Başbakan Doğu'ya Yatırım Paketi'ni açıkladı
Başbakan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu ekonomisi için hazırlanan ekonomik paketi madde madde duyurdu
Başbakan Yıldırım, Diyarbakır'daki Cahit Sıtkı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı"nda konuştu.
Devletin 62 milyar lira yatırım yapacağını açıklayan Yıldırım, özel sektörün yatırımlarıyla birlikte bu rakamın 4 yılda 140 milyar lirayı geçeceğini bildirdi.
Batman'da 15 bin, Diyarbakır'da 33 bin, Malatya'da 25 bin seyirci kapasiteli stadyumlar yapılacağını bildiren Yıldırım, bu projeler için 214 milyon lira harcanacağını vurguladı.
'67 bin yeni konut yapılacak'
Başbakan Yıldırım, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerindeki 23 ilde toplam 67 bin konut ile 305 milyon lira harcamayla toplam bin 640 yatak kapasiteli 15 yeni hastane yapılacağını açıkladı.
Yıldırım, 11 ilde 51 yeni karakol inşa edileceğini, bu ve diğer güvenlik yatırımları için 690 milyon liralık bütçenin ayrıldığını ifade ederek, bununla birlikte belirlenen konteyner kent projelerinin de tamamlanacağını dile getirdi.
"Sosyal hizmet yatırımları için 393 milyon liralık bütçe"
Terörden zarar gören vatandaşlara her türlü sosyal desteğin verildiğini, verilmeye de devam edileceğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Terörden etkilenen vatandaşlarımızın yol, gıda, giyim, eğitim, kira, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bunun için 2016-2017 yıllarında kullanılmak üzere 202 milyon liralık bütçe ayırdık. Terörden etkilenen yörelerimizde korunmaya muhtaç çocuklara 6 bin aileye verdiğimiz yardım kapsamını 10 bine çıkartıyoruz. 13 yeni sosyal hizmet merkezi, 17 yeni aile destek merkezi yapıyoruz. Aile, sosyal destek görevlileri personelimizin sayılarını da artırıyoruz. Amacımız vatandaşlarımıza çok daha kaliteli, yeterli hizmeti getirmek. Bu nedenle 500 yeni aile destek görevlisinin atamasını yapacağız. Bu illerimizde kadınlarımıza yönelik 186 meslek edindirme ve girişimcilik merkezi açıyoruz. Bu merkezler için toplam 125 milyon liralık yatırım yapıyoruz. Sosyal hizmet yatırımları için toplamda 393 milyon liralık bütçe öngörüyoruz."
"Her yıl 8 ilin her birinde 10 fabrika kuracağız"
En fazla hoşuna giden kelimenin "yatırım" olduğunu ifade eden Yıldırım, "Çünkü yatırım üretim demektir, yatırım iş demektir, yatırım zenginlik ve kalkınma demektir, yatırım ekonomik ve sosyal anlamda vatandaşın daha güçlü hale gelmesi demektir. Teröre karşı en güzel cevap dur durak bilmeden yatırıma devam etmektir. Teröre karşı en güzel cevap, omuz omuza kardeşçe ay yıldızlı bayrağı dalgalandırmaktır. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizi büyük yatırımlarla buluşturuyoruz. 23 ilimizde cazibe merkezi oluşturuyoruz. Cazibe merkezlerimizi beş ana kümeye ayırdık." bilgisini verdi.
Söz konusu illerde girişimcilere yatırım alanının bedava verileceğini bildiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bu illere yatırım yapmak istiyorum' diyen herkese yapacağı işe göre yer verdiğimiz gibi aynı zamanda ihtiyacı olan fabrikayı da devlet yapıp, teslim edecek. Özel sektör sabit yatırım için para harcamayacak. Bu fabrikaları da sembolik bir rakamla uzun vadeli olarak onlara kiraya vereceğiz. Bu 23 il içerisinde her yıl 8 ilin her birinde 10 tane fabrika kuracağız. Bu da senede 80 fabrika demektir. Fabrika başına 200 ila 800 kişi arasında istihdam olacak. Bu da ortalama 40 bin istihdam anlamına geliyor. Buranın en büyük sorunu işsizlik. Neden işsizlik? Buraya yatırım yapmak isteyen yok mu, var. 'Buyur yap' diyoruz, 'terör var diyor'. Adam canından malından korkuyor gelmiyor. O halde en öncelikli işimiz terörü ortadan kaldırmak. Terörü ortadan kaldıramazsak bu projeler de gecikir. Gerçekleşmesi de maalesef daha sonraki yıllara kalır. Onun için acil konu terörden bölgenin temizlenmesidir."
"20-25 bin kişi çağrı merkezlerinde istihdam edilecek"
Bölgeye verecekleri bir diğer desteğinde de makine ve teçhizat alımlarına sıfır faizli kredi imkanı sunulması olduğunu bildiren Yıldırım, "Arsayı verdik, binayı yaptık, içine makine de koyacağız. Al makineyi kardeşim, faiz yok, parayı veriyoruz. Teminat desteğini de Kredi Garanti Fonundan karşılayacağız. Yeter ki yatırımcı gelsin bu illerimizde fabrikayı yapsın, üretim yapsın, buradaki insanların yüzünü güldürsün, iş versin, aş versin, bölge de zenginleşsin Türkiye de zenginleşsin, hedefimiz bu. Bu destekler, 2027 yılına kadar, yani işletme kredisi desteği 10 yıl boyunca devam edecek. Bir yıl ödemesiz, dört yıl vadeli ve sabit ana para ödemesi şeklinde olacak. Beş yıl, beş yıl... Üretim tesislerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya nakletmek isteyenlere de taşıma desteği veriyoruz, Kurumlar Vergisinden istisna getiriyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, bölge için bir başka istihdam alanının da çağrı merkezleri olduğunu belirterek, "Çağrı merkezleri maliyeti düşük iş alanlarıdır. Bu 23 ilimizde çağrı merkezlerinde istihdam edeceğimiz kapasite 20 ila 25 bin kişi civarında olacak. Anahtar teslimi binalar yapılacak. Özellikle gençlerimiz bu merkezlerde çok güzel ortamlarda iş bulacaklar, aş bulacaklar, geleceklerini planlayacaklar." dedi.
