Canlı hayvan ihracatını tavuk ve horoz sırtladı
Türkiye'nin geçen yıl canlı hayvan ihracatı 34,7 milyon dolar olurken, bunun yüzde 61'lik bölümünü tavuk, tavuk civcivi ve horoz satışı oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre, canlı hayvan ihracatı 2013-2017 döneminde 2,6 kat artarken, büyükbaş hayvan ihracatından elde edilen gelir 3,2 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye 2016 ve 2017 yıllarında ise büyükbaş hayvan ihracatı yapmadı.
Geçen yıl gerçekleştirilen 34,7 milyon dolarlık ihracatın 11,1 milyon dolarını damızlık olmayan tavuk civcivi, 10 milyon dolarlık kısmını da damızlık olmayan tavuk ve horoz ihracatı oluşturdu. Söz konusu hayvanların toplam canlı hayvan ihracatındaki payı yüzde 61 oldu.
Ülkede geçen yıl sadece 24 il canlı hayvan ihracatına katkı sağlarken, 57 il dış satım yapamadı.
İhracatta ilk sırayı 11,3 milyon dolarla Adana aldı. Toplam canlı hayvan ihracatının yüzde 32,6'sı bu kentten gerçekleştirildi. Kırıkkale, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Balıkesir, Bolu ve Bursa da 1 milyon doların üzerinde ihracat yapılan iller olarak dikkati çekti.
Türkiye'nin en fazla canlı hayvan ihraç ettiği ülke 23 milyon dolar ile Suriye oldu. Bu rakam, toplam canlı hayvan ihracatının yüzde 66'sını oluşturdu.
Bu fasılda 1 milyon doların üzerinde Türkiye'den ithalat yapan diğer ülkeler Türkmenistan, Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Arnavutluk olarak kaydedildi.
İthalat 5 yılda 3,5 kat arttı
İthalat verilerine bakıldığında, 2013-2017 döneminde Türkiye'nin canlı hayvan ithalatı 3,5 kat arttı. Geçen yıl 1,2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Söz konusu ithalatın yaklaşık 1 milyar dolarlık kısmı sığır ve düve alımlarından oluştu.
En fazla canlı hayvan alınan ülke 319,2 milyon dolarla Uruguay olarak kayıtlara geçerken, bu ülkeyi Brezilya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan takip etti.
"Anadolu insanın durumuna göre politikalar üretilmeli"
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, Türkiye'nin insan gücü ve hayvancılık potansiyeli göz önüne alındığında aslında canlı hayvan ithalatı yapmasına gerek olmadığını söyledi.
Bugün itibarıyla 20 milyon tonu aşan süt üretiminin pazarlanmasında sıkıntılar yaşandığını, buna karşın hala damızlık hayvan ithal edildiğini belirten Özcan, ihracata yönelik bir hazırlık olmadan ithalat yapmanın mevcut hayvanların kesilmesi sonucunu doğuracağını, bunun da yeniden ithalat yapılmasına yol açacağını bildirdi.
Süt ve hayvansal ürünler konusunda dış pazar bulunmasının önemine dikkati çeken Özcan, şunları kaydetti:
"Şu anda Türkiye'de büyükbaş hayvancılıkla iştigal ettiğini belirten 1,5 milyon işletme var. Bunun yüzde 76'sının 10, yüzde 22'sinin 50 başın altında hayvanı bulunuyor. Anadolu'da durum bu. 5 tane ineğiyle insanlar çocuğunu okutabilecek, evine ekmek götürebilecek düzeyde olmalı. Bu insanların köyünde para kazanması lazım. Bütün bunlara karşın yüzde 2'ye göre politika yapıyoruz. Önce Anadolu görülmeli ve bu insanların durumuyla alakalı politikalar üretilmeli."