2014 hedefleri şimdiden şaştı sektörler revizyona gidiyor
Kur yükselişi ve yüksek oynaklık hesapları değiştiriyor. En derin etkilenmesi beklenen sektör otomotiv, en olumlu etkilenmesi beklenen sektör turizm. İç pazar için hemen hemen bütün sektörlerde endişe izleniyor
Kurdaki dalgalanma ve müdahalelere, faiz artırım kararına rağmen bu dalgalanmanın durmaması, bazı sektörlerde, 2014 için daha önce açıklanmış hedeflerde revizyon ihtiyacı doğurdu, hesaplar değişti. Özellikle ithalat bağımlılığı yüksek sektörlerde, ihracatçı sektörlerde revizyon ihtiyacı gündemde.
İç pazara dönük artık daha ihtiyatlı büyüme rakamları konuşuluyor. İhracatçı sektörlerde ise revizyonlar yukarı yönlü. Yatırımlarda bekleme eğilimi görülüyor, kararlar gözden geçiriliyor.
Tofaş CEO’su Kamil Başaran, “Şartlar mevcutların dışında yeni yatırımların gelmesini engelleyecektir”, gayrimenkul sektörünün önemli oyuncularından İnanlar’ın patronu Serdar İnan, “Projeleri erteledik, belki de ofis projeleri yapacağız” diyor.
Otomotivde, 2014 için, “2013 seviyeleri veya biraz daha altı” konuşuluyordu. Şimdi yüzde 20-30 daralma konuşuluyor. İthalata dayalı elektronik ve bilişim sektöründe de pazarın daralması muhtemel gözüküyor. Döviz girdisi yüksek sektörlerden turizmde hedefler korunuyor. Türkiye kur yükselişi ile yabancı turist için ucuzladı. Ancak yurtdışına turlar pahalandı. Bu yönlü çalışan şirketlerden bazıları müşteri kaybı yaşamamak için “kur sabitleme” gibi fiyat odaklı kampanyalar geliştiriyor. Gayrimenkulde projelerin ertelenmesi, ağırdan alınması gibi bir eğilim gözlenebilir. İnşaat maliyetleri üzerinden konut fiyatlarında da artış bekleniyor.
Otomotivde % 20 - 30 daralma konuşuluyor
Kur 2.30’u görmeden önceki tahminler, “2014’ün 2013 seviyelerinde (800 bin satış!) olacağı” yönündeydi. Toyota Türkiye Pazarlama CEO’su Ali Haydar Bozkurt da önceki tahminlerinde % 5 daralma öngörmüştü. 23 Ocak tarihli açıklamasında, “Pazar yüzde 30 azalacak. 600 bin civarında gerçekleşecek. Kurda bizim artık absorbe edebileceğimiz çizgiyi çoktan geçtik. Bıçak kemiğe dayanmadı, kemiği kesti” dedi.
ODD Genel Sekreteri Hayri Ece de daha önceki öngörülerin gerçekleşmesinin tehlikeye girdiğini söyledi. Ece, “Kur yüksek kalırsa daralma sert olabilir. Toplam pazardan yüzde 5 - 10 arası daralma öngörmüştük. Kur yükselmesi önemli bir etkendi. Devam ediyor. Kredi sınırlamaları geldi, ÖTV artışı oldu. Tüm olumsuzluklar oldu. Bu şartlarda en az yüzde 20 daralma olabilir. Üstü mümkün” dedi. Garanti Yatırım Araştırma da 2014 binek araç pazarında daralma beklentisini % 10’dan yüzde 23’e çekti.
İnşaatta daralma olursa demir-çelik de etkilenecek
2013’te Türkiye’nin ham çelik üretimi % 3.4 düşmüştü. 2014’te üretimin % 8 artışla, 38 milyon tona çıkacağı tahmin ediliyordu. DÇÜD Genel Sekretedi Veysel Yayan, “İhracat artarsa bunu tutturmak mümkün. İçerde daralma olursa bundan etkileniriz. İnşaat tarafı daralabilir.
