Altın ithalatı kotası: Prof. Dr. Hakan Kara 'adaletsizlik yarattı' dedi, çağrı yaptı
Altın ithalatına yönelik kota şubat ayında gevşetilecek. Açıklama Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten geldi. Kota 12 tondan 14 tona çıkarılıyor. Peki cari açığı azaltmak amacıyla altına uygulanan ithalat kotası süreç içerisinde nasıl bir etki sağladı? Deneyimli iktisatçı Prof. Dr. Hakan Kara, kısıtlamaların altın kaynaklı döviz çıkışını durduramadığı gibi adaletsizlik yarattığını ifade etti. Prof. Dr. Kara kotanın kritik ekonomik verilerin okunmasını da güçleştirdiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığı azaltmak için altın ithalatına getirilen 7 Ağustos 2023'te getirilen kotanın şubat ayında gevşetileceğini duyurdu.
Mehmet Şimşek, Dünya Gazetesi Genel Haber Koordinatörü Recep Erçin’e yaptığı açıklamada, “2024 yılında işlenmemiş altın ithalatının miktar bazında bir önceki yıla göre yüzde 53,5 oranında azaldığını, ABD doları olarak da 30 milyar seviyesinden 17 milyar seviyesine gerilediğini” söyledi.
Mehmet Şimşek “Kota uygulamasının ithalat tutarlarına ve dolayısıyla cari açığın azaltılmasına yönelik olumlu sonuçları ile sektördeki gelişmelerin değerlendirilmesi sonucunda; şubat ayından itibaren geçerli olmak üzere aylık toplam kota miktarının 2 ton artırılarak 14 tona çıkarılması uygun bulunmuştur” ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek'in duyurduğu ek 2 ton altının bir tonu ihracatçılara, bir tonu ise aracı kuruluşlara tahsis edilecek.
'Altın kotası adaletsizlik yarattı'
Peki 17 aydır altın ithalatına uygulanan kotanın nasıl bir etkisi oldu?
Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, altın ithalatına kota uygulamasının kaçak altın ithalatını ve mücevher ithalatını artırdığını ifade etti.
Kısıtlamanın altın alımından kaynaklanan döviz çıkışını pek durduramadığını anlatan Prof. Dr. Kara, ayrıca belli kesime verilen avantajların ve arbitraj imkânlarının aracılara para kazandırıp adaletsizlik yarattığını ifade etti.
Ekonomik verileri etkiliyor
Hakan Kara altın ithalatı kotasının ekonomiye dair kritik verilerin okunmasını güçleştirdiğini savunarak şu üç alana dikkat çekti:
1) Mücevher ithalatı tüketim malı olarak sınıflandırıldığından, tüketim malı ithalatı gerçekte olduğundan yüksek görünüyor.
2) Mücevher talebi nedeniyle yurtiçi ciro ve kredi kartı harcamaları olduğundan yüksek görünüyor.
3) Ödemeler dengesinde net hata noksan kaleminde ciddi çıkışa neden olarak verilerin sağlığını bozuyor.
Altın ithalatına kota uygulaması kaçak altın ithalatını (bkz. net hata noksan) ve mücevher ithalatını artırdı; dolayısıyla bu kısıtlar altın alımından kaynaklanan döviz çıkışını pek durduramadığı gibi belli bir kesime verilen avantajlar ve arbitraj imkanları nedeniyle aracılara… pic.twitter.com/YfRyEf30e5
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) January 14, 2025
Hakan Kara'dan çağrı
Eski Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başekonomisti Hakan Kara, tüm bunların faiz indirimi iletişimini zorlaştırdığını, ekonomi yönetiminin ‘dengelenme’ hikâyesini bulandırarak güven kazanımını geciktirdiğini söyledi.
Prof. Dr. Hakan Kara, “Sonuç olarak, altın ithalatına kota uygulaması ithalat talebini (kaçak altın + mücevher ithalatı nedeniyle) pek değiştirmediği gibi, bir dizi verimsiz sonuçlara yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Deneyimli iktisatçı yukarıda anılan gerekçelerle altın ithalatında kota uygulamasının sonlandırılması veya kapsamlı şekilde gözden geçirilmesinin faydalı olacağını bildirdi.