80 ülke Boğaziçi Zirvesi'nde buluştu
33 panelin yapılacağı ve 197 konuşmacının yer alacağı Boğaziçi Zirvesi'ne 2 binden fazla katılımcı bekleniyor. Zirvenin ana teması 'Barışın Sürdürülebilmesi ve Herkes İçin Kalkınma' olarak belirlendi.
Bu yıl 9'uncusu düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, 80 ülkeden siyasetçi, fikir önderi ve iş insanlarının katılımı ile İstanbul'da başladı. Toplam 33 panelin yapılacağı ve 197 konuşmacının yer alacağı zirveye 2 binden fazla kişi katılacak.
Ana teması 'Barışın Sürdürülebilmesi ve Herkes İçin Kalkınma' olarak belirlenen zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil, eski ekonomilerde toprak ve sermaye kalkınmanın lokomotifi iken, yeni ekonomilerde onların yerini fikirlerin aldığını belirterek, kalkınma hedeflerine ancak yeni fikirlerle ulaşılabileceğini söyledi.
9'uncu Boğaziçi Zirvesi'nin açılış konuşmalarından birini yapan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, zirvenin temasını oluşturan barış ve kalkınmanın dünyamız için yaşamsal öneme sahip iki temel ihtiyaç olduğunu söyledi. Dünyanın 40’tan fazla bölgesinde savaş koşulları olduğunu ve sıcak çatışmalardan etkilenen insan sayısının son 10 yılda 2 kat arttığını belirten Akıncı, "Birleşmiş Milletler'in bu ayın başında yayınladığı rapora göre dünya nüfusunun yarısı günde 2 doların altında bir parayla geçinmeye çalışıyor. Yoksulluk, açlık, hastalık ve eğitimsizliğe yol açıyor. Bütün bunlar dünya ölçeğinde barışa uğraş vermenin ne kadar değerli olduğunun kanıtıdır. Savaşlar tüm insanlara zarar verir, barış koşulları ise kalkınmanın en önemli ivme kaynaklarından biridir. Barış ortamı yoksa sürdürülebilir kalkınma yoktur. Öte yandan sürdürülebilir kalkınma yoksa barış ortamı her zaman tehdit altındadır." dedi.
Kıbrıs'ta tarihi sorumluluk
Son dönemde Kıbrıs adasındaki hidrokarbon yatakları ile ilgili tartışmalara da değinen Akıncı, hem Kıbrıs hem de bölge ölçeğinde barış kalkınma ilişkisini test etmek için çok önemli bir fırsat bulunduğuna dikkat çekti. Akıncı, şöyle devam etti: "Kaynakların birlikte değerlendirilmesini öngören bir vizyon sayesinde herkesin kazançlı çıkacağı ve kimsenin kaybetmeyeceği bir ekonomik iş birliği ortamı yaratılabilir. Bu ekonomik ortaklık bölgenin huzura kavuşmasının anahtarına dönüşebilir. Bugün iki toplum tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya. İki topluma ait olan doğal kaynakların yine bu iki toplumun refahını artıracak şekilde değerlendirilmesi şart. Güney Kıbrıs yönetimi ortak payları tek başına sahiplenme anlayışını terk etmelidir. Adanın zenginliklerini, projeleri hiçe sayarak sadece kendi hanesine yazma girişimi tarihsel sorumlulukla bağdaşmaz. Yapılması gereken gerginlik politikası yerine iş birliği yaklaşımıdır. Kıbrıs’ın çevresinde varlığına inanılan zengin doğal gazın diğer kaynaklarla da birleştirerek Türkiye ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması istikrar ve kalkınma yolunda önemli bir adımdır ve bu gelişmeler herkese ekonomik fayda sağlayacak. Bundan da önemlisi kalıcı bir barış ve iş birliği ortamı yaratılacak olmasıdır."
1.7 milyar dolarlık anlaşma yapıldı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, TİM ev sahipliğinde gerçekleşen Boğaziçi Zirvesi'nin kültürleri buluşturan, iş hayatına ve uluslararası ticarete her yıl yeni bir vizyon kazandıran çok önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. "Zirve boyunca birbirimizi daha yakında tanıyarak küresel kalkınma hedefini, uluslararası son gelişmeleri ele alacağız." diyen Gülle, şöyle devam etti: "Küresel ticaretin artması sebebiyle birbirimize kulak vereceğiz ve fikirler paylaşacağız. Türkiye 2000’li yıllarında başından beri çok ciddi bir değişim yaşadı. Artık büyümede, üretimde, ihracatta dünya markasıyız. 250’den fazla ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yıl sonunda 170 milyar dolarlık ihracat hedefimizi gerçekleştireceğiz. 2003’den günümüze kadar 200 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımcı girişi oldu. Bu başarıda Boğaziçi Zirvesi gibi toplantıların da katkılarının olduğu yadsınamaz. Zirve kapsamında 8 yılda en az 1.7 milyar dolarlık anlaşma imzalandığını biliyoruz. Bu rakamlar bir araya geldiği zaman ne denli faydalı işler yapabileceğimizi de görüyoruz.”
"Fikirde ve harekette birlikte olma zamanı"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da açılış konuşmasında dünyada ticaretin önemine dikkat çekerek, nüfus ve eğitimin artması ile teknolojinin gelişiminin tüm dünya genelinde ticaret hacminin de artmasını sağladığını söyledi. Olpak, şöyle konuştu: "19. yüzyılı imparatorluklar, 20. yüzyılı ideolojiler,21. yüzyılı ise küreselleşme çağı olarak kabul ediyoruz. Zamanın böylece hızlı aktığı süreç içerisinde tarih boyunca insanların birbirini anlamaya en yakın olduğu süreçteyiz. Ama geldiğimiz yerde bu anlayışı yeterince oluşturamadığımızı görüyoruz. Geçen seneki zirvede 'değişimin merkezine insanı almalıyız' demiştim, bu görüşümü tekrar ifade etmek istiyorum. Farklılıklara saygı duyarak ve özgür renklerimizi koruyarak ortak bir dil, kalkınma anlayış geliştirmek bir ütopya değil, ihtiyacımız. Dünyanın bir ucunda olup bitenler artık çok yakınımızda duruyor. Artık fikirde ve harekette daha fazla birlikte olma zamanı.”
"Yeni ekonomide fikirler önemli"
Boğaziçi Zirvesi'nin düzenleyen Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil, 9 yıl önce yola işbirliği ve fikir alışverişinin gücüne olan inançları ile çıktıklarını söyledi. Çıktıkları yolun ve değerlerin ne kadar doğru olduğunu bu yıl ekonomi alanında Nobel ödülü almış Paul Romer'in de desteklediğini ifade eden Özgencil, "Eski ekonomide toprak ve sermaye kalkınmanın lokomotifi iken yeni ekonomide kalkınmanın lokomotifi fikirler. Bu ekosistemde fikirler ne kadar özgür olur ve gelişme fırsatı verilirse, o fikirler Ar-Ge ve inovasyon olarak hayata geçerse ancak o zaman kalkınmaya ulaşılır. Üç gün boyunca dünyayı ve üzerindeki tüm canlıları farklı perspektiflerden ele alacak paneller gerçekleştireceğiz. Devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından sayısız değerli ismin kuracağı bu tavsiyeli diyaloglar; umarım uyum, ahlak ve barış ortamı için sonsuz bir yapıya dönüşür." dedi.