O da zincirleme etki yapar. Yurtiçinde kura paralel fiyatlar artar. İnşaat maliyetleri artar. Yüzde 5 - 6 katkısı var. Lükslerden çok sosyal konut maliyetleri etkilenir. Asıl önemlisi nerede duracağını bilmiyoruz. Girdiler döviz cinsinden. Elektrik fiyatları artmazsa iyi olur” dedi. Bu açıklamalar sektörde hedeflerle ilgili kaygıların arttığını gösteriyor.
Lojistikte yurdışı - yurtiçi taşımalar farklı etkilenecek
Yurtdışı taşımalarda döviz cinsinden fiyatlama sektörde navlun gelirlerini TL bazında artırabilir. Yurtdışı taşımalardan çok, yakıt maliyetleri üzerinden yurtiçi taşıma fiyatlarının yükselmesi, bu alanda bir miktar daralma olması muhtemel. 2014’te Avrupa yönlü taşımalarda yüzde 15 artış beklentisi dile getirilmişti. UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin’in kur öncesi tahmini yüzde 4 genel büyüme hedefinin iki katı düzeyinde, yüzde 8 - 10’luk büyümeydi. Erkeskin, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada son günlerde yaşanan dalgalanmalar üzerine hemen bir revizyon yapmanın erken olduğunu söyledi. Erkeskin, “Stabilizasyonun nerede oluşacağını bilmiyoruz. Politik ve ekonomik istikrar önemli. Özellikle Türkiye gibi bölgesel bir lojistik üs olma özelliklerini haiz bir ülkenin bu potansiyelini kullanabilmesi istikrar ile de doğru orantılı. Zira global mal hareketleri istikrarlı ülkelere üzerinden geçiyor. Biz de son yıllarda Türkiye’yi söz konusu mal hareketlerinin yönelmeye başladığı bir ülke olarak görmeye başlamıştık. Bunun inkitaya uğramaması hem sektörümüz hem de tüm ekonomimiz için olumlu sonuçlar doğurur” dedi.
Mobilyada beklenti % 10’un altına düştü
Mobilya sektöründe de endişe var. Asıl sorun önünü görememek. MOSDER Başkanı Ahmet Güleç, “Bizim için istikrarlı kur daha önemli. Çıkışı şaşırtıyor. Siparişi üretiyoruz, dönüşte aynı kuru bulabilir miyiz, bilmiyoruz. İthal girdi var bizde ancak ağırlık yerlidir. Orası çok etkilemez. 2014 ihracat artışı beklentimiz yüzde 15’ti, 2.4 milyar yakalarız diyorduk. Sektörün genel büyümesi için yüzde 10 tahminimiz var ancak son olaylar allak bullak etti. Ocak ayı sinyalleri iyi değil, geçen yılın ortalamalarının altında. Büyüme yüzde 10’un altına düşebilir” dedi.
Newjoy Yönetim Kurulu Başkanı Birol Öner de özellikle tüketici güven kaybının sektörü etkileyebileceğini söyledi. Öner, “Taksit sınırları bizi çok etkilemez. Ancak kur yükselişiyle birlikte tüketici güven kaybı etkileyebilir” diye konuştu.
Kimyada revizyon yok, büyüme beklentisi düşük
Kimya, ihracatta önemli bir sektör. Kur yükselişinin yaratabileceği ek maliyetlerin bir kısmını bu karşılayabilir. Ancak ithalatı da yüksek. Yüksek bir büyüme hedefi konulmamış. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, “2014 büyüme hedefi yüzde 3’tü. Revizyona gidilmedi” dedi. Ancak rahat değiller. Akyüz şöyle dedi: “İhracatçılar arasında gerek kur, gerekse siyasi gelişmeler kaynaklı tedirginlik sürüyor. Döviz kurundaki ani artışlar ihracatçıları tedirgin ediyor. Maalesef fiyat veremiyoruz. Çünkü 6 ay sonra ne olacağı konusunda bir fikrimiz yok. İhracatçılar çoğunlukla kimya ihracatçıları ithalatı yoğun olarak dolarla, ihracatı ise euro ile yapıyor. İstikrarlı kur üzerinden uzun vadeli satış yapmaya ihtiyacımız var. Yüzde 80 ithalata bağlıyız. Dolayısıyla kur artışlarından en fazla etkilenen sektörlerden biriyiz. Dışarıdaki fiyatlamalar bize maliyet unsuru ya da enflasyon olarak yansıyor. Her iki şekilde de maalesef zarar görüyoruz. Sektörümüzün yıl sonu ihracat hedefi 18 milyar dolar. Bunda revizyona gitmedik.”
