2024 ekonomiler için dalgalı bir yıl oldu

Finansal piyasalarda, önemli merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne ne zaman gireceğine dair belirsizlik hakim olurken, artan durgunluk risklerinin gölgesinde piyasalarda dalgalı bir seyir öne çıktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan üçün­cü çeyrekte önemli mer­kez bankalarının faiz indirimle­ri takip edilirken, Fed, yılın ilk faiz indirimini ABD seçimleri öncesinde eylül ayında gerçek­leştirdi. Banka, politika faizin­de Mart 2020’den bu yana ilk kez indirime giderek politika faizi­ni 50 baz puan düşürdü ve yüz­de 4,75-5,00 aralığına çekti.

Ey­lül ayında Avrupa Merkez Ban­kası (ECB), piyasa beklentileri doğrultusunda yılın ikinci faiz indirimine giderek mevduat fa­iz oranını 25 baz puan, ana refi­nansman faizi ve marjinal borç­lanma faizini 60’ar baz puan in­dirdi. ECB ile birlikte İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan indirerek yüzde 5’e dü­şürdü ve Mart 2020’den beri ilk kez faiz indirimine gitmiş oldu.

Trump tarifeleri gündeme geldi

Yılın dördüncü çeyreğinde dünya genelinde resesyon endi­şeleri sınırlı olsa da devam eder­ken, ABD’deki başkanlık seçim­lerinde galip çıkacak adayın uygulayacağı ekonomi politika­larına ilişkin beklentiler piyasa­ların yönü üzerinde etkili oldu.

Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın, ABD’de daha çok ko­rumacı bir ekonomi politikası uygulayacağı söylemleri ülke­de enflasyonist baskıların ge­lecek dönemde artabileceğine yönelik kaygıları beslerken, söz konusu çeyrekte toplam 50 baz puan faiz indirimi yapan ABD Merkez Bankası ile (Fed) ara­sında politika uyuşmazlıkları çıkabileceğine dair bilinmezlik fiyatlamalarda öne çıkan etken­ler arasında yer aldı.

Kasım ayı başında Trump’ın rakibi Kamala Harris karşısın­da seçimlerden zaferle ayrılma­sıyla yeni dönemde Trump’ın tarifeler, göç kısıtlamaları ve vergi indirimleri gibi politikala­rının ekonomi üzerinde oluştu­racağı olası etkiler dikkatle izle­nirken, ABD’nin önemli ticaret ortaklarıyla sorun yaşayıp yaşa­mayacağına ilişkin gelişmeler yatırımcıların odağına yerleşti.

Bu dönemde Avrupa’da ya­vaşlayan ekonomik aktiviteyi

 canlandırmak amacıyla Avru­pa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimleri takip edilirken, Rusya ile Ukrayna arasında­ki gerginliğin artması ve Fran­sa ile Almanya’da ortaya çıkan siyasi krizler pay piyasalarında risk iştahının azalmasına neden oldu. Asya tarafından ise Güney Kore’de yaşanan siyasi kriz, Ja­ponya ve Çin’de makroekono­mik verilerden alınan sinyaller ile Trump’ın özellikle Çin’e yö­nelik tutumu bölgede pay piya­saları üzerinde etkili oldu..

Yurt içinde dezenflasyon süreci devam etti

Yurt içinde yeni ekonomi yönetimi öncülüğünde atılan adımlar öne çıkmaya devam ederken, para politikasında sıkı duruş ve alınan ek kararlar yılın üçüncü çeyreğine damga vurdu. Cari işlemler hesabı 8 ay sonra fazla verdi. Türkiye’nin cari işlemler hesabında haziranda 407 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 4 milyar 549 milyon dolar fazla oluşurken, Türkiye 8 ay sonra cari fazla verdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sadeleşme süreci ve yatırımcıların kur korumalı mevduattan (KKM) Türk lirası mevduata geçişine yönelik teşvik amaçlı atılan kademeli adımlar takip edilirken, çeyrek başında 68,1 milyar dolar olan toplam KKM bakiyesi yaklaşık 51,1 milyar dolar seviyesine geriledi.

KKM’nin gerilemesinde Türk lirasının reel olarak değerlenmeye devam etmesi ve ekonomide atılan adımlar etkili oldu. Bununla birlikte, yurt içinde dezenflasyon süreci devam etti. Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) artış temmuz, ağustos ve eylül aylarında yıllık bazda geriledi. Yılın son çeyreğinde TCMB rezervleri üst üste rekor kırarken, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2020’den bu yana ilk kez 250 baz puanın altına düştü.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin CDS’in 250 baz puanın altına düşmesiyle ilgili, “İyileşen risk primimiz sayesinde dış finansmana erişim kolaylaşırken dış finansman maliyeti de düşmektedir” değerlendirmesinde bulundu. TCMB toplam rezervleri, 13 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 4 milyar 92 milyon dolar artışla 163 milyar 482 milyon dolara çıkarak, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın son çeyreğinde dezenflasyon süreci devam ederek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinde de gerileme sürdü.

“Türk sanayicisinin yatırım iştahı azalmayacak”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, yeni yıl mesajı yayınladı. Mesajında 2025’in herkes için sağlıklı ve güzel bir yıl olmasını dileyen Hisarcıklıoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Türk sanayicisinin ve ticaret erbabının, ülkemizin makroekonomik dengeleri ışığında, yatırım iştahı ile istihdam arzusunun asla azalmayacağına inanıyorum.

Ekonomimizi daha güzel noktalara hep beraber getirmek için tüm gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Dönem dönem tüm dünyada zor ve sıkıntılı süreçler yaşanabiliyor. Ülkemizin geleceğine; iyiye, doğruya, güzele dair hayallerimiz, ümitlerimiz her türlü olumsuzluğu yok edecek kadar büyük ve güçlüdür.”