Çin’den gelen yatırım yüzde 47 arttı
Çin Büyükelçisi Yu Hongyang, yılın ilk 6 ayında Çin'in Türkiye’deki yatırımlarının yüzde 47 arttığını söyledi. Büyükelçi buna rağmen iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin olması gerekenin ve gerçek potansiyelin altında olduğunu kaydetti
Türkiye ile Çin arasında 2013 yılında 28.3 milyar doları aşarak rekor kıran ticaret hacmini yetersiz bulan Çin Büyükelçisi Yu Hongyang, “İki ülke arasındaki ticaret, potansiyeli yansıtmıyor. Ticaret hacmi her yıl yüksek oranda artmasına rağmen, daha yüksek artış sağlayacak potansiyel atıl duruyor. Potansiyelin değerlendirilmesi için karşılıklı olarak ziyaretlerin ve çalışmaların artırılması iki ülkenin birbirini daha iyi tanıması gerekiyor. Çin tarafı olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.
Yu Hongyang, “Çin ve Türkiye arasındaki dostane işbirliğinin gittikçe büyümesi, işbirliği içeriğinin gittikçe zenginleşmesi, sadece halklarımızın çıkarına değil, aynı zamanda bölgesel hatta dünya barışı, istikrarı ve kalkınması için de yararlıdır. İki ülke stratejik işbirliği ilişkisinin kurulması ve geliştirmesine dair ortak bildiriyi imzalamış ve yeni bir sayfa açmıştır. Bu imzadan sonra ikili üst düzey karşılıklı ziyaretler daha da yoğunlaşmış, karşılıklı siyasi güven daha da pekişmiştir. Şimdi ziyaret ve birliktelik sırası ekonominin aktörlerindedir” şeklinde konuştu.
Çin Büyükelçisi Yu Hongyang, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ve arkadaşımız Gül Taştı’nın Çin, Türkiye ilişkilerinde gelecek döneme ilişkin sorularını yanıtladı.
Çin yatırımları tüm dünyada artıyor. Türkiye’de de küçük yatırımlar devam ediyor. Büyük yatırım düşüncesi olan firmalar var mı?
Çin’in Türkiye’ye yatırım miktarı büyük oranda artmaktadır. Çin Ticaret Bakanlığı istatistiklerine göre ilk 6 ay finansal olmayan doğrudan yatırımlar 178 milyon dolara ulaştı. Bu rakam geçen seneye oranla yüzde 47.2 artış göstermiştir. Haziran ayının sonuna kadar Türkiye’de biriken yatırım miktarımız 846 milyon dolara ulaşmıştır. Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın yayınladığı yeni verilere göre ocak ayından mayıs ayına kadar 40’ın üstünde Çin şirketi Türkiye’ye gelip yatırım yapmıştır. Mayıs ayının sonuna kadar Türkiye’de kayıtlı olan Çin şirketlerinin toplam sayısı 606 tanedir. Türkiye Gümrük ve Ticaret eski bakanı Hayati Yazıcı son zamanlarda “bu yılın ikinci çeyreğinde (nisan -haziran) Çin Türkiye’nin en büyük yatırım kaynağı olan ülkesidir” ifadesinde bulundu.
Müteahhitlik sektöründe üçüncü ülkelerde ortaklıklar kurulabilir mi?
Çin Ticaret Bakanlığı’nın istatistik verilerine göre bu senenin ilk yarısı Çin’in Türkiye’de ki müteahhitlik anlaşma miktarı 300 milyon dolar, işletme miktarı 810 milyon dolara ulaşmıştır. Bu yılın ilk yarısı Çin şirketleri ihaleye giren müteahhitlik projesinin toplam miktarı 10 milyar doları aşmıştır. Perspektifi ümit verici durumdadır. Bu sene 25 Temmuz’da CRCC ile CMC iki Çinli şirket ile iki Türk firması ortak yapımı olan Ankara –İstanbul hızlı tren projesi ikinci aşamasına geçildi. Bu proje Türkiye’nin iki önemli şehri olan Ankara-İstanbul arası ulaşımı 3.5 saate indirmiştir. Türk halkına uçak ve otobüs dışında daha ekonomik daha hızlı bir ulaşım imkanı sunmuş oldu. Aynı zamanda bu proje Çin hızlı tren sektörünün yurt dışına açılmasında “yoktan var etmektedir.” Önemli yayılım etkisi ve örnek fonksiyonlara sahiptir.
