Çin’in çelik hamlesi piyasaları dengeleyecek

Analistlere göre dünyanın bir numaralı çelik üreticisi Çin’de üretim 2018 yılında keskin bir düşüş yaşayabilir. Son iki yıldır arz fazlasından olumsuz etkilenen küresel çelik pazarının dengelenmesi öngörülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AYDIN ŞAHİNALP

Çin'in çelik üretimindeki büyümenin 2018 yılında keskin bir fren yapması bekleniyor. Üretimdeki yavaşlamanın nedenleri arasında devlet tarafından zorunlu kılınan fabrika kapanışları ve çevrenin korunması için izlenen politikalar gösteriliyor. İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi tarafından gerçekleştirilen ankete katılan 15 analiste göre dünyanın en büyük üreticisi Çin’de bu yıl çelik üretiminin sadece yüzde 0,6 oranında bir artış kaydetmesi bekleniyor.

Çelik, çoğunlukla küresel ekonomik faaliyetin bir barometresi olarak görülüyor. Otomobil üretiminden inşaat ve imalata kadar birçok alanda kullanılan çelikteki önemli bir fiyat hareketlerinin ekonominin daha geniş yelpazesinde yansımaları kaçınılmaz oluyor. Bu arada Çin çelik üretimindeki yavaşlama dünyadaki diğer üreticiler için olumlu etkilere neden olabilir.

Çin’in çelik üretiminde fren yapması dünya genelinde aşırı tedarik nedeniyle iki yıl önceki fiyatların çökmesiyle tahrip olan küresel çelik pazarındaki dengeleri yeniden sağlayabilir. Çin çelik üretiminde yavaşlama beklentisinin, ülke ekonomisi için güçlü bir görünüme ve Dünya Çelik Birliği verilerine göre, 2017’nin ilk 11 ayında Çin ham çelik üretimindeki yüzde 5.7'lik bir artışa rağmen gelmesi dikkat çekiyor. Analist tahminlerinin medyanına göre 2018'de küresel yıllık üretim yüzde 2,1 oranında artacak. Dünya çelik üretimi Ocak-Kasım 2017 döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 arttı.

"Pazar istikrarlı normale yol alıyor"

HCF International Advisors'dan Rod Beddows, "Toplam pazara bakıldığında, Çin çelik ihracatının kontrol altında tutulmasıyla birlikte daha istikrarlı bir normale döndüğü görülüyor" diyor.

ABD kanadında ise Başkan Trump faktörü devreye giriyor. Donald Trump’ın ülke altyapısını yenileme vaadi ve çelik ithalatını kısıtlama hamleleri 2018’de ABD çelik üretiminde ortalama yüzde 3.4'lük bir artış olacağı yönündeki tahminlerin arkasında yatan unsurlar olarak gösteriliyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki çelik üretiminin ise bloktaki ekonomik toparlanmanın sürmesi halinde yüzde 2.4 artması bekleniyor. Brüksel çelik pazarında haksız rekabeti önlemek için çelik ithalatındaki gümrük tarifelerini yukarı çekti. Küresel metal ve çelik konusunda yayın yapan Metal Bulletin’ın yayıncısı Alistair Ramsay de ABD'li üreticilerin kısmen zayıf dolar nedeniyle Amerikalı müşterilerini dış tedarikçilerden geri kazandıklarını belirtiyor. Ve ekliyor: "Mevcut modelin 2018 yılında da devam edeceğinden şüphe ediyoruz."

Jefferies Grup Analisti Seth Rosenfeld ise 2018 yılında Çin'in çelik talebinin sektör için "en büyük belirsizlik" olduğu konusunda uyarıyor.

"Kapasite daralmasının olumlu yansımaları olacak"

Çelikte aşırı kapasite sorunu yıllarca sektörün gündeminden düşmüyor. Çelik endüstrisi ciddi boyutta arz fazlası problemi yaşıyor. Sektörün önde gelenleri, dünyanın dört bir yanında çelik fabrikalarındaki fazlalığın sektörün sağlığını tehdit ettiğinde hem fikir. Özellikle 2015’te Çin çelik ihracatındaki sert artış fiyatlarda çöküşe neden olmuştu. Bu çöküş Lüksemburg merkezli ArcelorMittal, Güney Koreli Posco ve US Steel gibi dev şirketlerde ciddi işten çıkarmaları tetiklemişti. Ancak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in metal ve madencilik ekibinin kıdemli müdürü Peter Archbold, "Hâlihazırda Çin'de gerçekleşen kapasite daralmalarının 2018 yılında da sürerek küresel ölçekte çelik piyasalarında olumlu bir etki yapmaya devam etmesini bekliyoruz" diye görüş bildiriyor.

Dünya Çelik Birliği 2016 yılı verilerine göre dünyada 1 milyon 630 bin ton ham çelik üretimi gerçekleşti. Çin üretimdeki yüzde 49.6’lık payla dünyanın en büyük çelik üreticisi konumunda. 808 bin tonluk Çin’i sırasıyla 162.2 tonla Avrupa Birliği, 104.7 bin tonluk üretimiyle Japonya, 95.6 bin tonla Hindistan, 78.6 bin tonla ABD ve 70.8 bin tonla Rusya izliyor. Türkiye 33.1 bin tonla 42 bin ton üreten Almanya’nın hemen ardından sıralamada sekizinci sırada yer alıyor.