Başbakan, Diyarbakır’da heyecan yarattı 71 yatırımcı paketin yazılmasını bekliyor
“Yeni Kalkınma Hamlesi ve Diyarbakır” konulu konferans, Diyarbakır'da DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ve DÜNYA Gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt’un katılımı ile gerçekleşti.
Mahir SOLMAZ
DİYARBAKIR - Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı Doğu ve Güneydoğu Yatırım ve Destek Hamlesi yatırımcılardan ses buldu. 71 yatırımcı Diyarbakır ve Şanlıurfa illerini kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı’na başvuruda bulundu.
Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu çerçevesinde düzenlenen oturumda yeni kalkınma hamlesinin Diyarbakır’a etkileri değerlendirildi. Diyarbakır iş dünyası temsilcileri kamuoyunda ‘cazibe merkezleri’ olarak da bilinen yeni yatırım ve destek hamlesinin Başbakan tarafından açıklanmasından sonra bölgede bir ilgi ve heyecan oluştuğunu ancak bunun somut yatırımlara dönüşmesi için ilgili mevzuatın bir an önce ortaya konulması gerektiğini vurguladı. Türkiye ekonomisindeki yavaşlamaya ek olarak, bölgedeki güvenlik endişelerinin yarattığı sıkıntılara dikkat çeken Diyarbakır iş dünyası temsilcileri, mevcut yatırımların da desteklenmesini istedi. Diyarbakır iş dünyası temsilcileri, Başbakan Yıldırım’ın Diyarbakır Sur esnafına yönelik olarak bir süre önce açıkladığı 50 bin liralık faizsiz kredi desteğinin de bir an önce hak sahiplerine verilmesi ve bu uygulamanın Diyarbakır’ın tümünü kapsayacak şekilde genişletilmesi talebini de ısrarla dillendirdi.
Başvuruların yarıya yakını Diyarbakır dışından
Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu çerçevesinde düzenlenen Yeni Kalkınma Hamlesi ve Diyarbakır konulu konferansta bir sunum yapan Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Hasan Maral, Başbakan Binali Yıldırım’ın 4 Eylül tarihinde Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi paketini Diyarbakır’da açıklamasının ardından müracaatların arttığını belirtti. Dr. Maral, 71 yatırımcının Karacadağ Kalkınma Ajansına müracaat ederek yatırım ve destekler ile ilgili uzmanlardan değerlendirme aldıklarını söyledi.
Karacadağ Kalkınma Ajansı’na müracaat eden yatırımcılarla ilgili bilgi veren Dr. Hasan Maral, “Başbakan'ımızın Diyarbakır’da paketi açıklamasının ardından geçen yaklaşık iki ayda 71 yatırımcı ajansımızı bizzat ziyaret etti. Çeşitli sektörlerden yatırımcılar yatırım imkanları ve desteklerle ilgili bilgi alışverişinde bulundu. Bunlar arasında tekstil, makina ve ekipman imalatı, gıda ürünleri imalatı, mobilya, metal, bitkisel ve hayvansal ürünler imalatı sektörleri önde geliyor. İmalat sektörünün yanı sıra hizmet sektöründen de yoğun bir ilgi var” dedi. Müracaatta bulunan yatırımcıların profillerine ilişkin de bilgi veren Dr. Maral, “Ekim sonuna kadar geçen sürede bizzat müracaat eden bu 71 yatırımcının diyebilirim ki yarıya yakını il dışındadır” açıklamasında bulundu.
‘Destekler kapsamlı yerel sahip çıkmalı’
Konuşmasında, Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan paketinin kapsamı ve olası etkileri bakımından çok önemli olduğunu belirten DÜNYA Gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt, “Türkiye tarihi boyunca hiçbir zaman bu boyutta teşvikler uygulanmadı. Oldukça kapsamlı 6. Bölge teşvik programına ek olarak açıklanan cazibe merkezleri paketi getiriliyor. Siyasi iradenin niyeti iyi. Bu hamle için bütçeye özel olarak kaynak konuldu. Ancak başarı için kritik nokta, bunları takip edecek, geri bildirim alacak, eksik ve aksamaları düzeltecek mekanizmaların da eş zamanlı olarak kurulması ” dedi.
“Bu teşviklere bir mahalli kurumun sahip çıkması ve takip etmesi gerek” diyen Dr. Bozkurt, “Bu kurum, Diyarbakır’ın mevcut şartlarında hangi alanların avantajı vardır, bu alanları nasıl geliştirirsek Diyarbakır’a katkı yaparız sorusunun yanıtını bulmalı. Bu konuda Karacadağ Kalkınma Ajansı liderlik yapacaktır. Kalkınmanın çok temel bir kuralı var; elinizin menzili altındaki kaynaklardan hareket etmezseniz iyi sonuç alamazsınız. Sadece ‘devlet versin, biz de pay kapalım’ çözüme gitmeyen bir anlayış içerisinde olursak emeklere yazık olur” diye konuştu.
Atılması gereken 10 adım
Diyarbakır iş dünyası temsilcilerinin de sorunlarını dile getirdiği konferansta konuşulanları değerlendiren DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, yeni kalkınma hamlesinin Diyarbakır’da başarıya ulaşması için atılması gereken 10 öncelikli adım için tespitlerini şöyle paylaştı: “Diyarbakır’da yatırımların harekete geçmesi için öncelikle ‘cazibe merkezleri’ paketine ilişkin mevzuatın yazılarak yürürlüğe konulması gerekiyor. Bu konunun bürokratların önünde olduğu belirtiliyor. Mevzuatın ne zaman ortaya çıkacağı henüz bilinmiyor. İlan edilmedi. Bu süreç hızlanmalı ki, bölgedeki heyecan azalmasın. Bu bir.