İşbirliği görüşmelerinde yol alınıyor mu? Neler yapılmalı? Özel sektör temsilcilerine tavsiyeleriniz var mı?
Çin-Türkiye stratejik iş birliği ilişkilerinin derinleşmesiyle birlikte, Çin-Türkiye arasındaki ekonomi ve ticaret işbirliği eskiden olmadığı kadar hızlı artacaktır. İki ülkenin ortak çabaları altında, Çin-Türkiye ekonomi ve ticaret iş birliğinde yeni bir aşamaya geleceğine iki ülkenin halkının da ikili ortaklıktan yararlanacağına inanılmaktadır. Çin ve Türkiye, G20 Grubu üyesi olarak, ortak global meydan okumalara karşı hareket etme, global ekonominin yönetimine yapıcı şekilde katılma, yükselen ekonomilerin global ekonomik konularda etki ve söz hakkını arttırma gibi alanlarda uzun vadeli olarak yakın koordinasyon ve istişarede bulunmalıdır. Çin, vatandaşlarının Türkiye’ye ziyarette bulunmasını tavsiye etmesi, Çin şirketlerinin Türkiye’den ithalat yapmasında ivme kazanılması, Türk Hava Yolları gibi diğer şirketlerde Çin piyasasında rol alması gibi gelişmeler ikili ticarette Türkiye’nin ticaret açığı sorununu hafifletecektir. İki tarafında ortak çabaları altında Çin Türkiye ticaret açığı artışı yavaşladı. 2014 yılının ilk yarısındaki artış hızı geçen sene ki oranlara göre yüzde 13 düşüş gösterdi. Ayrıca turizm de Çin Türkiye hizmet sektöründe gelişme kaydetmeye devam etti. Türkiye istatistik verilerine göre bu sene ilk altı ayda Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 40.83 oranında bir artış gösterdi. Birlikte iş yapabilmek için güven gerekiyor. Güven için iki ülke vatandaşlarının birbirini daha iyi tanıması gerekiyor. O nedenle karşılıklı ziyaretlerin daha da artması gerekiyor.
‘İpekyolu’ katalizör olabilir mi?
Çin ve Türkiye’nin kültürel etkileşimi oldukça uzun bir geçmişe sahiptir. Diplomatik ilişkilerin başlamasından bu yana iki ülke arasındaki etkileşim hızlı bir şekilde gelişmektedir. 1993 yılında imzalanan kültürel işbirliği protokolü uyarınca ile Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler daha da sağlamlaşmıştır. Bu işbirliği sonucunda kültürel alışverişimiz artarak devam etmiş ve iyi sonuçlar vermiştir. Çincede şöyle bir özdeyiş vardır: “Birbirlerini iyi tanıyanlar, aralarında binlerce kilometre mesafe olsa da komşu sayılırlar.”
