Deniz Yatırım 2025 strateji raporunu açıkladı: Piyasanın risk iştahı ‘temkinli iyimser’
2024'te risksiz TL varlıkların getirisinin de etkisiyle sıkıntılar yaşayan hisse senedi piyasaları için uzmanlar 2025’ten umutlu. Deniz Yatırım raporunda, BIST100 tahmini %40 artışa işaret ediyor.
Ekonomistler, 2025 yılı için piyasalardan umutlu. Deniz Yatırım’ın açıkladığı 2025 yılı Strateji Raporu’nda da BIST100 için 2024’teki zorlu başlıkların önemli bir kısmını geride bırakarak yıla başlandığı kaydedilirken, piyasada risk iştahının ilk etapta temkinli iyimser olduğu belirtildi. Raporda, ikinci çeyrek sonrasında ise makro gelişmelere paralel bir risk iştahının şekilleneceği öngörüsü yer aldı.
Lirada reel değerlenmenin devam etmesini bekleyen Deniz Yatırım bunun da yerli yatırımcıda TL’nin karşılık bulmaya devam edeceği anlamına geldiği ve bono ve tahvilde ise enflasyon & para politikası ikilisinin orta-uzun vadeli tahvillere ilgiyi destekleyeceği, 5-10 yıl vadeli tahvillere girişe imkan tanıyacağı düşüncesi vurgulandı.
Raporda ayrıca BIST100’e ilişkin getirisi beklentisi yüzde 40 olarak açıklandı. Bu beklenti yüzde 21 Merkez Bankası ve yüzde 25-27 yılsonu enflasyon tahmininin üzerinde kalıyor.
Raporda, enflasyon ve para politikası kanallarından destek gelir ise BIST için oyun alanı bulunduğu kaydedilerek beğenilen sektörler bankacılık, sigorta, havacılık, perakende, telekom, çimento, holding olarak sıralandı. Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek ve ekibinin hazırladığı teması ‘2026 için önce 2025’ olarak belirlenen strateji raporunda yeni yılda Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıkları konuşurken merkezde yine enflasyon başlığının yer alacağına işaret edildi.
12 ay hedef fiyat 14 bin
Raporda, politika faizi indirimi adımı ise enflasyondaki seyirle paralel ilerleyecek bir süreç olduğu belirtildi. Faiz indirimi döngüsü senaryosundan ziyade süreç içerisinde şekillenecek faiz indirimi adımları tanımlamasını daha doğru bulduğunu belirten rapor yazarları TCMB’nin belirli bir miktarda reel faizi gerçekleşmiş enflasyon verisi üzerinden bırakmaya devam edeceğini değerlendirdi.
Raporda 2025’te büyümenin daha dengeli olacağı, enflasyonda yüzde 30’lu seviyelerde muhtemel patinaj riski görülürken, reel lira değerlenmesinin devamı bekleniyor. 2025 büyüme oranını yüzde 3 olarak alan Deniz Yatırım araştırmacıları, TÜFE için yıllık kapanışta yüzde 30-35 beklentilerini dile getirdi.
Türkiye’ye borçlanma senetleri üzerinden yabancı yatırımcı girişinin 2025 genelinde enflasyon-politika faizi seyri ile birlikte paralel seyredeceği belirtilen raporda politika faizi ile enflasyon arasındaki reel faizin 2.5-3 puan olması beklenirken, yıl ortalamasında yüzde 35 civarı bir politika faizi ve etrafında şekillenecek mevduat faizi tahmin edildi. Dolar/TL için Deniz Yatırım’ın 2025 yılsonu kapanış beklentisi ise 41 oldu. Raporda, toplam rezervlerde 200 milyar dolar bölgesine doğru ilerleme beklendiği yer alırken 2025 için risksiz faiz oranı (risk-free rate) düzeyleri ise yüzde 25 olarak belirlendi.
Deniz Yatırım, BIST 100 endeksi için 12 ay hedef fiyat seviyesini 14 bin olarak belirlerken söz konusu rakamın, son kapanış verisi ile yüzde 40 yükseliş potansiyeline işaret ettiğini vurguladı. 2024'te Türk yatırımcısının para piyasası fonlarındaki zahmetsiz getiriler karşısında mevcut likiditeyi hisse senedi piyasasına kaydırmasını rasyonel buldukları belirtilen raporda, aynı şiddette olmasa da benzer riskin 2025’in önemli bir bölümü için masada yer aldığını kaydedildi.
Bankacılıkta 2025’te yüzde 30 kredi büyümesi tahmini
Deniz Yatırım strateji raporuna göre Türk bankacılık sektörü, 2025 yılında, zorlu, ancak, dönüştürücü bir döneme girmeye hazırlanıyor. Raporda sektörde kredi büyümesinin 2025 yılında TL tarafta yaklaşık yüzde 30 seviyesinde gerçekleşerek ılımlı bir artış göstermesini beklenirken dezenflasyon sürecinde kredi artışının biraz daha ticari krediler tarafında ağırlık kazanması beklenebileceği kaydedildi.
Raporda, “Araştırma kapsamımızda yer alan bankaların 2024 yılını yüzde 21 özsermaye karlılığı ile tamamlamasını beklerken, bu rakamın 2025 yılında yüzde 29 seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz. Net faiz marjındaki toparlanmanın bu iyileşmedeki en önemli etken olabileceğini tahmin ediyoruz. 2025 yılında, özellikle bireysel ve KOBİ kredileri portföylerinde tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranında hafif bir yükseliş görülebilir” denildi.