1.6 milyon kişi niteliklerinin altında çalışıyor

TEPAV, 1.1 milyonu üniversite veya yüksekokul mezunu, 425 bini lise veya teknik lise mezunu olmak üzere toplam 1.6 milyon kişinin niteliklerinin altında işlerde çalıştırıldığını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TEPAV Ekonomi Politikaları (TEPAV) Analisti Güneş Aşık'ın hazırladığı "İşgücü Piyasalarının Göz Ardı Edilen Sorunları: Eksik İstihdam, Atıl İstihdam ve Beceri Uyuşmazlığı" başlıklı çalışma yayınlandı.

Kişilerin sahip oldukları beceri setlerinin altındaki işlerde istihdam ediliyor olmasının, ekonomik olarak katma değer kaybının işareti olduğuna dikkat çekilen çalışmada, "Türkiye İstatistik Kurumu'nun hanehalkı işgücü anketlerine göre, yüksekokul ve üzeri mezunlarının yalnızca yüzde 70,2'si beceri setlerine uygun işlerde çalışıyor" denildi.

Türkiye'de üniversite veya yüksek okul mezunu işgücü sayısının 2001 sonunda 4 milyon olarak kaydedildiği göz önüne alınırsa, yaklaşık 1.1 milyon kişinin nitelik ve üretim kapasitelerine kıyasla daha düşük katma değer yaratacak işlerde istihdam edildiği belirtilen çalışmada, lise veya teknik lise mezunlarının becerileri bakımından meslek gruplarına dağılımına bakıldığında ise yüzde 8.8'inin nitelik gerektirmeyen işlerde çalıştığının görüldüğü ifade edildi.

Açıklamada, "2011 sonu itibariyle Türkiye'de 4.7 milyon lise veya teknik lise mezunu kişinin istihdam edildiği göz önüne alındığında, niteliklerinin altında çalışan kişi sayısının yaklaşık 425 bin kişi olduğu ve toplamda yaklaşık 1.6 milyon kişinin niteliklerinin altında işlerde istihdam edildiği" kaydedildi.

[PAGE]

Nitelik uyuşmazlığı artıyor

2004 yılına kıyasla nitelik uyuşmazlığı sorununun artmakta olduğu öne sürülen çalışmada, Türkiye'de gözlemlenen nitelik-meslek açığının yüksek öğretimin kalitesi ya da kalitesizliğiyle ilgili olabileceği, bu konuda daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğu ifade edildi. 

"Kalite sorununu bir yana bıraksak bile 2004'ten bu yana özellikle üniversite ve yüksek okul mezunu işgücünde ciddi bir artış ve dolayısıyla zorlu bir rekabet söz konusu" değerlendirilmesinde bulunulan çalışmada, şöyle denildi:

"Önümüzdeki 10 yıl içinde eğitim seviyesi daha da yüksek milyonlarca genç işgücüne katılacak. Bu kişiler için yeni iş alanları yaratabilmek ve daha da ötesi nitelikleriyle uyumlu işlerde çalıştırabilmek ise oldukça zorlu bir politika görevi. Bu kapsamda 'ileriye yönelik eğitim ve işgücü piyasaları reformları ile kalkınma planları Türkiye'de atıl çalıştırılan işgücü sorununu da dikkate almalı diye düşünüyoruz.

Atıl istihdam sorunu Türkiye'ye özgü bir sorun değil, özellikle ABD ve OECD ülkelerinin genelinde 2008 krizinin de etkisiyle atıl çalıştırılan üniversite ve lise mezunu sayısında ciddi bir artış var. Ancak Türkiye, 2023 için dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasında yer alma ve kişi başı gelirini 25 bin dolar seviyesine çıkarma hedefini koymuş ve demografik fırsat penceresinden geçmekte olan bir ülke. Bu nedenle 'beşeri kaynaklarımızı daha etkin nasıl kullanabiliriz' sorusu politika üreten mercilerimizin öncelikleri arasında yer almalı diye düşünüyoruz."

Atıl istihdamdaki artışa da işaret edilen açıklamada, Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10 civarındayken, atıl işgücünün toplam çalışabilecek işgücünün yaklaşık yüzde 20'si civarında olduğu, bu oranın 2008 global kriziyle yükselişe geçtiği ve sonrasında kaydedilen yüksek büyümeyle düştüğü ancak 2013'te tekrar yükselişe geçtiği belirtildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir