Dev bankaların İran korkusu

Ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından İran’a akın eden Avrupalı şirketler finansman konusunda yalnız kaldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

Geçmişte ambargoyu deldikleri için bazı finans kuruluşlarının ABD tarafından büyük para cezasına çarptırılması nedeniyle Avrupa’nın önde gelen bankaları İran pazarına yeniden girmeyi göze alamıyor. 

Ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından İran’a akın eden Avrupalı şirketler yanlarında sağ kolları bankalar olmadan İran’a yatırım yapma riskiyle karşı karşıya. Fransız BNP Paribas’a, ambargoyu deldiği gerekçesiyle verilen rekor 9 milyar dolarlık para cezasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Avrupalı büyük bankalar İran’da iş yapmanın yanına bile yaklaşamıyor. 

‘Mali diplomasi’nin en ateşli sorunu 

Airbus, PSA Group ve Peugeot gibi İran’da büyümek isteyen şirketler finansman sorunuyla karşı karşıya. Finansman sorunu da uluslararası ‘mali diplomasi’nin en ateşli konusu haline geldi. Büyük ihracat kaybı yaşayacağını düşünen Fransız hükümeti, ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Dairesi’nin bankaların yasal sıkıntılar yaşamadan İran’da iş yapabilmesinin sağlanması için bastırıyor. Uluslararası Danışmanlık şirketi Ernst & Young’ın Dubai merkezinden Finans Danışmanı Tanguy Coatmellec,” Bankalar azami kesinlik istiyor. Riskin en büyük kısmı ise ABD’nin politik pozisyonunun uzun vadede ne olacağında gizli. Ya finansman yöntemleri bulunacak ya da bu sözleşmeler sonlandırılamayacak” dedi. 

Avrupa’nın en büyük bankaları arasında yer alan Fransız Societe Generale, Alman Deutsche Bank, Zürih merkezli Credit Suisse, Hollandalı ING ve İngiliz Standard Chartered büyük belirsizliğin hakim olduğu İran piyasasına yeniden girmeyi henüz düşünmüyor. Başta ABD olmak üzere Rusya ve Batılı ülkeler ocak ayında, Tahran yönetiminin nükleer faaliyetlerini durdurması karşılığında İran’a uygulanan bir dizi ambargoyu kaldırdı. 

Ancak Tahran’a karşı insan hakları ihlalleri, balistik füze geliştirme ve terörizm ile mücadele gibi gerekçelerle önemli kısıtlamalar devrede tutuluyor. Bunlar arasındaki en kritik olanı ise dolar cinsinden ticaretteki yasak. Bu yasak Avrupalı bankaları İran pazarına yeniden girmesi konusunda ürkütüyor. 

İranlı yetkililer ise ülkede iş yapmayı planlayan bankalara güvence vermesi için ABD’yi zorluyor. Son olarak İran Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada ABD Hazine Bakanlığı’nın Avrupalı bankalar için teşvik paketi düzenlemesi gerektiğini söyledi. 

‘Karışıklığı çözmek için çalışacağız’ 

22 Nisan’da İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de ülkesinin İran konusunda bazı yabancı bankalar arasında mevcut “karışıklığı” çözmek için çalışacağını belirtmişti. Kerry, “ABD Hazinesi, izin verilen işlemler üzerinde bankaları güçlendiren bir rehber düzenleyecek” diye konuşmuştu. 

30 milyar dolarlık muamma 

İran’daki potansiyel iş fırsatlarının peşinden en agresif giden kuruluşların başında Fransız şirketler geliyor. İnşaat firması Vinci SA ve Aeroports de Paris’ten bir düzineden fazla üst düzey yönetici geçtiğimiz ay İran’a çıkartma yaptı. Air France sekiz yılın ardından Tahran seferlerine başladı. Tüm bu girişimlerin ardından Fransız iş dünyası bu yıl için İran’da 30 milyar dolarlık yatırım sözünü verdi. Ancak imzalanan iş anlaşmalarının bankalar tarafından nasıl finanse edileceği ise hala tam bir muamma. 

‘Ambargoların çok kısmi bölümü kaldırıldı’ 

Öte yandan bankaların İran’da karşılaştığı zorluklar hakkında konuşan BNP Paribas CEO’su Jean-Laurent Bonnafe, “İran küresel bankalar için yeniden açılmadı. Ambargoların çok kısmi bir bölümü kaldırıldı” diye konuştu. Fransız Societe Generale ise belirsizliklerin sürmesi halinde İran’da faaliyetlerine yeniden başlamayacağını belirtiyor. Bankadan yapılan yazılı açıklamada, “İran konusunda Avrupa ve ABD’nin yönetmelikleri arasındaki farklar, finansal kurumlar için çok büyük operasyonel risklere yol açmaktadır” denildi. 

Banka yöneticileri nadiren iş heyetlerinde 

Bu arada büyük Avrupalı bankaların yöneticileri Tahran’ı ziyaret eden iş heyetlerinin çoğunda bulunmuyor. Çok nadir de olsa geçtiğimiz nisan ayında Mediobanca CEO’su Alberto Nagel, İtalya Başbakanı Matteo Renzi liderliğindeki iş heyetine eşlik etti. ABD’nin son yıllarda dayattığı para cezalarının büyüklüğü göz önüne alındığında, dolar cinsinden işlem yapan büyük bankalar İran pazarına yeniden girmeyi göze alamıyor. En azından kasım ayında yapılacak seçimlerde yeni ABD Başkanı belli olana kadar beklemeyi tercih ediyorlar. Zira Cumhuriyetçi Parti adayı olmaya her geçen gün bir adım daha yaklaşan Donalp Trump, İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın revize edilmesi gerektiğini açıklamıştı. 

Uluslararası Danışmanlık şirketi Ernst & Young’dan Tanguy Coatmellec, İran hükümeti ile yabancı şirketler arasında imzalanan büyük yatırım anlaşmalarını bekleyen en büyük tehlikenin finans sorunu olduğunu belirterek, “Küçük projeler belki kendilerini finanse edecek bir yol bulabilir ama dev yatırımların finansmanı hiç de kolay olmayacak” diye uyardı.

ABD’nin kestiği para cezaları 

ABD Hazine Bakanlığı, İran ve Küba’ya uyguladığı ambargoları deldiğini tespit ettiği bankalara ceza yağdırdı. İşte o liste: 

1- ABD’nin İran ve Küba gibi ülkelere uyguladığı yaptırımları 2015’in mayıs ayında ihlal ettiği tespit edilen Fransız BNP Paribas’ya 9 milyar dolarlık rekor ceza verildi. 

2- Hollandalı ING, 2012 yılının haziran ayında 619 milyon dolar para cezasını ödemeyi kabul etti. 

3- Alman Commerzbank, 2015’in mart ayında ABD’nin İran ambargosunu deldiğini kabul ederek 1.45 milyar dolar cezayı ödemek üzere ABD’li yetkililerle anlaştı. 

4- Zürih merkezli Credit Suisse, 16 Aralık 2009’da ABD’li makamlarca yürütülen soruşturma sonucunda kesilen 536 milyon dolarlık para cezasını ödeyeceğini duyurdu.

Bu konularda ilginizi çekebilir