'100 numuneden 60’ını reddediyoruz'
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tağşiş listesinde çok sayıda taklit ve tağşiş bala rastlandı. “Balın taklidi çok kolay, tahlili çok zor” diyen Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, bal sezonun bitmesi ile kendilerine gelen 100 numuneden 60’ını reddetiklerini ifade etti.
Hayati ARIGAN
Türkiye’nin en fazla bal üretilen ilçesi Adana Kozan’da 1995’te Anavarza Bal’ı kuran Sezen Ailesi, 500 metre kareden bugün 100 milyon TL üzerinde yatırımla 15 bin metrekarelik bal işleme tesisi ile üretim yapıyor. 8 bin 500 ton bal işleme kapasitesine sahip olduklarını anlatan Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, “Bu yıl 3 bin 500 ton bal işledik. Doğa size ne verirse onu alıyorsunuz. İhracatınız toplam üretimin yüzde 5'i ile 10’u arasında. Pazar payımız yüzde 25. Bir önceki yıla göre TL bazında büyümemiz yüzde 100'ün üzerinde. Enflasyon olduğu için TL'den ziyade tonajı söylemek lazım. Yüzde 30 civarında bir tonaj büyümemiz var” dedi.
Bakanlığın açıkladığı tağşiş listesine de değinen Can Sezen, “Analizlerin yapılması kıymetli ama esas kıymetli olan bunların teşhir edilmesiydi. Devlet son iki buçuk yıldır yayınlamıyordu. Hem perakendecinin hem tüketicinin sorunlu yanlış ürünleri görmesi bilinçlenmesi açısından çok önemli” diye konuştu.
“Hilelerle ilgili dersimize çalışıyoruz”
Balın rengi, kokusu ve tadına bakarak gerçek olduğunun anlamanın imkânsız olduğunu ifade eden Can Sezen, şunları anlattı; “Bal taklidi çok kolay tahlili çok zor bir ürün. Yılın başında hilelerle ilgili dersimize çalışırken yeni yöntemler sağladık.10 milyon TL yatırımla C3 cihazı aldık. Bu cihaz baldaki son dönemlerde yapılan hileyi ve yanlış besleme şeklini görebiliyor. Türkiye'nin bütün arıları bizim. Yeter ki analizlerden geçsin doğru ürün olsun. Bal sezonunda ret verdiğimiz bal sayısı oranı fazla değil. Ancak sezonun sonuna doğru ve sezon bitiminden sonra gelen 100 bal numunesinden yüzde 60’a kadar ret verdiğimiz oluyor. Balların bir kısmı hileli, bir kısmı da ilaçlı çıkıyor. Hileli çıkan bal satıcısını kara listeye alıyoruz.”
“Yol kenarında satılan ballar kontrollü ve güvenli değil”
Tüketicinin de daha çok marka olan firmaları tercih etmesi gerektiğini belirten Sezen, “Yol kenarında satılan ballar kontrollü ve güvenli değil. Dereden akan su da doğal ama tüketmiyoruz. Dolayısıyla sadece doğallık da yetmiyor, Antibiyotik kalıntı, ağır metal, pestisit ilaç var mı? Asfaltta konuyorsa, kurşun yükleniyor. Dünya standartlarında yetkinliğe sahip laboratuvarlarımızda bunları görebiliyoruz” diye konuştu.
Üretimde dünya ikincisi, lezzette dünya birincisiyiz
Çin’den sonra en büyük bal üretiminin yıllık 115 bin tonla Türkiye olduğunu ifade eden Sezen, “Türkiye'nin en büyük zenginliği çiçek flora zenginliği. 500 endemik bitki var. Dolayısıyla bu ballarda ciddi bir zenginlik getiriyor. Lezzette dünya birincisiyiz. Dünyada balın isim tanımlaması yöreden ziyade çiçek/nektar kaynağına göredir. Bilinen balların dışında Anason Balı, Peygamber Çiçeği Balı, Çakşır Balı, Meşe Balı, Yonca Balı, Üçgül Balı, Pamuk Balı, Tütsü Balı gibi birçok daha sayabileceğimiz bal çeşidi bulunmaktadır. Geçen yıl Londra’da bu yıl Paris'te ödül aldık” dedi.
Yangınlardan önceki çam balı rekoltesine ulaşılmadı
Çam balının en çok üretildiği Ege bölgesinde 4 yıl önce çıkan yangınlardan sonra çam balının eski rekoltesine ulaşmadığını belirten Sezen, “Yangınlardan önce Ege’de 15 bin ton çam balı üretiliyordu. Yangından sonraki yıllara göre en iyi yıl bu yıl” dedi.
Toz bal, sofralarda yerini alacak
Can Sezen Türkiye’de ilk kez krem balı çıkardıktan sonra, Anavarza toz bal ürettiklerini belirtti. Toz balın endüstriyel satışı olduğu belirten Sezen, “Toz bal ilerleyen dönemde nihai tüketiciye de ulaşmış olacak. Çayınıza, kahvenize şeker yerine yüzde 100 doğal olan toz balı kullanabileceksiniz. Şu an bir çok yerel ve global çikolata, cips, mama, ekmek markası toz bal ürünümüzü kendi yenilikçi ürünlerinde kullanıyor” dedi.