Çin-ABD ticaret savaşı küresel ekonomiyi kasıp kavuracak
ABD'de başkanlık yarışından zaferle çıkan eski başkan Donald Trump, Çin'e yönelik ek vergiler getireceğini açıklamıştı. Çin ise ABD'nin kendisine yönelik tutumunun kim başa gelirse gelsin değişmeyeceğini belirtiyordu. Ancak yeni dönem hem Çin'i hem de küresel ekonomiyi fazlasıyla etkileyecek. Küresel imalattaki payı giderek düşen ABD, Çin'i yeni tarifelerle zorlamaya hazırlanırken uzmanlar iki dev arasında yeni bir ticaret savaşına işaret ediyor.
Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü, Çin'le ilişkilerde yeni gerilimin sinyallerini verirken, iki süper devin güç savaşının dünya ekonomisinde kökten değişime neden olabileceği konuşuluyor.
Trump, seçim kampanyalarında bile Çin'i hedef alırken, Çin ürünlerine yüzde 60'a kadar gümrük vergisi getireceğini söylemişti. Göreve başlar başlamaz da Kanada ve Meksika'dan ithal ürünlere yüzde 25, Çin'den ithal tüm ürünlere de başlangıç olarak yüzde 10 gümrük vergisi getireceğini duyurdu.
Küresel ekonomik krizler kapıda!
Trump, ilk başkanlık döneminde de Çin'e yönelik ağır gümrük vergileri getirmiş, Pekin yönetimi de benzer bir adımda bulununca iki ülke arasında 'ticaret savaşı' başlamıştı. Yeni dönemde bu savaşın daha da derinleşmesi beklenirken küresel ekonominin bu savaştan nasıl etkileneceği merak konusu. Uzmanlar birçok ülkede büyüme ve makro ekonomik dengelerin olumsuz etkileneceğini savunurken, küresel tedarik zincirinde ayrışmaya ve derin ekonomik sarsıntılara işaret ediyor.
Öte yandan Donald Trump'ın, Ticaret Bakanlığına aday gösterdiği Howard Lutnick ve Hazine Bakanlığına aday gösterdiği Scott Bessent de gümrük tarifelerini savunuyor.
ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı
Trump, 2018 yılında Pekin yönetimini rekabete aykırı sanayi teşvik politikaları uygulamakla suçladı. Hemen ardından da Çin'den ithal edilen çelik ve alüminyum ürünlerine ilave gümrük tarifesi getirdi. Böylece ABD ile Çin ticaret savaşının fitili ateşlendi.
Taraflar, 2019'da ticari anlaşmazlıkları geçici olarak askıya aldı. 2020'de ABD, Çin'den 550 milyar dolarlık ithalatın yarısı için gümrük vergilerini kaldırdı.
Biden döneminde teknoloji güvenliği arttı
Trump döneminde Çinli teknoloji devleri Huawei ve ZTE ile Çin ordusuyla bağlantılı şirketlere yaptırım uygulanması, Biden dönemindeki teknoloji güvenliği tedbirlerinin öncüsü oldu.
Biden, tarife artışlarını ve şirketlere yönelik kısıtlamaları sürdürürken Çin ile ticarette daha korumacı ve ulusal güvenliğe odaklı bir politikaya yöneldi. ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit edebilecek kilit teknolojilerin transferi kısıtlandı.
Küresel ekonomiyi neler bekliyor?
Çin ise bu dönemde Rusya, Güney Doğu Asya ve Orta Doğu ülkelerine ihracatını artırarak dış ticaretini çeşitlendirdi. Ancak ABD hala Çin'in açık ara en büyük ticari ortağı konumunda.
Trump'ın önerdiği yüzde 60 gümrük tarifesinin uygulanması halinde, Çin'in toplam ihracatının yüzde 8, gayrisafi yurt içi hasılasının ise yüzde 2 azalacağı tahmin ediliyor. Bu durum dünyadaki ekonomik büyümeyi de yüzde 0,8 azaltacak.
Tarifeler, nedeniyle Çin ile iş yapan ABD'li şirketlerin yüzde 69'u tedarik zincirlerini başka yerlere kaydırıyor. Çinli şirketler ise ABD'nin ticari korumacılığına karşı kendi tedarik zincirlerini oluşturmaya çalışıyor. Bunun da küresel tedarik zincirlerinde ayrışmaya yol açacağı öngörülüyor.
Çin, ne yapacak?
Çin'in artan gümrük tarifelerine karşı ekonomik canlandırma politikalarına ağırlık verecek. Jeopolitik olarak yakın durduğu ülkelerle ticaretini geliştirerek, alternatif tedarik zincirlerinin oluşturulmasına ağırlık verecek.
ABD ile istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmak için de çalışmalar devam edecek.