Boğaz'ın en büyük sorunu; 'patronaj'

Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, İstanbul Boğazı'nda ticari kaygıların emniyet kurallarının önüne geçtiğini vurgulayarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün kaza olsa da para kazansak anlayışında olduğunu iddia etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Murat ERDOĞAN

Bahçeşehir Üniversitesi Türk Boğazları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nün öncülüğünde düzenlenen, '2. Türk Boğazları’nda Durumsal Farkındalık Sempozyumu' denizcilik sektörünün ilgili kuruluşlarının katılımıyla bugün gerçekleştirildi. İstanbul Boğazı'nın tarihi ve hukuki özelliklerinin anlatıldığı sempozyumda Boğaz'ın ticari önemine de vurgu yapıldı.

Sempozyumda bir konuşma gerçekleştiren İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Boğaz'daki emniyeti sağlamakla yükümlü olan kamu kuruluşunun ticari anlayışından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Türkiye boğazlarını kanarya kuşuna benzeten Kalkavan, boğazların da kanarya gibi fazla sıkmaya ve kurcalamaya gelemeyeceğini kaydetti. Rahmetli Turgut Özal'ın, geçiş ücretleriyle ilgili bir değişikliğe gitmesinin ardından Türkiye'nin Rusya'dan veto yediğini hatırlatan Kalkavan, daha sonra bu zam kararının geri alındığını söyledi.

İstanbul Boğazı'nın sportif,  gezi ve eğlence amaçlı kullanılması gerektiğini sözlerine ekleyen Başkan Kalkavan, Kanal İstanbul'a vurgu yaparak ''Çılgın Proje olarak adlandırılıyor. İleride göreceğiz. İstanbul Boğazı'nın ticaretten çok gezi, eğlence alanına dönmesi benim şahsi hayalim. Çünkü İstanbul Boğazı'nın bir dünya mirası olarak korunması gerekiyor'' dedi.

Yardım isteyen gemiye 500 bin dolar ceza

İstanbul Boğazı'nda ticaret ile emniyetin birbiriyle karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Kalkavan, ''Gemi Trafik Hizmetleri'nden (VTS) sonra emniyetin arttığını ve kazaların azaldığını söyleyebiliriz. Boğazlarda emniyeti sağlamakla yükümlü olan Kıyı Emniyet'in ticaretle bağı olamaz. VTS patronu, römorkaj patron, kılavuzluk patronu. Gemilere kılavuz ve römorkör versek de para alsak anlayışı var. Bu emniyet içinse anlayabiliriz ama ticari olduğu için bu uygulamanın sürdürülebilirliği yok, mutlaka değişmek zorunda'' diye konuştu.

'VTS operatörlerini dinlemeyin'

Üyelerine olası bir durumda VTS operatörlerini dinlememelerini tavsiye ettiğini vurgulayan Başkan Kalkavan, başlarından geçen bir olayı örnek vererek şunları söyledi: ''Gemi kaptanı demir atmayıp, römorkörden palamar aldığı için 525 bin dolar fatura çıkardılar. Kaptan demir atmış olsaydı, 10 bin dolar faturası olacaktı. Çünkü diğer türlü kurtarma yardıma girdiği için yüksek paralar ödeniyor. Parası sigortacıdan alınacak diye düşünüyorlar.''

Emniyet ve hizmet kalitesi anlamında her şeyin iyiye gittiğini söyleyen Kalkavan, Kılavuzluk, römorkaj ve VTS patronları var. Bana göre İstanbul Boğazı'nda en büyük sorun: Patronaj sorunudur'' ifadelerini kullandı.

Görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar, Boğaz'da sürüklenen bir gemiye kurtarma yardım hizmeti bedelinin 1 milyon dolar civarında olduğunu belirttiler.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir