‘2023 yılına kadar istihdamı 110 bine çıkarmayı hedefliyoruz’
Hadımköy-Arnavutköy Sanayi ve İşadamları Derneği’nin (HASİAD) gündemi ve kendi bölgelerindeki gelişmeleri değerlendirdikleri toplantıda konuşan HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ, halen 60 bin kişinin çalıştığı bölgedeki istihdamı 2023’te 110 bine çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.
Ender YAZICI
İSTANBUL - Hadımköy Arnavutköy Sanayi ve İşadamları Derneği (HASİAD) Başkanı Hüseyin Bozdağ, bölgedeki çalışan sayısının 60 bini bulduğunu, bölge olarak 2023 yılına kadar 110 bin kişiyi bulabilecek bir istihdam alanı oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
HASİAD’ın, DÜNYA Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt’un da katılımıyla gerçekleştirdiği haftalık yönetim kurulu toplantısında konuşan Bozdağ, Hadımköy bölgesi gelişim süreci ve sorunlarına değindi. Hadımköy’ün 12.5 milyon metrekare alanla en büyük sanayi bölgesi olduğunu söyleyen Bozdağ “En büyük OSB’nin de 4 katı büyüklüğündeyiz şu anda. İşte bu çerçevede 60 bin çalışan var bu bölgede. Bölge olarak 2023 yılına kadar 110 bin kişiyi bulabilecek bir istihdam alanı oluşturmayı hedefledik. Bunun dışında 20 milyar dolarlık bir işlem hacmine sahibiz. Bu 20 milyar dolarlık işlem hacminin 10 milyar dolardan fazlası ihracat şeklinde” dedi. Bölgeden ilk 1000’de 80, ilk 500’de 12 firmanın yer aldığı bilgisini veren Bozdağ, farklı sektörlerden birçok firmanın lider seviyesinde üretim yaptıklarını belirtti. Bu bölgenin uzmanlaşmış bir sanayi bölgesi olmadığını dile getiren Bozdağ, “İSO’da kaç tane meslek komitesi varsa hepsi burada var. İSO, İTO ve TOBB’un küçük bir modelini Hadımköy’de bulmanız mümkün” değerlendirmesini yaptı. Kuzey Marmara Otoyolları’nın yanında 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul gibi büyük çaplı projelerin bölgeye katkı yapacağını ifade eden Bozdağ, ayrıca 3. Havalimanı'nın yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını ifade ederek “3. Havalimanı yapımında zaten birçok firmamız çalışıyor. Biz bu toplantılarla süreci hızlandırdık, havalimanının camları ve mobilyaları bu bölgede üretiliyor. Dolasıyla ne üretiyorsak 56 komite içerisinde hepsini havalimanıyla özdeşleştirdik” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN İHRACATININ YÜZDE 7’Sİ BU BÖLGEDEN
Hem yapılmış hem de yapılacak proje ve yatırımların Hadımköy’ü önemli hale getirdiğini dile getiren Hüseyin Bozdağ, Türkiye’nin ihracat rakamının yaklaşık yüzde 7’sinin bu bölgeden karşılandığını belirtti. Bölgenin daha hızlı gelişimi için de dernek olarak çalışmalar yaptıklarını belirten dernek yönetim kurulu ile iş seyahatları düzenlediklerini söyledi. 4 bin 500 üyeli Bulgar Müteahhitler Derneği ile toplantı yaptıklarını söyleyen Hüseyin Bozdağ şu bilgileri verdi:
“Bulgaristan’dan işbirliği ile döndük. Bunun dışında İstanbul’daki büyükelçiler ve ticari ataşelerle görüşmelere başladık. En önemli görüşmeyi de Korelilerle yaptık geçen hafta içerisinde. Güney Kore’deki başkonsolosumuzla yaptığımız toplantıda ise Samsung, LG, Hyundai gibi büyük firmaları bölgemize getirterek yan sanayi ya da onların direkt tedarkçisi olabilme noktasında yapılabilecek çalışmalar hakkında konuştuk. Koreli yatırımcılar da buraya ziyarette bulunarak saha gezintileri yapacaklarını bildirdiler. Karşılıklı işbirlikleri kurmayı hedefliyoruz.”
ELEKTRİK KESİNTİLERİ MALİYETLERİ YÜZDE 22 ARTIRDI
Bölgenin sorunları çerçevesinde BEDAŞ’ın özelleştirmesinin beklentileri karşılayamadığına dikkat çeken Hüseyin Bozdağ, “Yaşanan elektrik kesintileri sonucu jeneratör ve ek enerji maliyetleri sebebiyle özelleşmeden önceki rakamlarla karşılaştırdığımızda yüzde 22.2 mali yük getirdiğini görüyoruz. BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu’na da konu ile ilgili beklentilerimizi aktardık. Kendilerinin kiracı konumunda bulunduklarını, BEDAŞ’ın altyapısının kendilerine ait olmadığını söyledi” şeklinde konuştu. Elektriği iki indirici kaynaktan çektiklerini ifade eden Bozdağ, elektirik kesintilerinin bazen ana merkez kaynaklı olduğunu bunun yanında trafo merkezlerinin bakımsızlığı ve altyapı kapasitesinin yetersizliği sebebiyle gerçekleştiği bilgisini verdi. Bozdağ “BEDAŞ, bize gerekçe olarak yetişmiş elemanların devlet kadrolarına dağıldığını, ellerinde kalifiye elemanın olmadığını söyledi ve yetiştirmek için çalışma yaptıklarını belirtti” dedi.
“BÖLGEYE DOĞRUDAN BİR HAT ÇEKİLSİN”
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için Hadımköy bölgesinin kesintisiz enerjiye ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Bozdağ, “İndirici merkezlerin ıslahı ve yeterli hale getirilmesi, doğrudan hat çekilmesi Enerji Bakanlığı’ndan bölgenin talebidir. Endüstri 4.0 gibi yeni trendleri yakalamamız için bu şart” dedi.
ATİK: TURİZM DÜŞÜŞTE İSTİKRAR GEREKLİ
Toplantının ikinci bölümünde ise farklı sektörlerde faaliyet gösteren firma sahipleri sorunları ve düşüncelerini aktardılar. Sözü alan Yiğitalp Laundry Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İkbal Yiğitalp Atik, sorunları değerlendireceksek bölge değil ülke olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi ve şu şekilde devam etti: “Ülkemize şu anda ekonomik ve siyasi istikrar gerekiyor. Firma olarak turizm sektörüne de yönelik faaliyet gösteriyoruz ve müşteri portföyümüzde Avrupa ülkeleri de yer alıyor. Yüzde 60 Alman, yüzde 30 İspanyol, geri kalan yüzde 10 Fransız ve diğer ülkeler diyebiliriz. Ama şu an ülkemizde Avrupalı ziyaretçi istenilen düzeyde değil. Bunun en büyük sebebi istikrarın sağlanamaması.”
NALBANTOĞLU: ARA ELEMAN SIKINTISI VAR
Nalbantoğlu Metal Stratejik Planlama ve Geliştirmeden sorumlu Merve Nalbantoğlu, “Sanayimizin belli konularda ihtisaslaşmaya ihtiyacı var ve politikalar bu yönde ilerlemeli. Devlet sanayicinin önünü açan ortam hazırlamalı” dedi. Alüminyum sektöründe kendilerini en çok zorlayan konunun dövizin dalgalı bir görüntü çizmesi olarak tanımlayan Nalbantoğlu, “Hammaddemizi döviz ile alıyoruz. Bu sebeple dalgalı kur bizi zorluyor. İstediğimiz düzeyde ara eleman bulamıyoruz. Sektörümüzde kalifiye eleman sıkıntısı mevcut” diye konuştu.