Konut alıcısı beklemeye geçerse hedefler zor
Gayrimenkul, 2013’te iyi bir performans sergiledi. 800 civarında proje ilanı oldu. Ancak 2014 beklentileri ile ilgili son açıklamalar iyimser değil. İnşaat maliyetlerinin yükselmesi ile birlikte konut fiyatlarının % 10 - 15 artması bekleniyor. Bunun talebi düşürmesi normal. Fiyatlamaların zorlaşması, tüketici güveninde azalma sektör için olumsuz. Yüksek kur, yabancılar için gayrimenkul fiyatlarını cazip hale getiriyor. İç talebin aksine yabancı talebinde artış beklentisi var. Yine de bu kaldıraç yeterli olmayabilir.
Bu yıl, 2013’teki kadar yeni proje ilanı zor. Bazı şirketler yeni proje için bekleyeceklerini açıkladı. GYODER Başkanı Aziz Torun, “2014, parasal genişlemede duraklamanın olduğu bir yıl. Bu bir dezavantaj. Bunun siyasi ve ekonomik istikrarla telafisi mümkün. Türkiye’de krizler kurla geldiği için krizi kur artışıyla algılıyoruz. Bundan dolayı insanlar bazı kararlarını erteleyecekler. Bu inşaatı etkileyecek. Faiz artışı da maiyetleri artırdı. Ancak bireysel tüketici de yabancı yatırımcı da istikrarı hissederse bu artışı sübvanse edebilir” dedi.
Emlak GYO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur, konut sektöründe orta ve uzun vadede sorun görmediğini söyledi. Kısa vadede ortaya çıkan sorunların da aşılabileceğini, sektörde beklentilerin kötüleşmediğini söyledi. Sur, “Kış döneminde duraksama olur. Bir yıl önce çok proje yapılmışsa izleyen yıl azalır. 2014’te durumu görmek için mart ayını beklemek gerekir. Faizler 1.5’in altında olduğu sürece sorun olmaz. Dövizi olan vatandaş için fırsat da var. Eğer durumda negatif gelişmeler artmazsa geçen yılı yakalayabiliriz” dedi.
Hazır giyimde ihracat yukarı üretim aşağı yönlü
Hazır giyim ihracatçı bir sektör. Dolayısıyla kur yükselişinin olumlu etkilemesi beklenir. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de ihracat hedeflerini yukarı yönlü revize ettiklerini söyledi. Tanrıverdi, “2013’ü yüzde 8’lik büyüme ile 17.4 milyar dolar ihracatla kapattık. 2014’te ihracatta benzer bir büyüme öngörüyorduk. Kurdaki yükseliş sonrası büyüme hedefini yüzde 7-8’lerden yüzde 10 ve üzerine revize ettik. Tanrıverdi genel ekonomik büyüme konusunda iyimser olmadığını, yıl sonunda yüzde 2 veya altında bir büyüme ile karşı karşıya kalınabbileceğini söyledi. TGSD Başkanı Cem Negrin de “Hazırgiyim ihracatında 8-10 arasında bir büyüme bekliyorduk. Böyle devam ederse ihracat artışımızı yüzde 13-14’lere çıkarabiliriz. Kurların yakaladığı seviye ile bu yıl ihracatta 20 milyar doları yakalamamız gerekir. İç piyasada yüzde 10 olarak tahmin ettiğimiz büyüme rakamını aşağı yönlü revize etmemiz gerekiyor. Burada da ortalamada yüzde 5’lik bir büyümenin yakalanabileceğini varsayıyoruz” dedi.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri derneği Başkanı Hüseyin Çetin, ihracatta 1 milyar doları yakalayabileceklerini söyledi. Çetin, “Kurlardaki artış ayakkabı sektörünü ihracat açısından olumlu etkilerken iç piyasada bir dizi sıkıntıya neden olacak. Kurlardaki bu yükseliş 1 milyar dolara ulaşmamızı kolaylaştıracak. Ancak ayakkabının iki hammaddesi olan deri ve taban döviz kuruna bağlı olduğu için iç piyasada fiyatlar artacak. Bu da tüketimin azalmasına neden olacak” diye konuştu.
