Coğrafi işarette yol haritası çizildi, sıra eyleme geçmede
Türkiye’nin dünyada 200 milyar dolarlık büyüklüğe sahip coğrafi işaretli ürünler pazarından daha fazla pay alması için hazırlanan Ulusal Coğrafi İşaret Strateji Belgesi bu hafta içinde yürürlüğe girecek
ARZU ALP
İZMİR - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) işbirliğiyle düzenlenen “Dünya ve Türkiye’de Coğrafi İşaretlerde Son Gelişmeler” konulu seminer, İzmir Valiliği, oda ve borsa temsilcileri, akademisyenler, Türk Patent Enstitüsü ile iş dünyasından temsilcilerin katılımıyla Balçova Kaya Termal Otel’de gerçekleştirildi.
TPE Başkanı Habip Asan, toplantıda Ulusal Coğrafi İşaret Strateji Belgesi’nin bu hafta içerisinde yürürlüğe gireceğinin müjdesini verdi. Kalkınma Bakanlığı'nca kabul edilen belgenin Yüksek Planlama Kurumu’nda imzalanmayı beklediğini belirten Asan, bu hafta yürürlüğe girmesi beklenen belgeyle sektörün yol haritasının hazırlandığını kaydetti. Asan, belge ile sektörün katma değerinin arttırılması ve ihracata yönlenmesinin hedeflendiğini belirterek “2014’te konunun tüm paydaşları bir araya geldi. Strateji belgesi hazırlandı. Bu belge yasal mevzuattan daha önemli. Bize bir yol haritası oluşturacak. Hem de tescil ve denetim sağlayacak. Yürürlüğe girdikten sonra medya ile paylaşılacak. Belgeyle 5 stratejik hedef ve 27 eylem planı hazırlandı. Strateji hedefl er arasında yasal mevzuatı yeniden düzenleme, TPE ve paydaşlarının kapasitesini güçlendirme ve ilgili koordinasyonu sağlama, farkındalık yaratmak için gerekli tedbirleri alma, sistemin en çok aksayan tarafı olan denetimde iyi sistem kurma, bu işten para kazanmak ve ticarileştirerek zenginleşmenin sağlanması var. Temmuz başından itibaren coğrafi işaret başvurularını online olarak almaya başlayacağız" dedi.
Yasası olmadığı için 20 yıl kaybettik
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, yasası olmadığı için Türkiye’nin coğrafi işarette 20 yıl kaybettiğini söyledi. Bir an önce yasanın hazırlanması gerektiğini vurgulayan Tekelioğlu, ülkemiz coğrafi işaret konusunda bir kırılmanın olduğunu ve 9 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı düzeyinde sahip çıkıldığına dikkat çekti.
Kanun hükmünde kararnameler ile yönetilen bu alanda bir yasal düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden Tekelioğlu, sistem uygulamasındaki eksiklikler hakkında şunları kaydetti: “Ürünlerin üzerinde logoların kullanılması uygulamasına geçilmeli. Kararnamede bu işaretin kullanılması zorunlu değil. Patent Enstitüsü bu konuya uygun kadroları yok. Ürün bazında yönetişim gerekli. Borsalar ürün bazında yönetişimi bilmiyor. Ürünün tedarik zincirinin rasyonel çalışmasından ve köken adının korunmasından ve en önemli ürünün kurallara uygun üretilip üretilmemesinden tescil alan kuruluşlar sorumlu. Bu ne yazık ki başarılmış değil, bu sistem denetimi olmayan bir sistem ve aynı tekerlekleri olmayan bir araba gibi. Yani biz 180 tane araba ürettik ama tekerlerini takmadık. Alınan ürünlerin denetimi eksik. Oda ve borsalara bu konuda büyük rol düşüyor. 46 tane oda 16 tane borsa ürün tescili yaptırmış. Türkiye bir hazine üzerinde yatıyor. Bunu uygun kullanması ile cari açığını azaltacaktır. Kaynaklarımızı bu şekilde uygun değerlendirmeliyiz.”
TOBB 81 ilde seferberlik başlatacak
Coğrafi işaret sürecini iyi yönetmek için 81 ilde seferberlik başlatacaklarını söyleyen TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş, TOBB olarak bu süreci daha iyi yönetmeleri için oda ve borsalara yol göstereceklerini söyledi. Karakuş, yapısal sorunlara rağmen farkındalığın giderek arttığına işaret ederek, "Köken adının kullanılması ve tescil belgesindeki koşullarda etkin yönetilmesine ihtiyaç var. Oda ve borsalara bu konuda teknik hizmet ve danışmanlık sağlayacağız. Özellikle dış denetim için kamu nezdinde çalışacağız. 81 ilde akademik danışmanlarla seferberlik başlatacağız" diye konuştu.
210 ürünün tescil işlemi sürüyor
Coğrafi işaretin milli bir konu olduğunu söyleyen İTB Başkanı Işınsu Kestelli, “Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerde büyümesi için üç temel ihtiyacı güçlü yasal altyapı, gıda güvenliği ve modern üretim olarak sıralayabiliriz. Dünya coğrafi işaretler pazarının büyüklüğü 200 milyar dolar. Sadece AB’de 55 milyar euroyu aştığı tahmin ediliyor. Fransa, İtalya ve İspanya bu konuda başı çeken ilk üç ülke. İtalya, sadece Parmesan peynirinden 1.5 milyar euro ciro elde ediyor. Bu açıdan bakınca ülkemiz cennet olma potansiyeli taşıyan bir coğrafya” dedi. Ülkemizde coğrafi işaret alabilecek 2 bin 500’e yakın ürün bulunduğunu ve bugüne kadar tescil edilmiş coğrafi işaret sayısının Maraş Burma Bileziği ile birlikte şu ana 180’i bulduğunu belirten Kestelli, “Bunların da yüzde 70’ini tarım ve gıda ürünleri oluşturuyor. 210 adet coğrafi işaret başvurusunun işlemleri ise devam ediyor. Tescil bekleyen başvurular arasında İzmir’in boyozu, gevreği, kumru ekmeği, lokması, tulum peyniri ve şambalisi de var” diye konuştu. Coğrafi işaretle tescillenmiş ürünlerin bugün dünyada benzerlerine göre en az ortalama yüzde 10 daha pahalı satıldığını belirten Kestelli, şunları söyledi: “Fransa’nın coğrafi işaretli şaraplarından elde ettiği gelir, neredeyse ülkemizin tarımsal ihracatına denk geliyor. Biz İTB olarak bu fırsat ve tehdidin farkındayız. Bu nedenle, 2000’li yıllarda Ege Sultani Üzüm, Ege Pamuğu ve Ege İnciri için coğrafi işaret tescillerini yaptırdık. Borsamız, bu konudaki çalışmaları ve yarattığı farkındalık nedeniyle TPE tarafından ödüle layık görüldü. Bugün bu işaretlerin AB başta olmak üzere, tüm önemli pazarlarımızda tanınması için derinleştirici çalışmalar içindeyiz.” Gazetemizin Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın yönettiği oturumda “Türkiye Coğrafi işaretler uygulamasının neresinde” konusu tartışıldı.