2010'da Türkiye’de, “Türkiye’de Çin’i Yaşayın” programı kapsamında 35 farklı etkinlik düzenlenmiştir. Bu etkinlikler arasında halk oyunları ve müzik gösterileri, film gösterimleri, yemek festivali, ekonomi ve ticaret forumları, gazetecilerle söyleşiler bulunmaktadır. Bu etkinlikler Türkiye’de büyük yankı uyandırmıştır. 2013 yılında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı “Yüz Çinli Aydının Türkiye’yi Ziyareti” projesini hayata geçirmiştir. Proje bağlamında Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mo Yan’in de aralarında olduğu yüz Çinli aydının Türkiye’yi ziyareti, bu aydınların Türkiye hakkındaki bilgilerinin derinleşmesine ve iki ülkenin birbirini daha iyi tanımasına vesile olmuştur. Karşılıklı düzenlenen Çin ve Türk kültür yılları, pek çok güzelliklere sahne olmuş ve iki ülke halkını birbirine yakınlaştırmıştır. İki ülke liderinin istekleri doğrultusunda 2012 yılı Türkiye’de Çin Kültür Yılı ve 2013 yılı Çin’de Türk Kültür Yılı olarak kutlanmıştır. Bu kültür yılı programları diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana karşılıklı düzenlenen en büyük, en uzun soluklu ve en geniş kapsamlı etkinlikler olmuştur.
2014 yılının Şubat ayında, Çin Bahar Bayramı kutlamalarında Türkiye’nin dünya çapında ünlü dans topluluğu “Anadolu Ateşi” yüz milyondan fazla seyirciye zengin Türk kültür öğelerini içeren muhteşem bir dans gösterisi sunmuştur.
Türkçe ve Çince, iki eski dildir. Bu iki dilin önemi günden güne artmaktadır. Şu anda, Ankara Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi’nde Çince Bölümü bulunmaktadır; Pekin Yabancı Diller Üniversitesi ile Çin İletişim Üniversitesi gibi Çin’in bazı üniversitelerinde de Türk Dili Bölümü kurulmuştur. Ayrıca, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Okan Üniversitesi ile Çin Üniversiteleri arasında yapılan işbirliği sonucunda adı geçen üç üniversitede Konfuçyüs Enstitüleri kurulmuştur. Türkiye’deki üniversitelerde Çince öğrenimini desteklemek amacıyla her yıl Çin Hükümeti, Çince bölümlerine on kişilik Çin’de araştırma bursu verirken buna ek olarak, Çin ve Türk hükümetleri karşılıklı olarak her yıl 30 öğrenciye burs sağlamaktadır. Bir Çin özdeyişinde söylendiği gibi, kültür, su gibidir, buharlaşsa dahi yok olmaz. Kültürel alışveriş, milletlerin birbirine dair algısının gelişmesine ve dostluklarına katkı sağlamaktadır. Çin ve Türkiye arasında “2014’ten 2017’ye Kültürel Değişim Projesi”nin imzalanması ve hayata geçirilmesi kültür ve sanat, bilim ve teknoloji, kitle iletişimi ve gençlerin eğitimi gibi pek çok alanda işbirliğine olanak sağlayacaktır.
Çinli şirketlerin Türkiye’de yatırım için hangi sektörlere ilgisi var?
Çin şirketlerin her sektöre ilgisi var ve Türkiye’ye yatırım isteği her yıl belli bir oranda artıyor. Yatırım alanları da geleneksel olan madencilik sektöründen ulaşım, enerji ve tarım sektörlerine dağılmaya başladı. CSR Grubun Ankara’da yaptı raylı vagon fabrikasının ilk aşaması 5 Ağustos tarihi itibariyle resmi olarak üretime başladı. Gelecekte Ankara halkına gelişmiş metro vagonunu sunarak halkın hayatına kolaylık kazandıracaktır. New Hope Grubu’nun Adana bölgesine yapacağı yem fabrikasının inşası ve ekipman oluşumu hemen hemen tamamlanmak üzere, eylül sonuna kadar üretime geçmeyi planlamaktadır. Köylüler ve çiftçilere katkı sağlarken, istihdam alanı da açacaktır. Çin’deki birçok şirket termik santral inşasında katılmaya niyetlidir. Bu projeler gerçekleştirilebilirse yatırım miktarı ortalama 1 milyar dolara ulaşabilir.