2025’e kadar tek haneli enflasyonu unutun!
Seçimlere yönelik senaryo açıklayan bankalar kervanına ABD’li banka Citibank da katıldı. Senaryolara ilişkin görüştüğümüz ekonomistler tüm bu senaryolarda enflasyonun gözden kaçırıldığını ve seçimi kimin kazandığından bağımsız olarak en iyi ihtimalde bile 2025’e kadar tek haneli enflasyonun mümkün olmadığını söylüyor.
Birol BOZKURT
Uluslararası finans kuruluşlarının 14 Mayıs’taki seçimlere yönelik senaryoları gelmeye devam ediyor. Ekonomistlerle yaptığımız görüşmelerde seçimlere yönelik hep dolar/TL kuru ve faizin ön plana çıkarıldığını ancak enflasyonun görmezden gelindiğine dikkat çekiyor. Dolar/TL’nin seçimi hangi taraf kazanırsa kazansın yükseleceğini öngördüklerini söyleyen ekonomistler, faizlerde ise mevcut iktidarın devam etmesi durumunda bir değişiklik beklemiyor.
Seçimi muhalefetin kazanması durumunda ise çok sert bir faiz artırımı beklemediklerini belirten görüşüne başvurduğumuz bir ekonomist, “Sert bir faiz artırımı olmasa da belli bir oranda faiz artırımı yapılacaktır. Çok sert faiz artırımı Türkiye’yi durgunluğa sürükleyebilir. Buna yol açacak bir adım atılacağını sanmıyoruz” diye konuştu.
Enflasyon gözden kaçırılmamalı
“Dolar/TL’de yaşanacak yükselişin enflasyonu da beraberinde getireceği gözden kaçırılmamalı” diyen bir başka ekonomist ise, “Enflasyona yönelik yaptığımız hiçbir senaryoda 2025 yılına kadar tek haneye düşmüyor. Türk Lirası’nda ciddi bir düzeltme beklentimiz var.
Kur ile ilgili tahmin yapmak zor olsa da şuanda kamu eliyle doların baskılandığını biliyoruz. Hatırlarsanız Türkiye ekonomi modeline geçişte değersiz TL ile ihracatın artırılması hedefleniyordu. Ancak bir süre sonra TL’nin baskılanması kuru gerçek değerinden uzaklaştırmaya başladı. TL’nin değer kaybetmesiyle birlikte de enflasyonun yukarı yönlü gideceğini söyleyebiliriz. Kur ve faizin dengeye kavuşması bir buçuk yıl sürebilir sonrasında enflasyonda düşüşü görebiliriz” dedi.
Faiz seçim sonrası silah olarak kullanılmayacak
Görüştüğümüz bir ekonomist de şöyle devam etti: “Faizi iki tarafın da silah olarak kullanacağını zannetmiyorum. Mevcut düzenin devamı halinde dolar/TL’de değer kaybının zamana yayılmasını bekleyebiliriz. Ana senaryomuz önce yavaş sonra daha hızlı değer kaybı bekleyebiliriz.
Muhalefetin kazanması durumunda ise kur ilk tepki olarak bir miktar düşse de nihayetinde TL’nin aşırı değerli kaldığı bir ortamda yeni iktidarın da doların artışına izin vermek durumunda kalacağını düşünüyorum. Burada daha hızlı bir artış senaryosu görebiliriz. Kur ve faiz dengeye kavuştuğu zaman yabancı yatırımcıların da Türkiye’ye yatırım yapmaya başlayacağını düşünüyorum.” Türkiye’deki seçimlere yönelik senaryolar açıklayan bankalara Citigroup da katıldı.
Banka Türkiye’de seçim sonrasında faiz ve kurların nasıl bir gelişim izleyebileceğini değerlendirdiği bir rapor yayınladı. Bankanın ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar’ın hazırladığı notta seçim sonrasında faiz ve kura yönelik beklentiler ele alındı.
Raporda, 14 Mayıs seçimleri sonrasında Türkiye’nin olası görünümünün gelişmekte olan piyasa yatırımcılarının ciddi ilgisini çektiğini belirten Citi Bank, seçimden sonra oluşacak ekonomi ekibinin bileşimi, ekonomi yönetimi gibi konular ile ikinci tura gerek olup olmayacağı konularında büyük belirsizlik olduğunu vurguladı. Faiz için yüzde 40 tahmini Citi ekonomistleri, Türkiye’de politika faizini yaklaşık yüzde 40’a ya da daha yüksek bir seviyeye çıkaracak daha güçlü bir ayarlamanın daha ihtiyatlı bir hareket tarzı olabileceğini ifade etti.
Para biriminin aşırı değerli olup olmadığı konusunun mayıstaki seçimlerin ardından Türk lirasının olası seyrine ilişkin tartışmalarda çok fazla öne çıktığını belirten ekonomistler finansal piyasalara ilişkin mevcut düzenleyici tedbirlerin kademeli olarak gevşetilmesi durumunda bir düzeltmenin muhtemel olduğunu kabul ettiklerini kaydetti.
“45-50 milyar dolarlık portföy girişi olabilir”
Citi ekonomistleri, ampirik bulgularına ve eski TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın TCMB’deki görev süresi boyunca politika eylemlerine verilen piyasa tepkisine dayanarak, Türkiye’nin risk priminin 250 baz puan düştüğü bir senaryoyu ele aldıklarında küresel durumun sabit tutulması durumunda 12 ay içinde Türkiye’ye 45-50 milyar dolarlık portföy girişi olabileceğini belirtti.
Küresel enflasyon, kur, faiz ilişkisi bankaların seçim sonrası dolar/tl tahminleri
HSBC: Britanya merkezli banka HSBC, dolar/TL'de daha önce yılın 2. çeyreği için 19,5 tahminini 20 seviyesine çıkardı. Bankanın 3, çeyrek dolar/TL beklentisi 20’den 23’e yükseldi. Yılsonu beklentisiyse 21’den 24’e çıkarıldı. Bankaya göre, seçim sonucu ne olursa olsun TL değer kaybedecek.
Morgan Stanley: ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, seçimleri kim kazanırsa kazansın dolar/TL için artış öngördü. Bankanın tahlinine göre mevcut iktidar devam ederse dolar/TL yılı 27'den kapatacak. Muhalefet kazanırsa dolar/TL’de 24’e varan bir yükseliş olacak.
Wells Fargo : ABD’li finans ve bankacılık şirketi Wells Fargo, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda 2024’ün ortasına kadar dolar/TL’nin 14’e düşmesini bekliyor. Bankaya göre Erdoğan seçimi kazanırsa da dolar/TL aynı döneme kadar 20 seviyesinde olacak.
Chartered : Britanya merkezli banka Standard Chartered, seçimleri Erdoğan’ın kazanması durumunda dolar/TL’nin 36 seviyesine çıkabileceğini öngörmüştü. Seçimden sonra geleneksel ekonomi politikalarına dönülürse dolar için yılsonu 20 TL tahmini yapmıştı.