BES'e otomatik katılım dopingi
Yeni işe başlayanların BES'e otomatik katılımını öngören sistem, gözleri buradan elde edilecek tasarrufa yöneltti. Uygulama hayata geçirilirse, yeni işe başlayacakların gelirleri üzerinden yaratılacak tasarruf yıllık en az 1 milyar lira olacak.
Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) otomatik katılım uygulamasının hayata geçirilmesi durumunda, yeni işe başlayacakların gelirleri üzerinden yaratılacak tasarrufun yıllık en az 1 milyar lira olması bekleniyor.
Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planları kapsamında hayata geçirilmesini planlanan yeni işe başlayanların BES'e otomatik katılımını öngören sistem, gözleri buradan elde edilecek tasarrufa yöneltti. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre, BES'teki katılımcı sayısı geçen yıl sonundan 19 Aralık 2014'e kadar olan dönemde 880 bin 735 kişi artarak 5 milyon 33 bin 790 kişiye ulaştı. Aynı dönemde katılımcıların fon tutarı 9 milyar 57 milyon 758 bin 700 lira artarak 34 milyar 203 milyon 477 bin 700 liraya çıktı, son bir yılda kişi başına ortalama yıllık tasarruf da 10 bin 284 lira olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2013'te 703 bin yeni istihdam yaratıldı. İstihdam artışının aynı kalması ve mevcut ödeme sistemi çerçevesinde yeni işe başlayan her bir çalışanın devlet katkısı dahil aylık asgari 125 lira ödemesi halinde, otomatik katılımla yaratılacak yıllık tasarruf yaklaşık 1 milyar 55 milyon lirayı bulacak.
Eylem planına göre otomatik katılım sistemi, yeni işe başlayan bir çalışan adına otomatik olarak emeklilik hesabı açılması ve ilk aydan başlayarak maaşından otomatik katkı payı kesintisi yapılmasına dayanıyor. Kişiler sisteme katılmayı istememeleri durumunda da başvuru yapabilecek, bu konudaki pilot çalışmanın sonuçları 2015 sonunda değerlendirilecek.
"Tüm taraflar için kazan-kazan durumu..."
Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Bostan, BES'in bireysel tasarrufları ekonomiye aktarmada önemli işleve sahip olduğunu söyledi.
Sistemde toplanan tasarrufların uzun vadeli fon birikimi ve yatırımcılara yerli finansman kaynağı oluşturduğunu kaydeden Bostan, uzun vadeli ve sürdürülebilir tasarrufların vatandaşların refahına ve ülke ekonomisine büyük katkısı olduğunu belirtti.
Devletin Türkiye'deki tasarruf oranlarını artırmaya yönelik pozitif yaklaşımı ve devlet eliyle tasarrufu destekleyici ekonomi politikalarının hayata geçirilmesinin BES'i destekleyen en önemli unsurlar arasında yer aldığını ifade eden Bostan, "Sektör olarak BES'i müşterilere daha iyi anlatabilmek için devlet katkısını önemli bir argüman olarak kullanıyoruz ve kullanmaya da devam edeceğiz. Otomatik katılım ile devletin BES'e desteğinin çok daha etkili hissedileceğini düşünüyoruz" dedi.
Uygulamanın tüm taraflar için kazan-kazan durumu yaratacak şekilde hem birey hem de sektör için pozitif sonuçlar doğuracağını düşündüklerini anlatan Bostan, 2013 yılında devreye giren devlet katkısının olumlu etkisinin bir benzerinin otomatik katılım ile kurumsal tarafta da yaşanacağına dikkati çekti.
"Sektörü daha da büyütecek"
Otomatik katılım sisteminin Türkiye'de BES algısını güçlendireceğini ve sektörü daha da büyüteceğini anlatan Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörde ilk aşamada sisteme dahil olacak yüksek sayıda katılımcı ve yüksek hacimli fon birikimiyle büyük bir ivme yakalanması beklenebilir. Uygulama işverenlere de avantajlar sağlıyor. Örneğin, işveren katkısı olarak çalışan adına ödenen tutarlar gider olarak gösterilebilecek, vergi matrahından indirilebilecek. İşveren katkısı ve düşük kesinti oranları nedeniyle çalışanların iş yerine bağlılığı artacak. Uygulama, işverenler ile çalışanlar arasındaki iş ilişkisine de olumlu katkı sağlayacak ve nitelikli personelin rakip şirketlere geçiş isteğini azaltacak."
"Sistem emeklilikte refah seviyesinin düşmemesini sağlayacak"
Türkiye Sigortacılar Birliği (TSB) Genel Sekreteri Mehmet Kalkavan da otomatik katılımın, kişilerin işe başladıklarında bireysel emeklilik sistemine otomatik olarak dahil edilerek iş hayatlarının başlangıcında tasarruf yapmaya yönelmelerini sağlayan sistem olduğunu belirterek, bu yöntemle bireysel emeklilik sistemine katılan çalışan kimsenin belirli süre içerisinde talepte bulunarak kayıpsız bir şekilde sistemden çıkabildiğini ifade etti.
Sistemin getirisinin, kişilerin tasarruf etmeye genç yaşta başlamalarını ve emeklilik döneminde biriken tutarların tatmin edici seviyeye ulaşmasını sağlamak olduğunu dile getiren Kalkavan, "OECD ülkeleri arasında en düşük tasarruf oranına sahip ülke olmamız, otomatik katılım gibi tasarrufları kitlesel olarak arttıracak sistemlerin hayata geçmesinin önemini arttırmaktadır. Çalışanlar ilk birkaç yıl düşük katkı payı ödeyerek tasarruf etmeye başlasa bile zamanla artan maaşlarla birlikte katkı paylarının yükseltilmesi, birikim tutarlarının kişilerin emeklilik dönemlerindeki refah seviyelerinin düşmemesini sağlayacak seviyeye ulaşmasını sağlayacaktır" dedi.
Sistemin uygulandığı ülkelerde yapılan araştırmalarda, işverenin de çalışan adına katkı payı yatırması halinde çalışanların iş yerine bağlılığının arttığının da gözlemlendiğini anlatan Kalkavan, tüm bu hususlar dikkate alındığında otomatik katılımın hayata geçirilmesi için bireysel emeklilik sisteminin tüm paydaşlarının ortak çaba harcamalarının önemini vurguladı.