Bolat: Hiçbir firmaya ön yargımız yok

Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin temel amacına dikkat çekerek, “Hiçbir firmamıza ön yargımız yoktur. Güven kontrole mani değildir. Ürün güvenliğinin en temel unsurlarından biri de bilinçli tüketicidir anlayışıdır. Bilinçli tüketici; eğitim ve bilgilendirme, ürün araştırma, etiket okuma ve bağımsız kaynaklardan bilgi edinme ile oluşur” dedi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ticaret Bakanlığı tarafından ‘ürün güvenliği’ konusunda bilincin arttırılması, farkındalık oluşturulması ve ürün güvenliği alanındaki güncel gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla 4-7 Haziran tarihleri arasında ‘Ürün Güvenliği Haftası’ düzenlendi. Haftanın açılışı ise Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleşen 'Ürün Güvenliği Konferansı' ile yapıldı.

Konferansta bir açılış konuşması gerçekleştiren Bakan Ömer Bolat, ‘Ürün Güvenliği Haftası’ boyunca çeşitli faaliyetlerle, üreticilerin, ticaret dünyasın ve vatandaşların ürün güvenliğine dair farkındalıklarını artırmayı ve sorumluluklarını hatırlatmayı amaçladıklarını belirtti.

“Ürün güvenliği, toplumun sağlık ve güvenlik standartlarını yükselterek toplumsal refahı artırır”

Ürün güvenliğinin, yalnızca yasal mevzuat hazırlanıp uygulamaya konulmasıyla değil, aynı zamanda bilinç ve farkındalığın artmasıyla güçlenecek bir kavram olduğuna dikkati çeken Bolat, “Ürün güvenliği, tüketiciden üreticiye, pazarlamacıdan kamu kurumları ve kamuoyuna ve dijital ortamlara kadar çok yönlü ve kritik öneme sahiptir. Ürün güvenliği tüketiciler için, sağlığın ve güvenliğin korunması ile zarar görme riskinin azaltılmasını sağlamaktadır. Üreticiler ve tedarikçiler için, marka güvenilirliğini artırır ve hukukî sorunların önüne geçer çözülmesini sağlar. Pazarlamacılar ve perakendeciler için, müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırır. Devlet ve düzenleyici kuruluşlar, kamu sağlığını koruma ve piyasada güvenliği sağlama sorumluluğunu yerine getirir. Genel olarak ürün güvenliği, toplumun sağlık ve güvenlik standartlarını yükselterek toplumsal refahı artırır” açıklamasında bulundu.

“Hiçbir firmamıza ön yargımız yoktur”

Ürünlerin hatasız oluşunun ticarete kalite ve standart getirdiğini ifade eden Bolat, her kalite standardından dünyada ekonomik, askeri, siyasi söz sahibi olmaya giden bir yol olduğunu belirtti. Üreticilerin de bu bilinçle davranması gerektiğinin altını çizen Bolat, aksi davrananların ise piyasa gözetim ve denetimlerinde elenmekle karşı karşıya kalacağını aktardı.
Ürün güvenliğinin temel amacının vatandaşın güvenli ürünle buluştuğu bir ortamı oluşturmak olduğunu da sözlerine ekleyen Bolat, “Hiçbir firmamıza ön yargımız yoktur. Güven kontrole mani değildir. Ürün güvenliğinin en temel unsurlarından biri de bilinçli tüketicidir anlayışıdır. Bilinçli tüketici; eğitim ve bilgilendirme, ürün araştırma, etiket okuma ve bağımsız kaynaklardan bilgi edinme ile oluşur” diye konuştu.

Vatandaşların kanunlar ve tüketici hakları konusunda bilgi sahibi olup eleştirel düşünme becerileri geliştirerek reklamlar ve pazarlama stratejileri karşısında bilinçli tutum sergilediklerini belirten Bolat, hafta boyunca Ürün Güvenliği Haftası kapsamında farkındalık artırıcı faaliyetlerde bulunacaklarını söyledi.

