Amazon topraklarına seyahat...
Samsun'da doyacağınız dört şey var: Boş toprağı hiç göstermemeye yemin etmiş ağaç ve bitki örtüsünün bin bir yeşili, başı dalgalı Karadeniz'in mavisi, dört bir yanda “ben de varım” diyen tarih ve tabii ki Samsun pidesi...
NERMİN SAYIN
Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımı burada atıldı. Biz de gezimize İlkadım'daki Kurtuluş Yolu'ndan başlayalım mı? Kentin merkezi de olan ilçenin sahilinde 1919'un 19 Mayıs'ında Mustafa Kemal ve 18 arkadaşının attığı “ilkadım”ın anısına bir heykel yerleştirmesi var; Bandırma Vapuru'ndan çıkmışlar, Samsun eşrafından 4 bağımsızlık tutkunu da onları karşılıyor. Kurtuluş Yolu'ndaki bu yerleştirmenin hemen sağında ülkemizin düzenlenmiş en uzun sahil şeridinde, iyot koklaya koklaya yapılacak bir yürüyüş ya da bir koşu, sizi kendinizi zinde hissetirmek için yeter de artar bile... Yürüyüş çekmediyse canınız, o zaman heykellere paralel uzanan Yabancılar Çarşısı'nın neşesine kapılabilirsiniz. İçerde "neredeyse her şey" var.
Yabancılar Çarşı'nın önündeki yoldan devam edip kentin merkezine gelirseniz, bir zamanlar bölgenin en önemli gelir kaynağı olan tütünün işlendiği Reji Binası'nın restore edilerek alışveriş merkezine dönüştüğünü göreceksiniz. Buradaki kafelerden birinde kahve molası verdikten sonra, yolunuzu Kent Müzesi'ne düşürürseniz, Samsun'un geçmişinden bugüne geçtiği tarihi, kültürel, sanatsal, ekonomik, gastronomik tüm durakları, son derece keyifl i bir sergileyişle görebilir, öğrenebilirsiniz. Bu duraklar arasında tabii tütüncülük ve Reji de tekrar çıkacak karşınıza bu restore edilmiş eski konaklarda... Sanırım artık karnınız acıktı, o zaman I. Derece Sit Alanı olan, Amisos Tepesi'ne keyifli bir teleferik yolculuğu yapabilir ve buradaki mekânlarda Karadeniz'i seyrederek pidenizi ya da çökertme kebabınızı yiyebilirsiniz. 1995'teki bir yol genişletme çalışmasında bulunan mezar odalarını gezmeyi de unutmayın! Teleferiğe binip aşağı indiğinizdeyse yeni güzergâhınız Amazon Adası olmalı... Homeros'tan beri varlığı- yokluğu, nerede yaşadığı tartışılan Amazonların hikâyesinde geçen merkezlerden biri de Samsun Terme. Bundan hareketle, Savaş Tanrısı Ares'in kızları için, yukarıdaki fotoğrafta görebileceğiz dev bir heykelin ve simgeleri iki aslanın da yer aldığı temsili bir köy yapılmış. Köyde Amazonların yaşamlarından ilginç sahneler de canlandırılıyor. Keyifli!
Bin 600 çeşit ot yetişiyor!
Bu hafta rotamı Samsun'a çevirten 2. Ot Yemekleri Festivali'ydi. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı, Samsun Turizmciler Derneği, Samsun ve Çevresi Turizm Alanı Altyapı Hizmet Birliği'nin desteğiyle gerçekleştirilen festival, bu nefis doğada yetişen bin 600'ü aşkın otu tanıtmak; daha leziz ve daha sağlıklı sofralar kurmak için çok önemli. Seneye siz de mutlaka bu lezzetli festivalde olun!
Geçmişin özel binaları bugün de güzel!
Samsun Kent Müzesi, tipik iki Samsun konağına yayılmış durumda... Dikkatli bir göz, Samsun'da bir zamanlar egemen olan mimari anlayışın örneklerini kentte sıklıkla görebilir. Atatürk'ün kente geldiği zaman kaldığı Mıntıka Palas yani Gazi Müzesi, yukarıda gördüğünüz 1913-1914'te yapılan Belediye Binası, Merkez Bankası ve diğer bazı bankaların binalarıyla eski konsolosluklar, en güzelleri. Şehrin ortasındaki Saat Kulesi II. Abdülhamid döneminden, Büyük Camii; Selçuklular'dan, şu ara tadilatta olan Taş Han ise 17. yüzyıldan kalma. Ayrıca görebileceğiniz en dengeli Atatürk heykellerinden biri de şehrin Onur Anıtı.
Kızılırmak Deltası fotoğrafçıları bekliyor
Samsun'un yakın çevresine de uzanın mutlaka. Meselâ, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'ne... Burada, ülkemizde bulunan 420 kuş türünün 326'sı ya konaklıyor, ya barınıyor. Ama tabii bu her an tüm kuşların burada olduğu anlamına gelmiyor. Farklı dönemlerde göç edebiliyor ya da kalabiliyorlar deltada. Karadeniz'in tam karşı kıyısında, bu minvalde bir delta daha varmış ve yılda 20 milyonu geçiyormuş ziyaretçi sayısı. Bizdeyse rakam çok mütevazı. Bir anlamda delta, modern kaşifl eri ve fotoğraf tutkunlarını bekliyor; başta leylek olmak üzere (bir ağaçta 4-5 leylek yuvası var) tüm kuşları, vahşileşmiş yılkı atları, semenderleri, mandaları ve diğer sakinleriyle. Örneğin fotoğraftaki erguvani balıkçıl, şu aralar deltaya gidenlere “Hoş geldiniz” diyebilir!
Mübadillerin tanıklığı
Gördüğüm pek çok benzerinden daha iyi olan Samsun Kent Müzesi’nde mübadiller için ayrılan özel bir bölüm de var. Giysilerinden sandıklarına, türkülerinden ev eşyalarına civarda pek çok köyü bulunan mübadillere saygı duruşu niteliğinde bu bölüm... Hoş olan başka bir şey de, yöre halkının evlerinde bulunan, belki dedelerinden, ninelerinden kalma pek çok şeyi müzeye bağışlamış, bir anlamda buraya sahip çıkmış olması. Sararmış bir gelinlik, bir piyano ve diğerlerini...
Karadeniz’in “doğduğu” köy!
Samsun'da yolunuz mutlaka Tekkeköy'e de düşsün! Burası Karadeniz Bölgesi'ndeki bilinen en eski yerleşim yeri. Çevredeki kayalarda pek çok mağara var. 1941’de burada yapılan kazıda Yontma Taş’a kadar uzanan buluntular ele geçirilmiş. Burada minik bir müze ve çevreyi gezenlerin ilgisini çeken; ilk insanların yaşamından görüntüleri temsil eden heykeller var. Rum evleri de Tekkeköy'ün güzelliğine güzellik katıyor.