Dijital bir hafta sonu için birkaç öneri
Geçtiğimiz yıl ilk kez Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen Sónar Istanbul, bu yıl Digilogue’un da desteği ve felsefesiyle farklı bir boyut kazanıyor. Dikkati çeken etkinlik ve katılımcılardan bir derleme yaptım…
VOLKAN AKI
Bu yıl 25. yaşını kutlayacak müzik, yaratıcılık ve teknolojinin buluşma noktası Sónar Festivali’nin İstanbul ayağı, bugün ve yarın Zorlu PSM’de. Bu yıl Digilogue’un felsefesi ve içerik desteğiyle birleşince festival daha da derinleşip genişlemiş… Sónar+D adı verilen bu etkinliklerde paneller, atölyeler, konuşmalar ve sergiler var. İşte size bazı öneriler…
Dinlemeniz gereken...
Keynote: The Magic Factory of Rhizomatiks / Daito Manabe (Yarın 11:45-12:30) Tokyo’da yaşayan medya sanatçısı, etkileşim tasarımcısı, programcı ve DJ Daito Manabe son projelerini anlatacak... Daito Manabe 2006 yılında Rhizomatiks isimli markayı çıkardı. 2015 yılından beri Motoi Ishibashi’nin yanında Rhizomatiks Araştırma’nın ortak direktörü olarak görev yapıyor. Rhizomatiks Araştırma, firmanın araştırma ve tasarım konusunda yeni arayışlar içinde olan departmanı... Manabe, Keio Üniversitesi’ne de özel profesör olarak atanmış. Manabe’nin tasarım, sanat ve eğlence sektörlerinde faaliyet gösteren işleri, gündelik materyallere yeni yaklaşımlar getirmesiyle ortaya çıkıyor. Manchester Üniversitesi’nin astrofizik araştırma merkezi için yaptığı iş birliği ve CERN ile yaptığı işbirliği gibi alanında öncü partnerlikleri bulunuyor.
İzlemeniz gereken...
Panel: AI Aesthetics / Kenric McDowell, Lev Manovich ve Ben Vickers (Yarın 13:00-14:15)
Digilogue Direktörü Lalin Akalan tarafından yönetilecek panel, katılımcıları açısından dikkat çekiyor. Biraz onları tanırsak ne dediğimi anlayacaksınız:
Kenric McDowell: Yirmi yılı aşkın süredir kültür ve teknolojinin kesişiminde çalışıyor. İşleri arasında R/GA, Nike, Focus Features, HTC Innovation ve Google gibi firmalar için ürettiği çalışmalar yer alıyor. Kenric şu anda Google Research’te Sanatçılar + Makine Zekası programını yönetiyor. Bu programda amaç, Google yapay zeka araştırmacılarını sanatçılarla ve kültür kurumlarıyla bir araya getirmek. Konferansların aranan yüzü haline gelen McDowell, UCLA IDEAS, Eyebeam, MacArthur Vakfı, Nabi Sanat Merkezi ve Paris’teki Google Arts & Culture gibi sektöre yön veren kurumlarla interdisipliner işbirlikleri yapıyor.
Lev Manovich: Dr. Lev Manovich bilgisayar bilimi profesörü… City University of New York’ta ders veriyor ve aynı zamanda Cultural Analytics Lab isimli laboratuvarın kurucusu ve güncel direktörü… 2013 yılında Manovich, Tasarımın Geleceğini Şekillendiren 25 Kişi listesinde, 2014 yılında ise Geleceği Şekillendiren En İlginç 50 İnsan arasında yer almış. Manovich bugüne kadar 2018 tarihli en yeni işi AI Aesthetics de dahil olmak üzere on üç kitap çıkarmış.
Bunlardan bazılarını sıralarsak: Theories of Software Culture (2017), Instagram and Contemporary Image (2017), Software Takes Command (Bloomsbury Academic, 2013), Black Box – White Cube (Merve Verlag, Berlin, 2005.)
