Bir divaya vefa
İKSV’nin Borusan Sanat işbirliğiyle hazırladığı “Leyla Gencer: Primadonna ve Yalnızlık” sergisi, Borusan Müzik Evi’nde açıldı.
O, dünya sahnelerinde adının önüne “La Diva Turca” sıfatını yazdırabilmiş eşsiz bir ses... O, uluslararası sanat arenasında zirveye çıkmış, operanın en önemli merkezlerinden La Scala’da çeyrek asra yakın görev yapmış primadonnamız... O, 2008 yılındaki ölümünün ardından, opera eleştirmeni Michel Parouty’nin “Çağımızın son divası, kusursuzluğun bir simgesiydi” sözleriyle andığı bir sanatçı. Uzun lafın kısası, o, Leyla Gencer... Adı 20. yüzyılın en önemli opera sanatçıları arasında geçen Gencer, ölümünün 10. yılında bir dizi etkinlikle anılıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) Borusan Sanat işbirliğiyle hazırladığı, küratörlüğünü Prof. Yekta Kara’nın üstlendiği “Leyla Gencer: Primadonna ve Yalnızlık” sergisi de bu etkinliklerden biri.
Birkaç parça eşyayla çıkılan zaman yolculuğu
Gezenleri, sanatçının kişisel eşyalarından seçilen piyano, gözlük, yelpaze, bir koltukla puf, paravan ve kitaplar gibi birkaç parça eşyayla sanatçının yaşamında mini bir zaman yolculuğuna çıkaran, ekranlar aracılığıyla yaşamının farklı kesitlerinden kayıtları sanatseverlere sunan “Leyla Gencer: Primadonna ve Yalnızlık” sergisini 10 Ekim’e kadar Borusan Müzik Evi’nde görmek mümkün. Leyla Gencer’in yaşamına samimi bir bakış sunarken sanatçının incelikli, duygu dolu kişiliğine saygı duruşunda bulunmayı hedefl eyen sergi, pazar hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında açık.
Sanatçının “adanmışlığına” dikkat çekiyor
Opera sanatçılığının sadece ses ve teknikten ibaret olmadığını kanıtlayan, kendine özgü yorumları, üstün oyunculuğu, hayat verdiği karakterlere kattığı farklı boyutlarla seyircide hayranlık uyandıran bir sanatçı olan Leyla Gencer, araştırmacı kişiliğiyle arşivlerde sıkışıp kalmış birçok operayı da bulmuş ve yeniden yorumlayıp tiyatroların repertuvarlarına kazandırmış bir isimdi. Prof. Yekta Kara, sergiyle soprano Leyla Gencer’in sanatına olan bu “adanmışlığına” da dikkat çekmek amacında.
Şancılar onun anısına yarışıyor
Leyla Gencer anısına düzenlenen bir diğer etkinlik de Şan Yarışması. İKSV, Borusan Sanat ve La Scala Tiyatrosu Akademisi işbirliğinde düzenlenen 9. Şan Yarışması’nın finali, bugün, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Yarışmanın hafta içi başlayan final serisinde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 15 ülkeden 44 şancı yarıştı. Finale kalan 9 yarışmacı, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde sahne alacak.
Sahnenin başrolde olduğu bir hayat
İstanbul’da doğan ve Belediye Konservatuarı’nda başladığı eğitimini İtalyan hocalarla sürdüren Leyla Gencer, 1950’de Ankara Devlet Operası’nda, “Cavalleria Rusticana”nın “Santuzza” rolünü yorumlayarak izleyicinin karşısına çıktı. Gencer'in İtalya sahnelerine adım atması da aynı rolle, Napoli'deki San Carlo Tiyatrosu'nda oldu. Soprano, ilk kez 1957'de sahne aldığı La Scala’da, 1980'e kadar pek çok başrolü yorumladı. 1985'te opera sahnelerine veda eden Gencer, 1992'ye dek konser ve resitallerine devam etti. 1982'den itibarense kendini genç sanatçıların eğitimine adadı. Gencer aramızdan 2008'te ayrıldı.