BES’te konsolidasyon bekleniyor
Bu yılın ilk yarısında bireysel emeklilik sistemine ilgide ivme kaybı söz konusu. Kârlılık ve ölçek sorunu, şirketlerin kesintilerindeki azalmalar, strateji değişikliği gibi nedenlerin bunda etkili olduğu belirtiliyor.
Serhat ALİGİL
Türkiye’de, vatandaşın hayatına fiilen 2004’te giren bireysel emeklilik sistemi (BES), özellikle 2013 başında yüzde 25’lik devlet katkısıyla büyük bir ivme kazandı. 10 Haziran itibarıyla halen sistemde 6 milyon 333 bin katılımcı var. Bu katılımcıların fon büyüklüğü de 47,9 milyar liraya ulaştı. Aynı tarih itibarıyla 6,2 milyar liralık devlet katkısıyla birlikte toplam fon büyüklüğü ise 54,1 milyar liraya çıktı. Ancak BES’e katılımla ilgili bu yılın başından buyana bir ivme kaybı da söz konusu. Buna göre yılın başında buyana toplam katılımcı sayısı yüzde 4,9, devlet katkısı hariç fon büyüklüğü ise yüzde 11,5 arttı. Oysa 2015 yılının aynı döneminde katılımcı sayısı yüzde 8 artmıştı. Fon büyüklüğü de yüzde 9 artmıştı.
60-75 bin katılımcı çıkışı
Özellikle katılımcı sayısının ivme kaybetmesinde bir dizi etken rol oynuyor. Bunları; devlet katkısıyla ilgili hak edişlerin 2016 yılı itibarıyla devreye girmesi, şirketlerin kesinti oranlarındaki azalmalar, kârlılık ve ölçek sorunu, strateji değişikliği, BES’e otomatik katılım, farklı yatırım araçları arayışı olarak sıralamak mümkün. Bu kapsamda, özellikle devlet katkısıyla ilgili hak edişlerin devreye girmesiyle yılın başında sistemden hızlı ve yüklü çıkışlar oldu. Sektör mensupları tarafından bu çıkışın hızının kesildiği belirtilse de, halen BES’te aylık olarak ortalama 80-90 bin katılımcı girişi, 60-75 bin adetlik de çıkış olduğu hesaplanıyor. Yine sektörün güncel verilerine göre halen 19 şirket BES’te hizmet veriyor. Yılın başında bu yana bu şirketlerin altısının katılımcı sayısı geriledi, 5’indeki artışlar da ortalamanın altında kaldı. Kârlılıkta ise ilk 3 ayda bir toparlanma görülüyor. Geçen yılı 65,1 milyon liralık teknik zararla kapatan emeklilik şirketleri, bu yılın ilk 3 ayında 7,4 milyon liralık teknik kâr elde ettiler. Bütün bu gelişmeler BES’te bir konsolidasyon tartışmasını da başlattı. Bu konuda geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Fibaemeklilik Genel Müdürü Ömer Mert, Ergo Emeklilik’in ardından satın alma fırsatlarına bakmaya devam edeceklerini söylemişti. Mert, şöyle demişti: “Bazı sigorta şirketleri artık BES poliçesi yazmayı değişik nedenlerle bıraktı. Bu konuda bizim arayışlarımız var. Onların BES portföyleriyle ilgilenebiliriz.”
4 şirketin payı yüzde 57
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan da şu noktalara dikkat çekti: “Sektöründe Haziran 2016 itibarıyla 19 şirket faaliyet gösteriyor. Buna karşın, toplam katkı payı üretiminin yüzde 67’si ilk dört şirketin kontrolünde. Bu yıl gerçekleşen net katılımcı sayısı artışına baktığımızda da, ilk dört şirketin payının yüzde 57 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu tablonun önümüzdeki dönemde de mevcut halini koruması muhtemel gözüküyor. Gönüllü katılıma dayalı BES’te yaşanan erken çıkışların, özellikle kesintilerin ciddi seviyede düşürüldüğü ve kâr marjlarının daraldığı bu dönemde, şirketlerin kârlılığı üzerinde negatif etkileri olabiliyor. Bu ve benzeri etkiler, sektörde belirli bir ölçeğe ulaşmamış şirketler için sürdürülebilir kârlılık seviyesinin yakalanmasını güçleştiriyor ve emeklilik sektöründe kârsızlığa neden olabiliyor. Orta ve uzun vadede, özellikle sürdürülebilir kârlılık ölçeğini yakalayamayan şirketler için, piyasadan çekilme, el değiştirme veya sektörel anlamda verimli olacak bir konsolidasyon süreci yaşanmasının muhtemel olduğunu değerlendiriyoruz.”
‘Sonlanan sözleşme' oranı yüzde 37 oldu
Türkiye’de BES’in başlamasından bu yana şirketlerle tüketiciler arasında toplam 11,2 milyon adet sözleşme yapıldı. 2015 sonu itibarıyla bu sözleşmelerin yüzde 37,2’si sonlandırıldı. Bu oran yaklaşık 4,2 milyon sözleşme anlamına geliyor. Sonlanan bu sözleşmelerin nedenlerine bakınca yüzde 83,7’sinin ‘sistemden çıkış’ olduğu görülüyor. Bunu yüzde 8,1 ile ‘başka şirkete geçiş’, yüzde 3,82 ile ‘hesap birleştirme’ izliyor. ‘Emeklilik’ nedeniyle sistemden çıkış ise yüzde 0,63 düzeyinde. Bu açıdan bir başka dikkat çekici veri sözleşmesini sonlandıran kişilerin yaş gruplarıyla ilgili. Sonlanan sözleşmelerin yüzde 39,2’si 25-34, yüzde 31,9’u 35-44 yaş grubuna ait kişilerden oluşuyor. Öte yandan sistemden çıkış yapanların geri dönüş oranı ise oldukça düşük. 2015 sonu itibariyle ortalama oran yüzde 6,5’te kalıyor.