Bir parça sağlık PAÇA

Kanser nedeniyle kemoterapi alanlara paça içmelerini özellikle tavsiye etmemiz, sağlıklılara da en azından haftada bir içmelerini önermemiz mesnetsiz değildir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YAVUZ DİZDAR

PAÇA NEDEN ÖNEMLİDİR?

Vücut geliştirme sporuna meraklı olanlar çok iyi bilirler, egzersiz yapıp ek protein alarak kaslarınızı çok kısa zamanda şişirebilirsiniz. Oysa biyolojik yapım maliyeti esas kemiklerde çok yüksektir. Vücudun geneli dikkate alındığında da özellikle omurga adını verdiğimiz eksende ve uçlarda artış gösterir. Bunun karşılığı kelle, paça ve pöç denen kuyruk kısmıdır. Düşününüz ki hayvan yüzlerce kilogramlık ağırlığı dört ince uç üzerinde taşır. Bütün mesele bu değeri geri kazanmaktadır, bu da uzun süreli haşlamayı ya da fırınlamayı gerektirir. Kemikten geri kazanılan katma değer jöle olarak suya geçer ve soğuğunda jel oluşturarak donar. İşte bu bağ dokusunun esasını oluşturan kollajendir. Kemik bunun içine kalsiyum çökmesiyle oluşur.

ÇABUK PİŞEN GIDALAR VE YEMLE BÜYÜTÜLMÜŞ HAYVANLARIN ETLERİ NE GİBİ SAKINCALAR DOĞURUR?

Bugün pek çok hastalık aslında bağ dokusunun hastalıklarıdır. Nitekim bilimsel araştırmalara bakıldığında romatizma hastalarında kanser görülmesi olasılığı da artmaktadır, yani esas sorun genlerin bozulması değil, bağ dokusu yapımının yetersiz ya da kusurlu olması gibi görünmektedir. Bunda elbette endüstriyel gıda üretiminde kullanılan antibiyotiklerin katkısı da büyüktür, zira özellikle besicilik alanında kullanılan antibiyotikler, dünyada kullanılan bütün antibiyotiklerin beşte dördünü oluşturmaktadır.

KOLLAJEN, ETTEN ALINAMAZ MI?

Aslında tüketilmekte olan protein kaynağı kaliteliyse kollajen alımında da bir sorun olmaz. Lakin bunun pratik karşılığı bonfile değil, kemikli etle yapılan tencere yemeğidir, ağır ateşte ve uzun sürede pişirilmek zorundadır, kollajen ancak bu şekilde kemikten eriyerek yemeğin suyuna geçer. Bu elbette paça için de geçerlidir, yani en az 3 saatlik bir pişirme süresinden bahsedebiliriz.

HANGİ DURUMLARDA GEREKSİNİM ARTMAKTA?

Başta grip olmak üzere, insanda “kırıklık” hali oluşturan bütün hastalıklar bir şekilde kollajen yapının bozulmasına neden olurlar. Bunun bir karşılığı da gripte ortaya çıkan eklem ağrıları ve hatta idrar yaparken hissedilen yanmadır. Yüksek ateş ve aşırı miktarda alınan alkol de kollajen yapının bozulmasına yol açar. Nitekim aşırı alkol alınmasından sonra kişinin canının işkembe ya da kelle-paça çekmesi rastlantı değildir, vücut bozulan kollajen yapı için kaynak talep etmektedir. İşin ilginç yanı antibiyotikler ve kanser tedavisinde yaygın kullanılan ilaçlar da kollajenin yapısını bozarlar. Dolayısıyla kanser nedeniyle kemoterapi alanlara paça içmelerini özellikle tavsiye etmemiz, sağlıklılara da en azından haftada bir içmelerini önermemiz mesnetsiz değildir. Bu gereksinim büyüme döneminde ve spor yapılıyorsa ayrıca artar.

KOLLAJEN BİLEŞENLERİNİN GIDADAN ALINMASI TEK BAŞINA YETERLİ Mİ?

Bunların alınması çok önemlidir, ama tek başına yeterli olmaz. Bileşikler kollajenin yapısına girerler, ama bunların birbirlerine birleştirilerek sağlam bir molekülün oluşturulması için C vitamini gereklidir. Grip gibi hastalık tablolarından çıkmada ve hatta kanser tedavisinde de C vitamininin öneminin vurgulanması sebepsiz değildir. C vitamini bağışıklık ya da daha doğru ifadeyle “adaptasyon”la ilişkili maddelerin yapımında ara görev üstlenir. Ama esas görevlerinden biri kollajen moleküllerinin birbirine birleştirilerek sağlamlaştırılmasıdır. Gelenek bunun önemini bilir ve “terbiye” olarak adlandırdığımız yöntemi kullanır. Yani yemeğin suyuna bir şekilde limonla C vitamini de eklenir. Bu yöntem paçadaki rahatsız edici olabilecek kokuyu ortadan kaldırmakla kalmaz, kollajenin kullanımı için gerekli C vitaminini de sağlar.

Bu konularda ilginizi çekebilir