2025 yılında ihracatçıdan 390 milyar dolar bekleniyor

Türkiye’nin 2024 yılı mal ihracatı yüzde 2.5 artışla 262 milyar dolar olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2025 yılında mal ve hizmet ihracatında 390 milyar dolarlık bir rekor bekliyorum” dedi. Yeni ihracat planı hazırlandığını da belirten Erdoğan, bu planda fuar katılımlarının kapsamının genişletilmesi gibi destekler olacağını kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Türkiye’nin 2024 yılı mal ihracatı, 2023 yılına göre yüzde 2.5 oranında artarak 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılında ihracatta rekor kırılırken, 264 milyar dolar olan OVP hedefinin altında gerçekleşti. İthalat ise yüzde 4,9 gerilemeyle 344 milyar 85 milyon dolar oldu.

Dış ticaret açığı, 2024'te yüzde 22,7 azalarak 82 milyar 160 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı da aynı dönemde yüzde 76,1 oldu. Geçen yıl ihracata en büyük katkıyı 37.2 milyar dolarla otomotiv sektörü verdi. Bu dönemde kimyevi maddeler 30.8 milyar dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon 17.9 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı.

2024 yılı ihracat rakamlarının açıklandığı programda ihracatçılara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükümetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek, Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Yeni ihracat planının yolda olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, bu planla birlikte yurtdışı fuar katılımlarında kapsamın genişletileceğini ve başvuru sürelerinin kısaltılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı, ihracatçının uzun zamandır beklediği yüzde 30 dövizi Merkez Bankası’na bozdurma zorunluluğu ile ilgili bir müjde vermezken, bu yıl ihracatçıya destek bütçesini 33 milyar TL’ye çıkaracaklarını duyurdu ve ihracatçıdan da yeni rekorlar istedi. Erdoğan, “280 milyar doları mal ihracatı olmak üzere, yılsonunda 390 milyar dolarlık ihracat rekorunu görmek istiyorum” dedi.

“Belirsizliklerle dolu yıl geçirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getirerek, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.” 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını söyleyen Erdoğan, “Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılıyor” dedi. Küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirten Erdoğan, “2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“12 ayın 7’sinde ihracat rekoru kırdık”

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin aylık mal ihracatında son 12 ayın 7’sinde Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını söyledi. Geçen yıl küresel ticarette değişim ve belirsizlik ortamına çok yoğun şekilde şahitlik ettiklerini dile getiren Bolat, “2025 yılı için bir miktar iyileşme tahminleri yapılmakla beraber bu yıl da uluslararası ticaret ve ekonomi üzerinde ciddi belirsizlikler bulunmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) göre küresel ticarette 2025’te yüzde 3’lük artış bekleniyor. Dünya ekonomisindeki bu sıkıntılı süreçlere rağmen Türkiye ekonomisi, üretmeye, istihdam sağlamaya, Türk mallarını ve hizmetlerini dünyanın dört bir yanına ihraç etmeye devam etti” dedi. Büyümenin yarısından fazlasının net mal ve hizmetler ihracatından geldiğini dile getiren Bolat, “İhracat, sadece bir kelimeden veya döviz geliri kavramından ibaret bir kavram değil. İhracat, mal ve hizmetler için yatırımını, üretimi, istihdam sağlamayı, döviz geliri kazanmayı, zorunlu ithalat için döviz kaynağı oluşturmayı kapsayan bir ekosistem. Bu fonksiyonlarıyla tarım, sanayi, madencilik, hizmetler, enerji, ulaştırma, lojistik, gümrükleme, uluslararası ticaret gibi önemli alanlarla iç içe olan çok önemli faaliyet. İhracattaki başarı, dış ticaretteki açığı, cari işlemlerdeki açığı dengeleyerek, döviz piyasalarında, finansal alanda ve daha genişçe makro ekonomik istikrara katkı sağlıyor.”

“Desteklerimiz bu yıl da artacak”

Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçıların finansman sorunlarını çözmek için Türk Eximbank’ın sermayesini 4 kat artırarak 55.3 milyar liraya yükselttiklerini, bankanın bu yıl 48.7 milyar dolarlık destekle ihracatçılar için önemli güç kaynağı olduğunu belirtti. Bolat, ihracata verilen bazı destekleri şöyle sıraladı: “Ticaret Bakanlığı olarak yıllık bütçemizin yaklaşık yüzde 60’ını ihracatçılarımıza destek vermek üzere kullanıyoruz. 2024 yılı için başlangıçta 21.3 milyar lira olarak belirlenen destek miktarına 3.4 milyar lira eklendi ve destek bütçemiz olarak 24.7 milyar lirayı mal ve hizmet ihracatçılarımızın istifadelerine sunduk. 2025’te inşallah 33 milyar liralık destek bütçemiz olacak.” Hizmetler ihracatını daha üst seviyelere çıkarmak için verdikleri desteklere de değinen Bakan, bugüne kadar yurt dışı müteahhitlik sektörünün 137 ülkede 536 milyar doları aşan 12 bin 462 proje; teknik müşavirlik sektörünün ise 138 ülkede 3.5 milyar doları aşan 2 bin 993 proje üstlendiğini hatırlattı. Bolat, “Bu yıl 30 milyar dolar müteahhitlikte, teknik müşavirlikte ise 250 milyon dolar değerinde proje hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

'2500 liralık destek herkese verilsin'

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2023’ün ardından 2024 yılının da ihracatçılar için zor geçtiğini söyledi. Küresel talebin yavaş seyrettiği bir dönemde özellikle emek yoğun sektörlerin rekabetçiliğinin zayıfladığını hatırlatan Gültepe, üretim ve ihracatın Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunun altını çizerek, 2025 ve 2028 hedeflerine ulaşabilmeleri için lokomotifi daha da hızlandırmak durumunda olduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Sizden hızımıza hız katmanızı bekliyoruz, desteğiniz devam ettikçe her hedefe ulaşacağımızı biliyoruz” diye seslenen Gültepe, şunları söyledi: “Enflasyonla hep birlikte mücadele ederken, sanayimizin korunması ve üretim kapasitemizin zarar görmemesi en büyük önceliğimiz olmalı. Hiçbir sektörümüzü, hiçbir ihracatçımızı ayrıştırmadan, değersiz ya da önemsiz görmeden ülkemizin üretim üssü konumunu güçlendirmeliyiz. Özellikle önde olduğumuz ve dünyaya adımızı duyurduğumuz sektörlerdeki avantajlarımızı kaybetmemeli ve bu avantajları kalıcı hale getirmeliyiz. Ülkemizde yatırım, üretim ve istihdam ortamını iyileştirerek, yurtdışına giden veya gitmeyi planlayan firmaların önüne geçmeliyiz. Bu noktada, özellikle finansman maliyetlerimizin düşürülmesi, ekonomi programında kur ve enflasyonun dengeli gitmesi, ihracatçılarımıza nefes aldıracak. Uygun finansman imkânlarının çeşitlendirilmesi için ekonomi yönetimimizin desteklerini bekliyoruz. KOBİ’lere sağlanacak 2 bin 500 liralık desteğin şirket büyüklüğü gözetilmeksizin tüm emek yoğun sektörlere verilmesini istiyoruz.”