Bilişim büyüyecek ancak büyüme hızı düşebilir
Kur sonrası bilişim sektöründe ne olabilir? TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız’ın bu konuda değerlendirmesi var. şöyle diyor: “Bilişim sektörü ve ülkemiz ekonomisine 2013’de negatif etki yapan değişken 2013 senesinin son günlerinde yaşanan döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketlilik oldu. 2014’ün özellikle ilk yarısında döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketin devam etmesi halinde sektörümüzdeki büyümenin yavaşlayabileceğini ancak 2014 yılında da bilişimin farklı alanlarına yapılacak yatırımlar ve kamu harcamalarının istikrarlı bir yapıda devam etmesiyle büyümenin devam edebileceğini düşünüyoruz. Aralık ayının son günlerinde yaşanan TL’nin değer kaybının kalıcı olması durumunda, 2014 yılı büyümesinin negatif olarak etkilenebileceğini; toplam pazar büyüklüğünde, ancak % 5-8 arasında büyüme gerçekleşebileceğini öngörüyoruz.”
Cılız’ın açıklamaları, genellikle Türkiye genel büyümesinin çok çok üzerinde büyümelerle giden sektörde, yeni şartlar altında bir büyüme hızı kaybının muhtemel olduğunu gösteriyor.
Turizmde hedef revizyonu yok, iyimserlik devam ediyor
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, daha önce yaptığı açıklamada, 2014 için 37-38 milyon turist, 35 milyar dolar gelir tahmin etmişti. Bu %10 artışı beklentisini ifade ediyor. TUROFED Başkanı Osman Ayık, “2014’ün 2013 fevkinde geçeceğini düşünüyorum” demişti. Bu da yüzde 10’un üstü demek. Ulusoy, DÜNYA’ya açıklamasında hedeflerde sorun olmadığını söyledi ve “Biz zaten kuru 2.25 - 2.50 arasında tahmi etmiştik” dedi. Daha önce 2014 için % 5 - 10 arası büyüme tahmini yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, daha ihtiyatlı rakamlar telafuuz etti. 2014 için “Ya 2013 düzeyinde kalır ya da belki % 5 üstünde oluruz” dedi. Bayındır, şöyle konuştu: “Dolar yükseldi, ne güzel daha iyi kazanacağız havasında değiliz. Girdilerimiz de yükseliyor. Petrole zam geliyor, bütün maliyetler yükseliyor. İşçiye zam yapmayacak mısınız? Başka bir konu, dolar sahibi memleketler başka ama biz Rusya’ya, Ortadoğu ülkelerine de satıyoruz. Bu yıl iki seçim var. Sıkıntı yaratacak gibi geliyor. Çok parlak görünmüyor. Ortalık biraz sakinleşirse 2013 rakamlarıyla aynı yerde veya % 5 yukarıda olabilir. Tanıtımda neler olacağı da önemli tabi” dedi.
Turizmde yurtdışı turların olumsuz etkilenmesi muhtemel. Geçen yıl 150-200 bin kişiye yurtdışı tur paketi satan sektörde bazı firmalar kuru sabitleme gibi kampanyalarla talebi canlı tutmaya çalışıyor.