İki; mevcut bölgesel teşvik paketi ile yeni açıklanan cazibe merkezleri paketinin birlikte nasıl işleyeceğinin netleştirilmesi gerekiyor. Her iki nokta da önemli çünkü belirsizlik yapılacak yatırımların da ötelenmesine neden oluyor.
Üç; bölgede mevcut yatırımların desteklenmesi gerekiyor. Bir süre önce yatırım ikliminin yumuşaması ile yapılan başta iplik olmak üzere imalat sanayiine dönük yatırımlar var. Yerel yatırımcıların yaptıkları yatırımlar da var. Ancak bunlar son dönemde piyasadaki sıkışma ve bölgenin güvenlik sorunu nedeniyle katmerlenen sıkıntılarla karşı karşıya. Güvenlik endişesi ve sorunlarının Diyarbakır’da iş yapmanın maliyetini yükselttiği açık. Bu sorunun hafifletilmesi yeni yatırımları da cesaretlendirir.
Dört; Diyarbakır’da bir ortak girişim grubunun hayata geçirilmesi ekonomik hayata canlılık getirir. Diyarbakır kökenli ama işlerini İstanbul, Ankara, İzmir gibi Türkiye’nin başka bölgelerinde büyütmüş iş insanlarının Diyarbakır’a riski paylaşarak yatırım yapması, yabancı yatırımcılar dahil başka yatırımcıları da harekete geçirebilir. Ayrıca bölgede kredi almak kolay değil. İstenen teminatlar Türkiye genelinin çok üstünde. İşlerini geliştirmiş Diyarbakırlı iş insanlarının Batı’daki gayrimenkulleri teminat için önemli bir kolaylık sağlayabilir.
Beş; Gıda İhtisas OSB’nin hızla hayata geçirilmesi… Dünya, hemen tüm uzmanların gıda sorunlarının yaşanacağını söylediği bir döneme yaklaşıyor. Tarımsal üretim çok önemli. Bu alanda zengin bir mirasa ve potansiyele sahip Diyarbakır, teknolojiyi de işin içine katarak gıda sanayiinde önemli bir hamle yapabilir. Bu çerçevede Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın yürüttüğü Gıda İhtisas OSB çalışması hızlandırılmalı.
Altı; Tekstilkent projesi hayata geçirilmeli. İstanbul ve çevresindeki hazır giyimciler başta olmak üzere bölgeye yatırım yapmak istediklerini açıklıyorlar. Yeni paket, daha önce hazır giyimcilerin özellikle talep ettikleri, mevcut makinelerini bölgeye taşımalarına imkan tanıyor. Dahası destekliyor. Tekstil ve konfeksiyon üreticilerinin bölgeye gelişini hızlandıracak altyapının hazırlanması kritik önemde.
Yedi; bir serbest bölgenin Diyarbakır’da kurulması ekonomik hayata önemli katkı sağlar. Serbest bölge sağlık odaklı olabilir. Diyarbakır, gerek tıp fakültesiyle, gerek beşeri sermayesiyle, gerekse bölgede ve yakın komşu ülkelerde duyulan ihtiyaca cevap verebilecek bir konumda olmasıyla bir sağlık serbest bölgesi kurulması halinde önemli bir başarıyı yakalama şansına sahip. Ayrıca, Diyarbakır’da gerek imalat gerekse hizmet düzeyinde sağlık alanına yapılan kimi yatırımlar, bu yönde adım atılması halinde potansiyellerin hızlıca gerçekleşebileceğine ilişkin somut kanıt oluşturuyor.
Sekiz; Diyarbakır’ın konumu ve komşu ülkelerle ilişki geliştirme potansiyeli ve kabiliyeti yüksek. Bunun bir lojistik merkezle taçlandırılması gerekiyor. Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın bu yöndeki çabaları takdirle karşılanmalı.
Dokuz; Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan ‘Cazibe Merkezleri Paketi’ çerçevesinde sağlanacak olan desteklerin Diyarbakır ve bazı iller için farklı kurgulanmasında fayda var. 23 ili ve 8 merkezi kapsayan Cazibe Merkezleri projesinde her il terörden aynı oranda etkilenmedi. Bir Adıyaman, Elazığ ya da Malatya ile Diyarbakır’a ya da Şırnak’a aynı teşviklerin verilmesi bir adaletsiz uygulamaya yol açabilir.
On; Diyarbakır kendisini İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin değişik yerlerinde çıkacağı road show’larla tanıtmalı. Hatta bu tanıtımı yurt dışına da taşımalı. Fırsat ve potansiyellerini iyi anlatabilmeli. Bombanın patladığı, pek çok şehit verdiğimiz, onlarca yaralının olduğu bir günde burada bunları konuşmak çok kolay değil, biliyoruz. Ancak öte yandan şahsen benim, Anadolu’da kendimi en rahat hissettiğim kentlerden biri Diyarbakır. Bu kentin yaşam kültürü, beşeri sermayesi yüksek. Ülkelerin değil, kentlerin yarışacağı bir dünyada Diyarbakır’ın bunu iyi anlatılması gerekiyor. Ekonomi, güvenlik kaygılarına kurban edilmemeli.”