25 bin iş görüşmesiyle ‘ticaret köprüsü’ kurulacak

Sercan AKINCI

İSTANBUL - Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı işbirliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteğiyle 25-26 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek “Türkiye - Dünya Ticaret Köprüsü 2013” programında 22 dilde 900 tercüman aracılığıyla 25 bin iş görüşmesi yapılacak. 144 farklı ülkeden bin 100 firmadan bin 300 civarında iş insanının beklendiği programda bu yılki ağırlıklı sektörleri “Gıda, Tarım, Hızlı Tüketim Mamulleri ve İlgili Makineler” oluşturuyor. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, 2006-2009 arasında “Dış Ticaret Köprüsü” adıyla başlayan programların o yıllarda Afrika, Avrasya, Asya- Pasifik, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’ya yönelik olarak sektör farkı gözetmeksizin düzenlendiğini ifade etti. Meral, 2009’dan itibaren “Dünya Ticaret Köprüsü” olarak düzenlenen programların bütün dünyayı kapsayacak şekilde genişletildiğini kaydederek, “Şimdiye kadar, 11’i bölgesel, 6’sı dünya çapında ve biri BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı kapsamında olmak üzere 18 ticaret köprüsü programı gerçekleştirdik. Bu yıl dünya ile 19’uncu kez ülkemizin ekonomisine büyük katkı sunan ticaret köprüsünü kurmuş olacağız” dedi.

Güney Sudan ilk kez geliyor

Seyşeller, Svaziland, Komorlar, Namibya, Botsvana gibi ülkeler, Türkiye ile ticari açıdan ilk defa geçmiş TUSKON’un düzenlediği “Ticaret Köprüsü” programları yoluyla Türkiye’ye geldi. Bu sene ise Güney Sudan yine ticaret köprüsü programıyla ilk kez Türkiye’ye gelecek. Programa katılan yabancı iş adamları herhangi bir teşvik olmadan katılıyorlar. Yabancı katılımcılar kendi otel ve uçak masraflarını karşılıyor. Programda 25 bin ikili iş görüşmesi yapılması tahmin ediliyor. İkili iş görüşmelerinde iletişim problemlerini çözmek amacıyla 22 farklı dilde 900 tercüman görevlendirildi. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, “Türkiye - Dünya Ticaret Köprüsü 2013” programına katılacak olan yabancı firmaların Türkiye’ye mal alımı için geleceklerinin altını çizdi. TUSKON’un Afrika kıtasındaki ülkelere yönelik yoğun ticari faaliyetlere öncülük ettiği yönündeki kanaatin doğruluğunu rakamlarla anlatan Meral, “Afrika ülkelerine 11 milyar dolar ihracatımız var. 2005 yılında bu kıtaya ihracat 3.5 milyar dolardı. Ticaret Köprüleri’nin bu gelişimde büyük katkısı oldu. Ancak şunu vurgulamak gerekir ki devletimizin uyguladığı politikalarla, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve hükümet temsilcilerinin bu ülkelere gitmeleri; THY’nin seferlerinin Afrika kıtasına artması bu büyük hareketin gelişmesini sağladı” dedi.

Firmalar Afrika’ya hat oluşturuyor

Afrika ülkelerindeki kar marjının Avrupa’ya göre daha yüksek olduğunu söyleyen Meral, ancak bu ülkelerde riskleri iyi hesaplamak gerektiğini belirtti. Afrikalıların kadın ve çocuk giyimine yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Meral, “Türk mallarını çok kaliteli buluyorlar. Afrikalı kadınlar, Türk kadınının iki üç katı kadar kozmetik ürünü kullanıyor” diye konuştu. Afrika’da lojistik sıkıntıların çözümü halinde ihracatın iki katına ulaşabileceğini ifade eden Meral, şöyle devam etti: 

“Afrika’da az sayıda liman olduğu için gemiler çok uzun süre bekliyor. Angola’nın petrol geliri 70 milyar dolar. Fakat biz bu ülkeye lojistik sıkıntısı yaşadığımız için yeterince mal satamıyoruz. Üyelerimizin içerisinde lojistik işi yapanlara Afrika’ya direkt ulaşım yapmaları için önerilerde bulunuyoruz. Üyelerimiz arasında ki bazı lojistik firmaları Afrika hatlarını oluşturmaya başladı. Biraz daha zamana ihtiyaçları var.”

Avrupa’daki ekonomik sıkıntılar katılımı düşürdü

Programa katılımcı ülkelerin oransal dağılımına bakıldığında Avrupa’daki ekonomik sıkıntıların ve Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerin etkisi görülüyor. Programa 2006 yılında Avrupa’dan katılım oranı yüzde 13’ken, bu yıl katılım oranı yüzde 9.5’e düşecek. Yine 2006 yılında Ortadoğulu firmaların 2006’da katılım oranı yüzde 3 iken, bu sene bu oran yüzde 1.9’a gerileyecek. Diğer bölgelerden programa katılım oranları şöyle: “Afrika yüzde 44.4’ten yüzde 57’ye, Asya Pasifik yüzde 16’dan yüzde 17’ye, Avrasya yüzde 20’den yüzde 23’e, K. Amerika yüzde 1’den 1.4’e, L. Amerika yüzde 3.3’ten yüzde 4.2’ye çıktı.”