“TAREKS üzerinden yalnız güvenli ürünün yurdumuza girmesine imkan sağlamaktadır”

Etkin bir ürün güvenliği sisteminin Türkiye’nin refahına hem iç hem de dış piyasada katkı sağladığını dikkati çeken Bolat, “İç piyasada, bu sistemle güvenli ürün üretilmesini ve ürünlerin piyasada etkin denetimini sağlayarak, ayrıca ithalat aşamasında TAREKS üzerinden yalnız güvenli ürünün yurdumuza girmesine imkan sağlamaktadır. Böylece hem Halkımızın sağlığını korumakta, hem de yerli ve milli üretimin yurtdışı kaynaklı güvenilir olmayan ve haksız ticaretin uygulamasının yapıldığı ithalata karşı korunması da sağlanmaktadır. Elektronik ortamda ve risk esaslı olarak yürütülen Dış Ticaret’te Risk Esaslı Kontrol Sistemi yani TAREKS, sadece riskli ürünlerin denetimine yoğunlaşılmasını mümkün kılmaktadır. Ülkemizin ihracat/ithalat dengesine olumlu katkı sağlayan TREKS sistemi, kamu kaynaklarının tasarrufunu da sağlayan ve yapay zekanın kullanımı anlamında emsallerine örnek olmuş öncü ve modern bir sistemdir” ifadelerine yer verdi.

“Ürün güvenliği sistemi, ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve büyüme hedeflerine önemli destek vermekte”

Bakan Bolat, ürün güvenliği sisteminin doğru işlemesinin diğer doğal yansımasının da dış piyasalarda olduğunu, sistemin yurt dışında Türk malı algısının güçlenmesine katkı sağladığını dikkati çekerek, “Eğer güvensiz, zararlı bir ürünün Türk malı adıyla ihracını izin verildiği takdir bu Türkiye’nin sadece o üründe değil genel anlamdaki ihracatına da önemli zararlar verebilir. Bunu önlemek de bizim ve diğer bakanlıklardaki arkadaşlarımızın birlikte yapacağı çalışmalarla sağlanmaktadır. Uluslararası düzenlemeler temelinde ve etkin bir kalite altyapısı sisteminde üretilen ürünlerimiz ilave test, belgelendirme ve denetime tabi tutulmadan, bu uyguladığımız sistemler sayesinde başta Avrupa Birliği piyasası olmak üzere diğer ülkelere ihraç edilebilmekte, böylece ürün güvenliği sistemi, ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve büyüme hedeflerine önemli destek vermektedir” şeklinde konuştu.

“İnsan satın aldığı ürünün hangi kalitede olmasını istiyorsa kendisi de o şekilde üretim yapmalıdır”

Ticaret Bakanlığı olarak ürün güvenliği konusunun sıkı bir takipçisi olduğunun da altını çizen Bakan Bolat, “Tedarik zincirinin tüm halkasındaki insanların ve tüketicinin mağdur olmaması için denetimin bir zorunluluk olduğu bilinciyle hareket ediyoruz ve gereğini yerine getiriyoruz. Her üretici aynı zamanda başka ürünlerin tüketicisidir. Dolayısıyla tüm üreticiler için ürün güvenliği konusu büyük önem taşımaktadır. İnsan satın aldığı ürünün hangi kalitede olmasını istiyorsa kendisi de o şekilde üretim yapmalıdır. Bu vicdanî ölçü ile hareket etmelidir. Türkiye, güvenli ticaretin, itibarlı iş insanlarının, sürekli iyileştirilen sistemlerin ve bereketli kazançların olduğu bir ülkedir ve öyle kalacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Konferans, üç farklı panel altında kamu ve sivil toplum kuruluşları ile özel sektörden konuşmacıların, ikiz dönüşüm ve döngüsel ekonomi çerçevesinde Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde ürün güvenliği alanındaki güncel gelişmeleri, yapay zeka alanındaki çalışmaları ve elektronik ortamda piyasaya arz edilen ürünlerin denetlenmesine yönelik mevzuat ve uygulamalarının değerlendirilmesiyle devam etti.