Beyazperde “level atlıyor!”

1994’ten beri yaklaşık 100 milyon kişinin oynadığı “Warcraft”, film oldu. David Bowie’nin oğlu Duncan Jones’un yönettiği film, bilgisayar oyunlarının kendine özgü estetiğini beyazperdeye taşıma iddiasında...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NERMİN SAYIN

Bilgisayar oyunları hayatımızda uzun zamandır var. Fakat tablet ve akıllı telefonlar çıkalıberi, deyim yerindeyse “hayatımızı ele geçirdiler.” Delilleri uzaklarda aramaya gerek yok; hemen hepimiz “kafamızı boşaltmak için” ya çiftlikler, adalar kuruyor ya da kıyasıya savaşıyoruz... Hollywood’un bu dinamiğe kayıtsız kalmasını elbette beklemiyoruz, zaten birkaç örnek verdi de bugüne kadar. Ama galiba asıl büyük iş, bu hafta sonu vizyona geliyor. 1994’te başladığından beri 100 milyondan fazla insanın deneyimlediği, ülkemizde de ciddi bir hayran kitlesi bulunan “Warcraft” oyunu, beyazperde adetâ “level atlıyor!” Fantastik macera olarak sınıfl andırılabilecek “Warcraft: İki Dünyanın İlk Karşılaşması”, tutkunu olduğu oyunun içine 3D marifetiyle girmek isteyen tüm oyun severler için, vizyonda. Bugün, “World of Warcraft” dünyanın en popüler ilk 10 MMORPG oyunu içindeki yerini koruyor. Bundan sonra sorulacak soru şu: Bilgisayar oyunları, beyazperdeye kendi estetiklerini taşıyacak kadar ele geçirip yaygınlaşabilir mi? Yanıtını ise tüm dünyada “Warcraft” rüzgârının esmesiyle birlikte hep beraber göreceğiz... Bu popüler oyunun sinema yolculuğunun başlangıcı 10 yıl öncesine dayanıyor. Tabii ekibin ilk ihtiyaç duyduğu şey iyi bir yazar oluyor; sonuçta ortaya çıkacak olan şey metinsiz bir oyundan izleyiciyi 2 saat kadar oyalaması gereken epik bir drama! O yazar da Christopher Leavitt. Hemen hatırlatalım: Leonardo DiCaprio’lu “Kanlı Elmas” ve Kevin Spacey’li “K-PAX”in yazarlarından. Yönetmen seçimindeyse ekibin kriterlerinden biri “iyi bir Warcraft oyuncusu” olması ki kısa bir süre önce yitirdiğimiz müzik dehası David Bowie’nin oğlu Duncan Jones bu kriteri fazlasıyla karşılıyor!

Gelelim neticeye... Kendi dünyalarını mahvedip yeni bir dünya arayışına çıkan Orklarla geldikleri yeni dünyanın aralarında insan da olan farklı ırklarının savaşını anlatan filme ekip çok güveniyor olacak ki hikâyeyi en can alıcı noktada -2. filmde devam etmek üzere- kesiyorlar. Hatta, Yeşilçam tarihi filmlerinin -dinsel mitlere de dayanan- klişesiyle: Kahramanın bebeğinin sepet içerisinde gittiği nehirde biri tarafından kurtarıldığı ânla. Ortada 3D'yle seyirciyi gerçekten içine çeken ve oyunun ana amacı olan “kafa boşaltmak”a sonuna kadar hizmet eden bir film var. Efektler etkileyici, ses tasarımı dikkat çekici. Renklerde, özellikle de Orklarda alışılmış bilgisayar estetiğinden çok uzak olmayan ama teknolojiden sonuna kadar yararlanan bir film var. En azından ilk bölümün “Warcraft”ın tüm dünyadan ve her yaştan tutkununu sinemaya çekeceği kesin yani! Sonrası... Sonrasını göreceğiz...

ORKLARLA İNSANLAR KARŞI KARŞIYA

Filmin olay örgüsü özetle şöyle: İnsan ülkesi Azeroth, barış yanlısı Kral Llane tarafından yönetiliyor, çocukluğundan beri kralın yanında olan -aynı zamanda kraliçenin ağabeyi- Lothar da Azeroth’un en ünlü savaşçısı. Bu huzur dolu krallık bir büyücüler konseyi tarafından korunuyor. Azeroth’un koruyucusu ve en güçlü büyücüsüyse Medivh. Bu arada evrenin başka bir tarafında Draenor, Ork olarak bilinen bir ırka ev sahipliği yapmakta. Orklar, savaş ve çatışmanın olmadığı bir hayat bilmeyen vahşiler. Ork gezegeni ölmekte ve eğer türlerinin devamını istiyorlarsa evlerini terk etmeleri ve başka bir dünyaya seyahat etmeleri gerekmekte. Liderleri kurnaz, zalim Gul’dan, karanlık bir büyü kullanarak yeni bir dünyaya kapı açıyor ve Orklarla insanlar karşı karşıya geliyor.

“WARCRAFT” AHALİSİYLE TANIŞTINIZ MI?

- Garona (Paula Patton): Ork büyücüsü Gul’dan’ın kölesi olan Garona, büyüleyici bir yarı Ork. İki dünyadan doğma, dışlanmış biri, zaten adı da “lanetli” anlamına geliyor.

- Lothar (Travis Fimmel): Korkusuz bir insan savaşçı. Halkının güvenliğini sağlamak ve oğlunu korumak için yenmesi imkânsız bir düşmana karşı sadık bir şekilde savaşıyor

- Khadgar (Ben Schnetzer): Kitap kurdu genç Khadgar’ın gücü, bilgisinden geliyor. Kirin Tor’un kaçınılmaz işaretini taşıyor ve eski bir Muhafız öğrencisi.

- Durotan (Toby Kebbell): Kurt binicisi, Org lideri Durotan, ailesi için gelecek kurabileceği bir yer uğruna savaşıyor. Yeni doğan oğlunu ve karısını çok seviyor. Ve adalet anlayışı onu büyücü Gul’dan’la karşı karşıya bırakıyor

- Medivh (Ben Foster): İnsanların muhafızı. Azeroth’u korumak için var ve tek amacı bu.

- Gul’dan (Daniel Wu): Zeki, acımasız ve çok güçlü bir kötü olan Gul’dan gücü kesin ve reddedilmez olarak görüyor ve Azeroth üzerinden dünya hakimiyeti için ne pahasına olursa olsun savaşmaya kararlı.

Bu konularda ilginizi çekebilir