BAKANER: YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRETİM ŞART
Bölgenin ıslah olması konusuna vurgu yapan Alfa Metal Genel Müdürü Ali Bakaner, yerel yönetimin yükünü almak istediklerini söyledi. Bu durumun Avrupa ülkeleri açısından bir kriter olduğunu aktaran Bakaner, “Avrupalı ülkeler ürettim yaptığınız alana bir kriter olarak bakıyorlar. Dolasıyla bu durum ihracatımızı da hızlandıracak” açıklamasını yaptı. Bir ülkenin geleceğinin üretim ile doğru orantılı olacağını söyleyen Bakaner, “Almanya’nın birim ihracat kilogram başına oranı 3.6 dolar. Avrupa’nın geneli ise 3.2 ila 3.1 dolar civarlarında. Bizde şu anda 1.4 dolara yaklaştık. Biz bu mesafeyi kapatabilmemiz için yüksek teknolojiye adım atmamız gerekir. Örneğin paslanmaz çeliği ülkemizde üretmek zorundayız. Yılda 1.1 milyon alüminyum ithal ediyoruz ” ifadelerini kullandı. Sektörde 5000, 7000 seri alüminyum üretmenin önemine dikkat çeken Bakaner, bu serilerin savunma sanayisine hitap eden seriler olduğunu ve Seydişehir gibi bir bölgenin ağır sanayiye yönelmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
URFALILAR: YATIRIM KOLAYLAŞTIRILMALI
Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri Genel Müdürü Serdar Urfalılar, sanayicilerin yatırım olanaklarını kolaylaştırması gerektiğini belirtti. Faaliyet gösterdiği inşaat sektörünü değerlendiren Urfalılar, “Avrupalı rakiplerimizin ölçeği bizden büyük. Halbuki rakiplerimizle kullandığımız know-how’ımız ve mühendislik hizmetlerimiz aynı. Ölçeklerinin büyük olmasının sebebi sermaye birkimleri var. Böylelikle kolay rekabete girebiliyorlar. Bizim ölçeğimizi büyütüp yurtdışı ile rekabet edebilmemiz için devletimizin önümüzü açması lazım” diye konuştu.
Firmalarının kalifiye elemana sahip olmadığını söyleyen Seydioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Necati Göksu, “Örneğin helva ustası bulmakta zorlanıyoruz. Meslek liseleri de bu anlamda bize hitap etmiyor. Meslek liseleri pastacılık odaklı eğitim gerçekleştiriyor. Ben de istikrarın önemine vurgu yapmak istiyorum” dedi.
ALPAGUT: TESİSAT SEKTÖRÜNDE AR-GE AÇIĞI VAR
Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, konuşmasına tesisat sektöründe Türkiye’nin önemli bir yerde bulunduğu bilgisini vererek başladı. Avrupa’nın yüzde 30 ihracatını Türkiye’den karşılandığını söyleyen Alpagut, iç piyasada ise yerinde saydıklarını belirtti. Bunun sebebinin denetimsizlik olduğunu ekleyen Alpagut, “Bu durum sadece bizim sektörümüzde değil, bütün sektörlerde var. Sektörün uluslararası ölçek kazanması için Ar-Ge yapılması lazım, insana ve daha fazla üretime yatırım yapılması gerekiyor” dedi.
EREN: MERDİVENALTINA DENETİM SIKILAŞTIRILMALI
Gelecek 5 yıl için alüminyum sektörü için değerlendirme yapan Mesan Metal Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Levent Eren, “İhracat yapanların önü açık olacak. Fakat iç piyasaya üretim yapanların geleceğinin iyi olmadığını düşünüyorum. Sebep olarak dalgalı kuru gösterebiliriz. İç piyasaya yönelik üretim yapanlar kur farkından dolayı zarar edebiliyorlar. İhracatın sağlıklı yapılabilmesi için uluslararası ilişkilerin iyi olması gerekir. Bunun dışında merdivenaltı imalatçılara denetim sıklaştırmalı” diye konuştu.
Son olarak inşaat sektöründe Türkiye’yi “çıtayı yükseltmiş bir ülke” olarak tanımlayan Dal Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Dal, “Sektörde rekabet edebilecek teknolojiye sahip bir ülkeyiz. Ülkemizde girişimci tarafından tercih edilen bir sektör. Bunun sebebi kar marjlarının sanayi odaklı sektörlere göre yüksek olması diye düşünüyorum.” dedi.