Beyaz eşya ve mobilyada düşük talep sürüyor
Yılın ilk 4 ayında Türkiye'de beyaz eşya satışları yüzde 20 geriledi. Tüketici güven endeksine göre sonraki iki ayda da satışlardaki sert düşüş sürecek.
Mehmet Filoğlu
Bugün açıklanan haziran ayına ait tüketici güven endeksinin manşet verisi sınırlı bir iyileşmeye işaret etse de alt kalemler incelendiğinde tüketicinin alışveriş yapma konusundaki karamsar tavrının sürdüğü görülüyor. Ana endeks hesaplamasına dahil edilmeyen ancak tüketicilerin durumunu net bir şekilde gösteren mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı almak için uygunluğunu ölçen endeksteki sert düşüş dikkat çekici.
Geçen yılın mayıs ayında 90 seviyesinin üzerinde olan endeks sert bir düşüş sürecine girdi ve son olarak 55 seviyesinin de altına indi. Böylece 2012’den bu yana hesaplanan endekste en düşük seviye görülmüş oldu.
TÜRKBESD’in açıkladığı veriler de beyaz eşya satışlarındaki gerilemeyi teyit ediyor. Buna göre yılın ilk 4 ayında Türkiye'de beyaz eşya satışları yüzde 20 geriledi. Tüketici güven endeksine göre sonraki iki ayda da satışlardaki sert düşüş sürecek.
Mobilyacılar KDV indirimi istiyor
Mobilya satışları ve üretiminde de benzer oranlarda düşüş görülüyor. Yılın ilk 4 ayında mobilya üretimi yüzde 6.6 azaldı. Sektör temsilcileri son dönemde sık sık satışlardaki düşüşün önüne geçmek için KDV indirimi talep ediyor. Bu iki sektördeki sıkıntının bir kısmı geçen yıl vergi indirimleri süresince talebin öne çekilmesinden kaynaklanıyor. Öte yandan ağırlıklı olarak giyim ve ayakkabıdan oluşan yarı dayanıklı tüketim mallarında çok sert olmasa da son iki aydır düşüş gözleniyor.
Tüketici güveni tek başına açıklayıcı değil
TÜİK ve Merkez Bankası işbirliği ile hazırlanan tüketici güven endeksi 18 sorudan oluşsa da ana endeks, 4 alt endeksin eşit ağırlıklı ortalamasıyla oluşturuluyor. Tamamı gelecek 12 aylık dönem için hanenin maddi durumu beklentisi, genel ekonomik durum beklentisi, işsiz sayısı beklentisi ve tasarruf etme ihtimali ile ilgili sorulara verilen yanıtlar üzerinden tüketici güveni endeksi hesaplanıyor. Doğrudan tüketimle ilgili soruların önemli bir kısmı ana endeks hesaplanırken dikkate alınmıyor. Dolayısıyla dönem dönem gerçek tüketim ile tüketici güveni birbirinden ayrışabiliyor.
Tüketici güveninde sınırlı iyileşme