'ÇKA olarak projelerimizi yenilikçi yaklaşımlarla gerçekleştireceğiz'

Çukurova Bölgesinin topyekûn kalkınması için çalışmalarını sürdüren Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), sonuç odaklı programlama yaklaşımı çerçevesinde odaklandığı alanlarda, yenilikçi bir yaklaşımla faaliyet ve projelerini gerçekleştirmeyi amaçlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Rifat Duran, ÇKA’nın 2024 yılından itibaren Mersin ve Adana’nın oluşturduğu Çukurova bölgesinde üç sonuç odaklı program yürütmeye başladığını söyledi. Duran, “Bu programlar; Sürdürülebilir Büyüme ve Yeşil Dönüşüm Sonuç Odaklı Programı, İmalat Sanayinde Rekabet Gücünün Artırılması Sonuç Odaklı Programı ve Dirençli ve Gelişen Kırsal Alanlar Sonuç Odaklı Programı’dır” dedi. Duran, Sürdürülebilir Büyüme ve Yeşil Dönüşüm Sonuç Odaklı Programın, yeşil dönüşümü gerçekleştirmek amacıyla, sanayi üretimi ile temiz enerji ve temiz teknolojiler alanlarındaki potansiyelin değerlendirilmesi suretiyle yatırım ortamının ve rekabetçiliğin güçlendirilmesini hedeflediğini belirtti.

“Temiz üretim teknikleriyle üretim verimliliği artacak”

Ahmet Rifat Duran, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile gündeme oturan yeşil dönüşüm kavramının Mersin ve Adana illerinde yaygınlaştırılması ve kalkınma sürecinin içsel bir parçası haline getirilmesinin ÇKA’nın temel öncelikleri arasında olduğunu dile getirdi. Sürdürülebilir Büyüme ve Yeşil Dönüşüm Sonuç Odaklı Programının hedeflerinden bahseden Duran, öncelikle Mersin ve Adana’da faaliyet gösteren firmaların temiz üretim tekniklerini kullanarak üretim verimliliklerini artırabilmeleri ve hedef pazarlardaki temiz üretim konusundaki alıcı taleplerine uygun dönüşümü gerçekleştirebilmelerine yönelik kapasitelerinin geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Duran, çok çeşitli deniz ve kıyı ekosistemlerine ev sahipliği yapan Doğu Akdeniz’de bu ekosistemin korunarak geliştirilmesi sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı. Duran, Sürdürülebilir Büyüme ve Yeşil Dönüşüm Sonuç Odaklı Programı kapsamında Mersin ve Adana’da belirlenecek olan mavi ekonomi sektörlerinin yenilikçi uygulamalar ile desteklenmesini ve bölgede denize dayalı endüstrilerin yarattığı katma değeri artırarak ilave istihdam sağlanmasını hedeflediklerini ifade etti.

Mersin’in son 150 yıl içerisinde Çukurova bölgesinde üretilen tarımsal ürünler başta olmak üzere çeşitli ürünlerin dış dünyaya açıldığı bir liman kenti olarak gelişim gösterdiğine değinen Duran, Bu sayede lojistik, lojistik ile ilgili diğer hizmet sektörleri ve dış ticaret gibi alanlarda kent genelinde önemli bir beceri seti oluşturduğunu kaydetti. Mersin’de üretim ve yatırımın artarak devam edeceği, bunun temel nedeninin ise limandan kaynaklı ulaşım ve dış ticaret imkanları olduğunu söyleyen Duran, “Yapımı yeni tamamlanan Çukurova Bölgesel Havalimanı, Mersin-Gaziantep Hızlı Tren Projesi, Yenice Lojistik Merkezi gibi makro yatırımlarla intermodel ulaşım ağlarını güçlendiren Mersin için sektörel gelişim senaryosu açısından ilerleyen dönemde lojistik ve liman hizmetleri sektörünün daha da güçleneceği değerlendirilmektedir” dedi.

Türkiye’nin en önemli bitkisel üretim merkezleri arasında yer alan Mersin’in, yaş meyve sebze ihracatının yüzde 22’sini tek başına gerçekleştirdiğine dikkat çeken Duran konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kentin toplam ihracatının yüzde 27’si bitkisel üretim sektöründen gerçekleştirilmektedir. Kentin sektörel gelişim senaryosunda bitkisel üretimin öneminin artarak devam edeceği; daha katma değerli, iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm ile uyumlu ürünlere geçileceği, tarım-gıda sanayi entegrasyonunun giderek güçleneceği değerlendirilmektedir. Kentin lojistik imkanları, bitkisel üretim çeşitliliği, bu çeşitliliğin gıda imalatı sektörü ile entegrasyonu ve dış ticaret potansiyeli birlikte değerlendirildiğinde gıda ürünleri imalatı sektörünün kent genelinde ilerleyen dönemde daha da güçleneceği; katma değeri fazla, yüksek standartta ve markalaşma süreçlerini tamamlamış bir seviyeye evrileceği değerlendirilmektedir.”