Bunların yanı sıra 35 ülkede 500 kere basılan 140 makaleyi de akademik hayatına sığdırmış. Manovich, 1984 yılından bu yana bir sanatçı, bilgisayar animatörü, programcı ve tasarımcı olarak bilgisayar bazlı dijital medya üzerine çalışıyor.
Ben Vickers: Bir küratör, yazar, kaşif, teknoloji uzmanı ve devrimci bir işçi olan Ben Vickers, Londra’daki Serpentine Galleries’in de Baş Teknoloji Uzmanı (CTO).
Deneyimlemeniz gereken...
VR Realities: Windy Night in Colorado (Yarın 10:00-00:00)
Yaratıcı yönetmenler Taha ve Talat Alkan’ın ikinci çalışması “A Windy Night in Colorado”, 1899’da geçen ve bilim tarihine damga vuran bir elektrik deneyini konu alıyor. Nikola Tesla’nın ahşap laboratuvarında çalışma ortamını inceleyen deneyimciler sonrasında Tesla Bobini’nden ellerine elektrik alıp kablosuz elektrikle ellerindeki ampülü yakmaya çalışıyor. Colorado şehrine elektrik vermeyi amaçlayan Tesla’nın bunu başarıp başarmadığını deneyimciler çalışmanın finalinde görüyor.
Katılmanız gereken...
Workshop: “Evhamı Muhafaza Etmek”, UV Mapping Technique by FOLTspace - 3Dortgen (Yarın 11.00-16.00)
Muhafaza içgüdüsüyle ortaya çıkan yeniden üretim ve deneyim ortamları kültürel nesneleri nasıl konumlandırıyor? Bu içgüdü kolektif bir evham yaratır mı? Günümüz teknolojileri ve pratikleri, kültürel nesnelerin fiziksel sürekliliklerine dair bir umut doğurmuştur. Fakat kültürel nesnelerin dijitalleştirilmesi bizi hangi fiziksel boyutlardan yoksun bırakır? Yaratılan sanal görünüm bize arzu ettiğimiz korumayı sağlayabilmekte midir? Atölye ve sergi çalışması ile vurgulanmak istenilen, doğa ve insan yıkımına maruz kalan bu yapılara dijital dönüşmenin bir cevap olup olmayacağı. Yoksa, dijital uzamda gelişen yeniden üretim ve saklama olanakları ancak kurduğumuz evhamın muhafazasını mı yaratıyor? Katılımcıların “UV Haritalama” tekniği ile deneyimleyeceği dijital dönüşüm süreci özünü hayvan derisinin tabaklanma sürecinden alıyor.
Uğramanız gereken...
Sónar Festivali ile aynı zamana denk getirilen Digilogue’un Nonotak imzasını taşıyan “Narrow” (yanda) sergisine uğramak iyi olur. Kapsam itibariyle içerikleri birbirini desteliyor ve ışık-mimari-ses üçgeninde etkileyici bir sunum var. Bugüne kadar yarattıkları enstalasyonlar ile konuk oldukları mekânlarda yeni tecrübeler yaratan Nonotak’ın sanat işleri, kurucularından Takami Nakamoto’nun zaman ve mekânda ses kullanımına gösterdiği özenle, Noemi Schipfer’in kinetik görselliğe sahip geometrik illüstrasyonlarının buluşmasıyla ortaya çıkıyor. Mekân ve performans özelinde kurguladıkları teknolojileri enstalasyonlara dönüştüren Nonotak, “Narrow” sergisi ile yeni deneyimler ortaya çıkarıyor. Sergi, elmas konfi gürasyonlarındaki yüksek güçlü LED’lerin onlarca metre uzunluğunda belirli aralıklarla kusursuzca yerleştirilmesinden meydana geliyor. Ortaya çıkan enstalasyon, Nonotak’ın mükemmel ışık ve ses programlaması ile ziyaretçilere boyut atlatan bir deneyim sunuyor.