Ayakkabıcı Rusya'ya vizelerin kalkmasını bekliyor
Türk ayakkabı sektörünün en önemli müşterisi olan Rusya ile bu ülkeye ait savaş uçağının düşürülmesi krizi sonrası gerileyen ihracatın eski seviyesine ulaşması hedefleniyor
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TAYSD) Başkanı Süleyman Gürsoy, ayakkabıda Türkiye'nin en önemli pazarları arasında yer alan Rusya ile uçak düşürme krizi sonrası gerileyen ticari ilişkilerin eski seviyesine ulaşması için çaba gösterdiklerini belirterek bu ülkenin uyguladığı vizelerin kalkmasını istediklerini söyledi.
Gürsoy, ayakkabıda ithalata getirilen ek vergiler sonrası özellikle suni deriden imal edilen ayakkabı üretiminde artış yaşandığını, yeni üretim tesisleri açıldığını belirterek bazı ayakkabı parçalarında yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Ayakkabı sektörünün düşük eğitim seviyesindeki iş gücünün istihdamı konusunda önemli payının bulunduğuna vurgulayan Gürsoy, ihracatta da bir kaç yıl aradan sonra tekrar artışın görüldüğüne işaret etti.
Dünya genelinde 50'yi aşkın ülkeye ürün gönderen sektörün son rakamlara göre yüzde 7'lik ihracat artışı yakaladığını, yılı 750 milyon dolarla kapatacaklarını aktaran Gürsoy, "İhracatı gelecek yıl 1 milyar dolar seviyesine çekmeyi hedefliyoruz. İthalat ise artık düşeceği kadar düştü. Markalardan başka ithalat yapan kalmadı. Özellikle bazı mağaza zincirlerinin dışarıdan getirdiği ürünleri artık yurt içinde ürettirmesi olumlu etki yarattı" dedi.
"Ayakkabıcı aradığını bulamadı"
İhracatta geleneksel olarak en büyük pazar olan Rusya'nın bu ülkeye ait uçağın düşürülmesi sonrası Almanya'nın ardından ikinciliğe gerilediğini, bu pazarda toparlanmaya çalıştıklarını dile getiren Gürsoy, ayakkabıcının kriz sonrası farklı pazarlara yönelmesine rağmen aradığını bulamadığını ifade etti.
"Rusya pazarının ölüsü bile Avrupa pazarına göre iyidir" diyen Gürsoy, şu değerlendirmede bulundu:
"Rus uçağının düşürülmesi sonrası müşteriler gelemedi. Vizesiz geçişin kalkmasıyla ihracatçı, Rusya'ya gitmekte sorun yaşamaya başladı. Krizin yaşandığı dönemde Rus tüketicilerin boykotu vardı. Bu dönem geride kaldı. Ürünleri Sırbistan, Letonya gibi ülkeler üzerinden göndermeye devam ediyoruz. 65 milyon dolara gerileyen ihracatı yeniden geçmişteki 160 milyon dolarlık seviyelerine çıkarmak istiyoruz. Bunun için vizelerin kalkmasını bekliyoruz. Rusya'nın bir çok bölgesine günübirlik ziyaretler yapabiliyorduk. Ayakkabıcı kriz öncesindeki gibi valizini alıp Rusya'ya gidebildiği günleri arıyor. Bu ülkede, otel fuarları ve butik fuarlarla yeniden etkin olmak istiyoruz."
"Birleşip marka alalım"
Türk ayakkabı sektörünün ihracat gücüne rağmen genelde fason üretim yaptığını, henüz dünya çapında bir markalarının bulunmadığını aktaran Gürsoy, bunun çözümünün de sektör kuruluşlarının bir araya gelmesinden geçtiğini kaydetti.
İtalya'da birçok ayakkabı markasının krizde olduğunu, bu markaların satın alınabilir durumda olduğuna işaret eden Gürsoy, "Bir kaç firma bir araya gelerek marka satın almalı. Bu konuda devletin de güzel teşvikleri var. Ancak sektörde ortak olma geleneği yok. 'Modelleri çalacaklar' diye meslektaşına selam dahi vermeyen bir yapı var. Ancak bu dönem artık bitti. Birlikte hareket edebilirsek varız tek başımıza yokuz" dedi.
Gürsoy, iç piyasada ise 24 aya varan vadelerin imalatçıyı zorladığına işaret etti.
Bazı sektörlerin vade farkını fiyata dahil edebildiğini ancak ayakkabıda bunun mümkün olmadığını kaydeden Gürsoy, "Ayakkabı üretimi yüzde 30-40 nakitle yapılır. Sayacıya, işçiye vadeli ödeme yapamazsınız. Yüzde 40 nakitle ödeme yapıp ürettiği ayakkabının parasını 24 ay vadeyle almaya kimin gücü yeter?" diye konuştu.