Altın madenlerinin kaderini fiyatların seyri belirleyecek
Altın fiyatlarının 2013 boyunca genelde düşüş trendi göstermesi nedeniyle Avustralya, ABD’de bazı madenler kapandı. Altın Madencileri Derneği Başkanı Akdur, "Türkiye için de kapanma söz konusu olabilir" dedi.
Yıldız TAŞDELEN ERLİ
Altın fiyatlarındaki düşüş, bazı ülkelerde maden kapattırdı. Maliyetleri karşılamaması nedeniyle Avustralya, Güney Afrika ve ABD’de bazı madenlerin kapanmasının ardından, fiyatların daha da gerilemesinin yakın gelecekte Türkiye’de de bazı projelerin askıya alınmasına ya da madenlerin kapanmasına neden olabileceği bildirildi.
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin dünya altın ticaretinde önemli bir oyuncu olduğunu belirterek, İstanbul Altın Borsası’nın faaliyete geçtiği 1985’den 2012 sonuna kadar 2 bin 692 ton altın ithal edildiğini ve 2012 fiyatları ile yaklaşık 140 milyar dolar ödendiğini bildirdi. Akdur, son 18 yılın altın ithalat rakamlarının, Türkiye’nin yıllık altın ithalatının ortalama 150 ton olduğunu gösterdiğini, bunun geçen yılın fiyatları ile 8 milyar dolar olduğunu, ifade etti. İthalatın bu seviyede devam etmesi halinde bu yıl altın ithalatının 300 tona yaklaşacağını ifade eden Akdur, bugünkü fiyatlarla yaklaşık 12 milyar dolar seviyesinde bir ithalat faturasının söz konusu olacağını kaydetti.
Akdur, Türkiye’de halen 8 altın madeninin faaliyette olduğunu, bunlardan 2’sinin İzmir’de, diğerlerinin ise Uşak, Erzincan, Gümüşhane, Eskişehir, Niğde ve Manisa’da bulunduğunu hatırlattı. Son 27 yıldır altın madeni aramalarına 700 milyon dolar, tesis yatırımlarına 1.8 milyar dolar olmak üzere toplam 2.5 milyar dolar yatırım yapıldığını anlatan Akdur, "Son 27 yıldaki çalışmalarımızdan elde edilen verilere göre, ülkemizde 350 adet altın amaçlı maden arama ruhsatından sadece bir tanesi ekonomik olarak işletilebilecek bir altın madenine dönüşmüştür" dedi.
Aramaya ayrılan kaynaklar yetersiz
Türkiye’nin madencilikte en zayıf halkasının, maden aramacılığına ayrılan kaynağın yetersizliği olduğunu vurgulayan Akdur, Türkiye’nin 75 yılda gerçekleştirdiği maden arama sondajını Kanada’nın bir, Avustralya’nın ise 3 yılda yaptığını anlattı. Geçen yıl dünyada demir dışı metal madenleri aramacılığına 21.5 milyar dolar risk sermayesi, Türkiye’de ise metal madenleri aramacılığına yaklaşık 100 milyon dolar harcandığını söyledi. Akdur, altın ithalatı ticaretinin kesilmesini istemeyen çevrelerin, "altın siyanürle aranıyor", "çevre kirliliği yaratılıyor" şeklindeki haberlerle kamuoyunu yanıltıp, Türkiye’de altın üretimini engellemeye çalıştığını iddia etti.
Dünyada yaklaşık 630 altın madeni bulunduğunu, en fazla altın madeninin de Çin başta olmak üzere Avustralya, ABD, Güney Afrika, Kanada, Rusya ve Peru’da olduğunu bildiren Akdur, Türkiye’nin ilk 50’lerde yer aldığını söyledi.
Uluslararası piyasalarda altın fiyatlarının düşmesine bağlı olarak Güney Afrika başta olmak üzere Avustrayla ve ABD’de bazı altın madenlerinin kapandığını belirten Akdur, şunları kaydetti: "Fiyatlar biraz daha düşerse kapanan madenlerin sayısı artar. Fiyatlar tekrar yükselirse bazı madenler açılabilir. Ama bir madeni açmak kolay olmuyor. 1 ons altının toplam şirket maliyetinin dünya ortalaması 950-1.200 dolar seviyesinde. Bu fiyatlar nedeniyle derinde çalışan madenler, ekonomik olmadığı için faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Fiyatlar biraz daha gerilerse bu durum, yakın gelecekte Türkiye’de de birçok projenin askıya alınmasına neden olabilir, çalışan madenler kapanabilir. Çünkü yatırımların fizibiliteleri öngörülen belli fiyatlara göre yapılmakta ve bu fiyatlar önemli ölçüde gerilerse yatırım yapılamaz hale gelmektedir. Daha açık bir ifadeyle; göreceli olarak yüksek fiyatlarda 1 ton kayada (cevherde) 1 gram altının olması ekonomik iken, fiyatlar düştüğünde 2 gram altının olması gerekiyor. Aksi takdirde yatırım ve üretim ekonomik olmuyor."
Geçen yıldan beri dünyada metal madenciliğinde aramalara kaynak oluşturan fonlarda yüzde 50’ lere varan azalma olduğunu belirten Akdur, ülkelerin, dünyada maden yatırımlarına harcanan yıllık yaklaşık 30-40 milyar dolarlık yatırım sermayesinden kendi ülkelerine daha fazla pay çekme yarışı içinde bulunduğunu kaydetti.
Akdur, "Ülkemizde 1.5 yıldan beri maden aranmasına ve yeni madenlerin açılmasına ilişkin izinlerin alınmasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Temennimiz, bu durumun en kısa sürede bir çözüme kavuşturularak kaybedilen zamanın ve kaynakların telafi edilmesidir" diye konuştu.
Altın üretimi bu yıl 33 tona ulaşır
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, 2000 yılında sıfır olan altın üretiminin geçen yıl 29.5 tona ulaştığını ve her geçen yıl arttığını belirterek, rakamın bu yıl 33 tona ulaşmasının beklendiğini bildirdi. Akdur, üretilen her 5 külçeden birinin vergiler yoluyla devlete verildiğini belirterek, altın madencilerinin 2010’da 3.4 ton altına eşdeğer 202 milyon TL, 2011’de 5 ton altına eşdeğer 424 milyon TL ve geçen yıl 5.6 ton altına eşdeğer 551 milyon TL vergi ödediğini söyledi.
Cumhuriyet altını bayram öncesine göre 30 lira yükselişte
Kurban Bayramı öncesi ons’u 1.285-1.300 civarında seyreden altının gramı da 81.5 TL’den, arife günü de 82.4 TL’den alıcı bulmuştu. ABD borç tavanı sorununun ötelenmesiyle altının ons’u önce 1.254 dolara gerilerken, sonra 1.270 dolara çıktı. ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam verileriyle yükselişe geçen altın, önceki gün 1.345 dolara ulaştı. Söz konusu yükselişte, ay sonu olması dolayısıyla açığa satış yapılan altın pozisyonlarının kapatılmasının da etkili olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, altın fiyatlarının bir miktar daha yükselebileceğini, 1.350-1.355 aralığında direnci olduğunu belirtirken, büyük fonların da altın satın alması nedeniyle bu dönemde yükselişlerin daha sınırlı, düşüşlerin ise daha set olduğunu vurguluyor.