"Terör örgütüyle çözüm olmaz"
Terör örgütüne yönelik operasyonların devam edeceğini belirten Yıldırım, "Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu tehlike, ülkenin birliğinin beraberliğinin bozulması, Türkiye'nin bölünme gayretleridir. Asla ve asla buna pabuç bırakmayacağız. Operasyonlar, Türkiye'nin her karış toprağında 79 milyon vatan evladının her birinin gece gündüz, yaz kış gideceği, seyahat edeceği güvenlik şartları oluşuncaya kadar devam edecek. Çözüm mözüm yok. Çözüm millette, terör örgütüyle çözüm olmaz." diye konuştu.
"Türkiye'nin orada işi var"
"Kendimiz için ne istiyorsak, komşumuz için de aynısını istiyoruz." diyen Yıldırım, Fırat Kalkanı harekatının Türkiye'nin güvenliği için olduğu kadar Suriye'nin güvenliği ve toprak bütünlüğü için de önemli olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, "Türkiye'nin orada ne işi var?" gibi sözler duyduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin orada işi var. Çünkü Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre hududu var. Asıl, binlerce kilometreden, uzaktan gelenlerin Suriye'de ne işi var? Bize bu soruyu soranlar önce dönsün kendi durumlarına baksınlar. Siz, DAEŞ unsurları, PYD unsurları, YPG unsurları bir olacaksınız, topraklarımıza füze atacaksınız, Antep'e geleceksiniz, 29'u çocuk 54 vatandaşımızı katledeceksiniz, biz de böyle tepki vermeyeceğiz, size bakacağız öyle mi? Fırat Kalkanı ile oradayız. Çünkü sınırlarımızı korumak, vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, Suriye'nin toprak bütünlüğüne sahip çıkmak için oradayız. Ne zaman DAEŞ terör örgütü, PKK uzantısı YPG, PYD terör örgütü ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz. Aksi halde ülkemizin güvenliğini korumak, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamak bizim en önemli işlerimizden bir tanesi. Bunun için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir projeye, Suriye'nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek. Herkes bilsin ki komşumuz, kardeşimiz Suriye'deki Araplarla, Kürtlerle, Türkmenlerle, Süryanilerle, Şiilerle, Sünnilerle kardeşiz, hiçbir sorunumuz yok. Bizim Suriye'de verdiğimiz mücadele terörle, terörizmle ve teröristlerle olan mücadeledir."
"Terör örgütüne destek verenler yaptıklarının bedelini ödeyecekler"
Yıldırım konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Terörle mücadele devam ederken herkesi davet ettiğimiz zemin, hukuk zeminidir. Vatandaşa belediye hizmeti vermek üzere seçilen herkes hukuka uymak zorundadır. Halkın iradesini, devletin imkanlarını terör örgütlerine tahvil edenler mutlaka karşılığını görecekler. Burada, hukuka uygun görev yapan, terör örgütleriyle iş birliğine girmeyen belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, yerel yöneticilerin endişe etmesine hiç gerek yoktur. Onlarla ilgili hiçbir işlem yapılmayacaktır. Ama bütün imkanları, bulunduğu şehre altyapı hizmeti yapsın, üst yapı hizmeti yapsın diye gönderilen paraları terör örgütüne aktaran, terör örgütüne lojistik destek verenler bu yaptıklarının hesabını verecek, yağma yok."
"Bölgesel kalkınma farklarını asgariye düşürmek için buradayız"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun yüzünü güldürmek, kardeşliği perçinlemek, göz göze gelmek ve kucaklaşmak için Diyarbakır'a geldiğine işaret eden Yıldırım, "Türkiye'nin eşit vatandaşları olarak ülkemizin kaynaklarını adaletle, hakkaniyetle paylaşmak için buradayız. Bölgesel kalkınma farklarını asgariye düşürmek için buradayız. Yeniden şaha kalkmak için buradayız. Bir ve beraberiz. Yatırım için üretim için, iş ve emek için buradayız. Adalet ve barış için, refah ve huzur için demokrasi ve hukuk için buradayız." dedi.
Yakın zamana kadar devletle vatandaşlar arasında kendini gizleyen bir şebeke olduğuna dikkati çeken Başbakan Binali Yıldırım, "Hem devlete, hem millete pusu kuran karanlık bir el vardı. 15 Temmuz gecesi bu karanlık el, sizlerin eliyle sizin dirayetinizle kırıldı. 15 Temmuz'da Diyarbakır'ın demokrasiden yana verdiği destek için milletim adına, ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum. Ay yıldızlı bayrağını alan meydanlara indi. Diyarbakır tercihini Türkiye'nin geleceğinden yana yaptı. Teröre değil kardeşliğe selam durdu." değerlendirmesini yaptı.
'Terörle ilişkili14 bin öğretmen açığa alınacak'
Başbakan Binali Yıldırım, "Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Ancak bunların ne kadarının doğrudan terör örgütüyle ilişkili olduğu, ne kadarının olmadığı yapılacak incelemelerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bayramdan sonra okullar açılıyor, Milli Eğitim Bakanımız ile konuştuk, tedbir olarak üzerinde şüphe bulunan, gerekli tespitleri yapılan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders döneminde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz." dedi.