrettim. Başrollerin dönüşümlü olduğu eser; Süreyya Operası’nda 14, 16, 20, 22 ve 23 Mart’ta yorumlanacak.