Bahçıvan: Sanayide kârın yarısı faize gidiyor

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, sanayi sektöründe kârların yüzde 50'sinden fazlasının faize gittiğini ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında değerlendirmelerde bulundu.

Sıkıntılarla geçen ve birçok problemin yaşandığı 2016'dan sonra, 2017 için herkesin daha temkinli olduğunu ve gelişmeleri bekle-gör modunda karşıladığını anlatan Bahçıvan, ancak Türkiye ekonomisinin iyi bir dinamizm yakalayarak tahminlerin çok üzerinde büyüdüğünü söyledi.

Büyümeyi destekleyen unsurların başında Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) geldiğini vurgulayan Bahçıvan, KGF'nin reel kesimin de finans kesiminin de kazandığı, zorlu süreçleri başarı ve fırsata dönüştürebilecek bir model olduğunu ifade etti.

Bahçıvan, geçen yıl büyümeye en önemli desteğin sanayiden gelmesinin, kendileri adına büyük bir gurur olduğunu dile getirdi

"Ben bu yıl da Türkiye'nin, dünya koşullarında olağanüstü negatif bir gelişme olmadığı takdirde yüzde 4'lerin üzerinde bir büyümeyi rahatlıkla yakalayabileceğini düşünüyorum" diyen Bahcçıvan, "Nitekim İSO Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ocakta son 82 ayın en güçlü seviyesinde geldi. Bu da geçen yılın son çeyreğindeki ivmenin daha da olumlu yönde gittiğini gösteriyor. Baz etkisini de hesaba katarsak bu yılın ilk çeyreğinin güçlü bir büyümeyle kapatılacağını düşünüyorum. Çift haneli zor ama yüzde 5-6'nın üzerine çıkılabilir" şeklinde görüş bildirdi.

"Yarına yönelik en ufak bir panik görüntüsü yok"

Afrin operasyonunun ekonomiye yansımasına ilişkin Bahçıvan, "Bir taraftan her gün heyecanla izlediğimiz ve başarılı olacağına inandığımız mücadele var, diğer taraftan da çarklar dönüyor. Kimse yarına yönelik en ufak bir panik görüntüsü verip kendini kapamıyor" dedi.

KGF'nin geçici bir kurum olarak kalmaması, yaşayan bir müessese haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, bu kapsamda kendini ihtiyaçlara göre yenilemesi ve geliştirmesinin önemine işaret etti.

Bahçıvan, bundan sonraki süreçte KGF'nin hizmet etmesi gereken noktanın, niteliksel boyutlu girişim ve yatırımlar olduğunu belirterek, "KGF, Türkiye'nin yarınları için Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. havalimanı boyutunda vizyon projeleri diyebileceğimiz güçlü sanayi yatırımlarına destek verme noktasında bir aktör haline gelmesi gerek." dedi.

Yeni yatırımlara ihtiyaç sinyali

Erdal Bahçıvan, Türkiye'de birçok sektörde kapasite kullanım oranının yüzde 80'leri aştığına ve neredeyse limitlerine geldiğine dikkati çekerek, bunun yeni yatırım ihtiyacı olduğuna dair güçlü bir sinyal verdiğini söyledi.

Türkiye'nin gelecek yatırımlarını, yüksek teknoloji ve katma değer içeren, rekabet düzeyi fazla sektörlerde yoğunlaştırması gerektiğini belirten Bahçıvan, ancak bunun için ciddi kaynağa ihtiyaç duyulduğunu, bu noktada da finans ayağının mutlak suretle doğru planlanmasının önemli olduğunu dile getirdi.

"Bankacılık ve sanayi kaynağı ile büyük yatırımlar zor"

Bahçıvan, sadece bankacılık ve sanayi sektörlerinin kaynakları ile büyük vizyonlu yatırımların yapılmasının zor olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bunun için burada KGF gibi inovatif çözüm, metod ve formüller üretebilen yapılara ihtiyaç var. Türkiye'de bizi rekabet anlamında Batılı veya sanayi ülkelerinden ayıran en önemli negatif faktör finans. Bizim sanayi sektörü ne yazık ki binbir zahmetle, emekle kazandığı karların yüzde 50-60'ını faize veriyor. Böyle bir finansman pahalılığı ve maliyetinde siz ne kadar şevkle, gayretle sanayi işi yapsanız da cebinizdeki paranın yarısı kalmıyor. Kalan parayla da ne kadar yatırımı kendi öz kaynağınızla besleyebilirsiniz… Onun için finans tarafında çok güçlü bir model oluşturmadan yapılacak diğer teşviklerin tam anlamıyla istediğimiz boyutta heves ve enerji getireceğini düşünmüyorum."

"Kalkınma Bankası, asıl yapılması gereken ve geciken bir konu"

Erdal Bahçıvan, Kalkınma Bankası projesine yönelik, "Kalkınma Bankası'nı yeni baştan domine edip, hatta sıfırdan, güçlü bir şekilde KGF ile birlikte dizayn edebiliriz. Kabul edelim ki uzun vadeli projelerin, özel sektör bankaları eliyle götürülmesi bugün de kolay değil, yarın da çok kolay olmayacak. Burada kaynağı hazine tarafından desteklenen, projeye göre değişik modeller yürütebilen bir Kalkınma Bankası kaynaklı, KGF destekli bir finans inovasyonu 2018'den itibaren hedeflediğimiz ve olabileceğine inandığımız büyük sanayi projeleri ve atılımlarının önündeki en önemli motivasyon gücü olacaktır. İstediğimiz sonuçları almamız açısından finans teşvikini çok önemsiyorum" şeklinde konuştu.

"Yerli finansman milli bir politika haline getirilmeli"

Erdal Bahçıvan yatırımların teşvikinde yerli finansmanın önemine işaret ederek, yurt dışından uzun vadeli kaynak bulunabildiğini, ancak öne sürülen kriterlerle hareket alanının kısıtlandığını dile getirdi.

Bu nedenle savunma sanayisinde olduğu gibi yerli finansmanın milli bir politika haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, "Savunma sanayisi şu an görüyoruz, Allah'a çok şükür iftihar edilecek boyuta geldi. Kalkıp da yabancı finansman kaynağı ile bunu yapmamız mümkün değil. Yerli gücümüzü dönüştürebilecek, yerli sermaye ve finansmana ihtiyacımız var. Türkiye'nin dönüşmesi gereken de böyle bir sanayi modeli." dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir