Boğazlarda enerji trafiğine "kazan-kazan" formülü
Boğaziçi Enerji Kulübü Başkanı Öğütçü, "Türkiye'nin Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerle danışarak kazan-kazan anlayışı temelinde uzlaşmacı çözümler üretmesi, boğazlarının ve vatandaşlarının güvenliğini sağlaması gerekiyor" dedi.
Boğaziçi Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü, hafta sonu İstanbul Boğazı'nda yaşanan gemi kazasının ardından boğazlardaki enerji trafiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Öğütçü, boğazlardan serbest geçişi düzenleyen 1936 tarihli Montrö Sözleşmesi'nin İkinci Dünya Savaşı öncesindeki dönemin koşullarını yansıttığını ancak aradan geçen sürede deniz trafiğinin arttığını belirtti.
Montrö Sözleşmesi'nin yeni koşullara uygun şekilde değişmesi gerektiğini aktaran Öğütçü, sözleşme nedeniyle oluşan statükonun sürdürülmesinin kolay olmadığını ancak uluslararası koşullar nedeniyle sözleşmenin revizyonun da gerçekçi görünmediğini dile getirerek, "Türkiye'nin Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerle danışarak kazan-kazan anlayışı temelinde uzlaşmacı çözümler üretmesi, boğazlarının ve vatandaşlarının güvenliğini sağlaması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yılda 20 milyon ton petrol ürünü geçiyor
Öğütçü, Montrö Sözleşmesinin yapıldığı tarihlerde enerji transit geçişlerinin boğazlar için yüksek öncelikli bir konu olmadığını belirterek, "Şu anda boğazlardan günde 3 milyon varil petrol, yılda 20 milyon ton petrol ürünü ve çeşitli kimyasallar geçiyor. Türk boğazları artık Hürmüz, Malakka, Süveyş ve Danimarka boğaz ve kanalları ile aynı kategoride anılıyor." dedi.
Gelecek dönemde boğazlardaki petrol ve LNG geçişlerinin artacağını ifade eden Öğütçü, şunları kaydetti:
"Karadeniz limanlarından yüklenen Rus, Azeri ve Kazak petrolü boğazlarda zaten yeterince trafik yükü yaratıyorken, yakında Kazakistan'ın Tengiz ve Kaşagan petrollerinin de eklenmesiyle sıkışıklık daha da artacak. LNG gemilerinin boğazlardan geçip Ukrayna’ya ulaşması yönündeki baskı da ayrı bir kaygı konusu. Özellikle petrol, doğalgaz ve kimyasalları taşıyan gemilere farklı seçenekler yaratılmaya çalışılıyor. Samsun-Ceyhan ve Trans-Trakya bypass boru hattı projeleri ne yazık ki hayata geçirilemedi."
Ocak ayında güzergahı açıklanan Kanal İstanbul projesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Öğütçü, Kanal İstanbul'un boğazlardaki yoğunluğa karşı kısmı bir rahatlama sağlayabileceğini belirterek, "Boğazlardan herhangi bir ücret ödemeden geçen gemilerin de kendilerine ilave külfet yaratacak Kanal İstanbul'u kullanmak istemeyecekleri varsayılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Öğütçü, 50 km uzunluğunda ve 150 metre genişliğindeki projenin mühendislik ve finansal zorluklarının yanı sıra Montrö Sözleşmesi çerçevesinde nereye oturtulacağının da henüz kesinleşmediğini sözlerine ekledi.